Dinçer, 'Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı'nda konuştu

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 24 Şubat 2012 12:31, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''Çocukların farklılığını kabul eden, bireysel tercihlerini ön plana çıkartan, kabiliyetlerine uygun seçimlerin olduğu dersleri veren, ama yönlendirmede zorlama yapmayan bir eğitim yaklaşımı günümüz dünyasında egemen olmaya başlamıştır'' dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, nitelikli insan gücüihtiyacının karşılanması, dışa açılma ve uluslararası rekabet gücünü artırmaçabası içinde olan Türk ekonomisi için mesleki ve teknik eğitimin hayati önemtaşıdığını belirterek, ''(İş dünyasının beklenti ve ihtiyaçlarına uygun bireğitim verilmediği) yolundaki ezberimizi bozup, sürekli olarak ihtiyaç vebeklentileri değişen iş piyasasına, zamanında ve hızlı çözümler üretmenoktasında, mevcut eğitim modelinin yetersiz kaldığını söylemeliyiz'' dedi.

Bakan Dinçer, Milli Eğitim Bakanlığınca Antalya'nın Manavgatilçesinde bir otelde düzenlenen Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı'nda yaptığıkonuşmada, Türkiye'nin önemli sorun alanlarından birini oluşturan mesleki veteknik eğitimi tüm boyutlarıyla yeniden değerlendirmek amacıyla çalıştaydüzenlendiğini söyledi.

Nitelikli insan gücü ihtiyacının karşılanması, dışa açılmave uluslararası rekabet gücünü artırma çabası içinde olan Türk ekonomisi içinmesleki ve teknik eğitimin hayati önem taşıdığını belirten Bakan Dinçer, ''Sosyo-ekonomikgelişmenin en önemli itici gücünü, verimlilik artışının en önemli unsurunu,toplumların ve işgücünün eğitim düzeyi oluşturmaktadır'' dedi. Bakan Dinçer,yüksek teknolojinin kullanıldığı bilgi temelli ekonomilerde ise iş gücündenbeklenen niteliklerin geçmişle kıyaslanmayacak kadar yüksek bilgi ve becerigerektirdiğini kaydetti.

Türkiye'de çok uzun yıllar boyunca, okumasından ümit kesilençocukların ''hiç olmazsa bir meslek edinsin'' diye anne-babaları tarafındanmesleki eğitime yönlendirildiğini belirten Bakan Dinçer, ''Hayat ne kadardeğişirse değişsin, toplumsal zihniyet ve algılar ne yazık ki bugünden yarınadeğişmiyor. Bu algının gençlerimizin gelecek vizyonlarını da etkileyecek kadargüçlü ve yerleşik bir geçmişi bulunmaktadır. Buna bir de çocukları mesleki veteknik eğitimden uzaklaştıran yanlış politik kararlar ve uygulamalarıeklediğimizde, belki de ilk yapılması gerekenlerden birini, mesleki eğitimintoplumdaki algısını değiştirmek gelmektedir'' diye konuştu.

Köklü bir değişiklik

Anne-babaların ve toplumun olduğu kadar, mesleki ve teknikeğitim alanındaki tüm paydaşların da bilgi temelli bir ekonomideki rollerinisürekli olarak gözden geçirmeleri gerektiğini söyleyen Bakan Dinçer, bunuyaparken de tüm tarafların bir araya gelerek işbirliği içinde çalışması vedinamik bir yapı içerisinde değişen şartlara uygun yeni pozisyonlar almasıgerektiğini vurguladı.

Mesleki ve teknik eğitimin doğası gereği makine vecihazların sürekli yenilenmesi gerektiğini dile getiren Bakan Dinçer, sözlerineşöyle devam etti: ''Bu mesele ne sadece Bakanlığın, ne sadece özel sektörün nede diğer kurum ve kuruluşların meselesidir. Bu hepimiz için stratejik değeriolan bir meseledir ve çözümü de hepimizin gayreti ile olacaktır. Üretimyöntemlerinin, teknolojinin ve iş hayatındaki gelişmelerin baş döndürücü vedinamik yapısı, sadece Bakanlığın daha esnek ve hızlı kararlar almasını değil,belki de üstlendiği kimi işlevlerin özel sektör tarafından yerine getirilmesinigerektiriyor. Bu yüzden 'iş dünyasının beklenti ve ihtiyaçlarına uygun bireğitim verilmediği' yolundaki ezberimizi bozup; sürekli olarak ihtiyaç vebeklentileri değişen iş piyasasına zamanında ve hızlı çözümler üretmenoktasında, mevcut eğitim modelinin yetersiz kaldığını söylemeliyiz.''

Bilgi temelli ekonomide çocukların bir meslek edinmektenziyade öğrenmeyi, öğrenme becerisine sahip olmaları, analitik düşünmeleri,hayat boyu öğrenme sürecinin aktif bir öznesi haline gelmeleri gerektiğinisöyleyen Bakan Dinçer, en az bir yabancı dili çok iyi öğrenmeleri, ileriteknolojiyi kullanma, bu teknolojiyi üretebilme becerileri kazanmaları veekonomiye katma değer oluşturmalarına öncelik verilmesi gerektiğini belirtti. BakanDinçer, ''Bu da mesleki eğitimde olmasını arzu ettiğimiz öğrenci profilindeköklü bir değişiklik anlamına gelmektedir. Biliyoruz ki bu yenilenmeyi ve bilgiüretimini başaran ülkeler, bugün dünya üzerinde değişimi yönlendirme veyeniyüzyıla istikamet verme noktasında hızla ilerliyorlar'' diye konuştu.

Türk eğitim sisteminin de yaşanan değişim ve dönüşümlerezamanında çözümler üretecek esnek ve inamik bir yapıya kavuşturulması ve busürecin sürekli olarak değerlendirilip iyileştirilmesi gerektiğini kaydeden BakanDinçer, hükümet olarak göreve geldikleri günden itibaren genelde eğitimi,özelde ise mesleki ve teknik eğitimi Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesinin entemel unsuru olarak gördüklerini vurguladı. Mesleki ve teknik eğitimin sektörünihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırılmasının, öncelikli gündemmaddelerini oluşturduğunu anlatan Bakan Dinçer, sektörün ve diğer paydaşlarınmesleki eğitimin yönetiminde, karar alma süreçlerinde ve finansmanında ortakolmasını istediklerini söyledi.

Tüm imkanlar seferberedildi

Yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Bakan Dinçer,2006 yılında hayata geçen ve halen sürmekte olan Orta Öğretim Projesi ile MilliEğitim Bakanlığına devredilen meslek liselerinin klasik programları yerineişgücü piyasasının ihtiyaçlarına duyarlı, esnek ve yeterliliğe dayalı modüleryapıda yeni öğretim programları hazırlanarak uygulamaya konulduğunu söyledi.

İllerde de İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurullarıoluşturulduğunu belirten Bakan Dinçer, bu kurulların, istihdam ve meslekieğitim politikalarının oluşturulması, istihdamı koruyucu, geliştirici veişsizliği önleyici tedbirler ile uygulanacak aktif işgücü programlarınınbelirlenmesi gibi bir dizi görevi yerine getirdiğini kaydetti. 9 yılda hemmesleki eğitimde okullaşma oranlarının artırılması hem de mesleki eğitiminniteliğinin yükseltilmesi konularında önemi adımlar atıldığını vurgulayan BakanDinçer, sözlerini şöyle sürdürdü: ''2001-2002 eğitim ve öğretim yılı itibarıylamesleki ve teknik eğitimin, orta öğretim içerisindeki payı (açık öğretimöğrencileri hariç) yüzde 28,9 iken 2011-2012 eğitim ve öğretim yılında yüzde47,95'e çıkarılmıştır. 2010-2014 Milli Eğitim Bakanlığı Stratejik Planı'ndahedeflediğimiz yüzde 50 oranına oldukça yaklaşmış bulunuyoruz. Çok geriyegitmeden somutlaştıracak olursak, mesleki ve teknik okul yapım bütçesi 2009yılında 57 milyon lira iken 2010 yılında 118 milyon liraya, 2011 yılıbütçesinde 132 milyon liraya, 2012 yılında ise 282 milyon 900 bin lirayayükseltilmiştir. Türkiye'nin en önemli ve öncelikli gündem maddesi olanişsizliğin azaltılması ve nitelikli eleman ihtiyacının karşılanması içinHükümet olarak tüm imkanlarımızı seferber etmiş bulunmaktayız.''

UMEM Projesi

Ayrıca Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM)Projesi, Bakanlığımız ile TOBB ve İŞKUR işbirliğinde genel bütçeden finanseedilen 119,3 milyon lira kaynakla, on binlerce gencin 5 yıl süreyle meslekieğitim almasını amaçladıklarını ifade eden Bakan Dinçer, bir taraftan yeninesillere daha nitelikli eğitim sunmanın imkanlarını çoğaltırken, bir taraftanda halen işgücü piyasasına katılmış olanların niteliklerini yükseltmek gibi birgörevlerinin bulunduğunu kaydetti.

İş piyasasına katılanların çoğunluğunun eğitim düzeyinindüşük olduğunu ifade eden Bakan Dinçer, 2009-2010 yılı verilerine göre, işgücünün yüzde 57,1'inin eğitim düzeylerinin lise altında olduğunu belirtti. Ancakbilgiye ulaşmanın, yeni beceriler edinmenin fırsatlarının da bilişimteknolojileri ve uzaktan eğitim gibi yöntemlerle insanlara sayısızalternatifler sunduğunu belirten Bakan Dinçer, şunları söyledi: ''Süreçlerdençok, insanların sahip olduğu kazanımların daha çok kabul gördüğü bir dünyaoluşmaya başladı. Dolayısıyla çok katı, çok statik öğrenme süreçlerinin, çokbelirli ve tanımlanmış müfredatın dışına çıkarak meseleye bakacak olursak,önümüzdeki farklı ve belki de maliyeti daha düşük çözüm yollarını görebileceğimizibelirtmeliyim. Eğitim sistemimizin böyle bir paradigma değişikliğine ihtiyacıvar. Yönetim anlayışımızı değiştirmeden, bakış açımızı değiştirmeden mevcutuygulamalarda bir takım teşvikler ve tedbirlerle sonuç alabileceğimizidüşünüyorsak, yanılmış oluruz.''

Dünyada egemen olaneğitim sistemi

Dünya üzerindeki iki genel eğilimden biri eğitime başlamayaşının küçülmesi, diğerinin de mesleki eğitimin daha ileri yaşlara doğruötelenmesi olarak ifade edildiğini söyleyen Bakan Dinçer, bu doğrultuda okulöncesi eğitim alanında 2013 yılında 5 yaşta Türkiye genelinde yüzde 100okullaşmayı sağlayacak şekilde planlama yaptıklarını bildirdi.

İkinci genel eğilime bakıldığında ise mesleklerden ziyade,öğrencilere kazandırılması gereken temel beceri ve kabiliyetlerin öneçıktığının görüldüğünü kaydeden Bakan Dinçer, şunları söyledi: ''Çocuklarınfarklılığını kabul eden, bireysel tercihlerini ön plana çıkartan,kabiliyetlerine uygun seçimlerin olduğu dersleri veren, ama yönlendirmedezorlama yapmayan bir eğitim yaklaşımı günümüz dünyasında egemen olmayabaşlamıştır. O yüzden mümkün olduğu kadar ileri yaşlarda mesleki yönlendirmeama bu arada geçişleri sağlayabilecek bir esneklik önem kazanmaktadır. Bueğilimin nedeni, bilgi, teknoloji ve meslekler konusunda yaşanan hızlıdeğişimdir. Bizler de bu değişimi iyi okumalıyız. Buna uygun olarak eğitimyaklaşımlarımızı ve modellerimizi yeniden gözden geçirip düzenleyebilmeliyiz.''

Bakan Dinçer, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın ilk onekonomisinden biri olması için doğrusal bir büyümeyle yetinmeyip eğitimin herbasamağında sıçrama yapmak zorunda olduğunu kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber