'Aile dağılmasın', 'başkaları duymasın' düşüncesi şiddeti engellemiyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Nisan 2012 12:18, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Mutlu Çocuklar Derneği'nin 7 bin kadın üzerinde yürüttüğü ''Kadın ve Şiddet'' araştırmasına katılan ve şiddete uğradığını dile getiren kadınların yüzde 50'si eşinden, yüzde 39'u da anne babasından şiddet gördüğünü belirtti.

Şiddet gördüğünü söyleyen kadınların yüzde 32,4'ü ''ailesi dağılmasın'', yüzde 34,5'i de ''başkaları duymasın'' diye şiddet gördüklerinde yardım talebinde bulunmuyor.

Mutlu Çocuklar Derneği ile Kırıkkale Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen ''Uluslararası Katılımlı Kadına ve Çocuğa Karşı Şiddet Sempozyumu''nda ''Kadın ve Şiddet'' başlıklı ulusal çaplı saha araştırmasının sonuçları açıklandı.

Kırıkkale Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Dolunay Senol'un açıkladığı rapor, Adana, Ankara, Erzurum, İstanbul, İzmir, Malatya ve Trabzon illerinde yüz yüze görüşmelerin sonuçlarına göre hazırlandı. Her ilde 500 erkek ve 500 kadın denek seçilerek, toplam 7 bin kişiyle görüşüldü.

Ankette, aile içi şiddet algısı ölçülmeye çalışıldığından evli, eşi ölmüş veya eşinden ayrılmış olanların sayısı fazla tutuldu. Buna göre araştırma grubunun yüzde 94,5'ini evli, eşi ölmüş ve eşinden ayrılmış olanlar, yüzde 5,5'ini de bekarlar oluşturdu.

Araştırmaya katılan kadınların yüzde 71,2'si aile içi şiddete maruz kalmadığını belirtirken, yüzde 28,8'i de şiddet gördüğünü söyledi.

Şiddet gördüğünü ifade eden kadınlar arasında, ara sıra şiddet gördüğünü bildiren kadınların oranı yüzde 72; sık sık şiddet görenlerin oranı yüzde 18,6; her zaman gördüğünü bildirenlerin oranı da yüzde 9,4 oldu.

Araştırma grubunda, aile içi şiddete maruz kaldıklarını bildiren kadınların yüzde 50,1'i eşinden, yüzde 29'u da anne babasından şiddet gördüğünü belirtti. Kadınların yüzde 21,7'si baba şiddeti, yüzde 7,3'ü de annesi şiddeti seçeneğini işaretledi. Kadınların, yüzde 6,3'ü kardeşinden, yüzde 1,4'ü çocuğundan, yüzde 3,3'ü de dede ve ninesinden dayak yediğini kaydetti.

-Şiddete maruz kalma nedeni-

Kadınların yüzde 32,1'i ekonomik sebeplerle, yüzde 30,5'i de karşılık verdiği için, yüzde 23,2'si alkol, yüzde 9,6'sı istenmediği için, yüzde 3,4'ü namus uğruna gibi gerekçelerle şiddete maruz kaldığını belirtti.

Raporda, ''Bu veriler, gücü elinde bulunduranın, ekonomik sıkıntı ile karşılaştığında ve kendisine olumsuz cevap verildiğinde, kendisinde şiddet uygulama hakkını bulduğunu yani birtakım sebeplere dayanarak şiddet uygulama hakkının olduğuna inandığını göstermektedir. Bu veriler, ataerkil bir yapı içinde erkeğin şiddet uygulama, kadının da kendisine şiddet uygulanabilmesini kabullenme yönünde sosyalleştiklerinin göstergeleri olarak yorumlanabilir'' ifadelerine yer aldı.

-''Bir daha yapmaz'' demek işe yaramıyor-

Erkeğin eşine şiddet uygulayabileceğine inanan kadın, şiddet davranışı ile karşılaştığında herhangi bir yardım talebinde bulunmuyor.

Araştırmaya katılan kadınların yüzde 80,5'i şiddete uğradığında yardım talebinde bulunmadığını ifade etti.

Araştırma grubunda şiddet gördüğünü söyleyen gruptaki kadınların yüzde 32,4'ü ''ailesi dağılmasın'' diye, yüzde 34,5'i de ''başkaları duymasın'' diye şiddet gördüklerinde yardım talebinde bulunmadıklarını kaydetti.

Belki bir daha yapmaz diyenlerin oranı yüzde 10,8; ''ne yapacağını bilmediği'' için yardım istemeyenlerin oranı yüzde 17; yüzde 5,3'ü de diğer nedenlerle yardım almıyor.

Raporunda, bu verilerle ilgili şu yorumlar yapıldı:

''Ailesi dağılmasın ve başkaları duymasın diye yardım talep etmeyenlerin, ailesine ani bir kararla zarar vermek istemedikleri düşünüldüğünde, grubun yüzde 66,9'unu oluşturdukları ve kadınların ailelerinin devamlılığını sağlayabilmek için şiddete karşılık vermedikleri şeklinde yorumlanabilir. Bu da sosyalizasyon sürecinde kadınlara öğretilen bir diğer davranış şekli olarak görünüyor.

Belki bir daha yapmaz düşüncesiyle şiddete uğradıklarında yardım talebinde bulunmadığını söyleyen kadınlar da grubun yüzde 10,8'ini oluşturuyor. Bir daha yapmaz diye yardım istemeyenlerde daha sonra şiddet eyleminin sürdüğü biliniyor.''

Araştırmaya katılan kadınların yüzde 84,5'i aile içi şiddet uygulamadığını belirtirken, erkeklerde bu oran yüzde 72,8 oldu.

Şiddet uyguladığını belirten kadınlardan yüzde 73,5'i çocuğuna, yüzde 13,4'ü kardeşine, yüzde 8,3'ü eşine, yüzde 2,3'ü annesine, yüzde 1,3'ü babasına, yüzde 1,1'i de diğer aile bireylerine şiddet uyguladığını kaydetti.

Araştırmaya katılanların yüzde 92'si, erkeklerin de yüzde 75,6'sı şiddeti bir çözüm yolu olarak görmüyor.

''Şiddet bazen gereklidir'' fikrine katılmayan kadınların oranı yüzde 80,1 iken, erkeklerde bu oran yüzde 58,6'ya düşüyor.

''Dayak varsa eşler boşanmalıdır'' görüşünü savunan kadınların oranı yüzde 67,3; erkeklerin oranı ise 48,9 oldu.

-''Psikolojik destek de almıyorlar''-

Şiddete uğradıklarında akraba ve komşularından yardım isteyenler, grubun yüzde 64,8'ini oluşturuyor. Araştırmada, bu durumla ilgili şu hususlara dikkat çekildi:

''Akraba ve komşular, şiddetin o an kesilmesini ve tarafların barıştırılarak aynı evde kalmaya devam etmelerini sağlar. Bu da şiddetin ara vermesini ve bir süre sonra tekrarlanmasına zemin hazırlar. Gerçek çözüm güvenlik güçlerinden, sığınma evlerinden ve sivil toplum kuruluşlarında istenendir. Bu grubun şiddete uğrayan kadınlar arasındaki oranı yüzde 26,5 olarak tespit edilmiştir.

Şiddete uğrayan kadınlar, psikolojik destek almaları gerektiğini de bilmiyorlar, bilseler bile kimlerden alabilecekleri noktasında çok da bilgi sahibi değiller. Araştırma grubumuzda şiddete maruz kaldığını söyleyen kadınların yüzde 86,9'u psikolojik destek almadığını belirtmiş olması da bunun bir göstergesi.''

Araştırmayla ''kadına kimin şiddet uygulama hakkı vardır-'' sorusuna verilen yanıtlar da ortaya çıktı.

Bu soruya kadınların yüzde 89,5'i ''hiç kimsenin'' cevabını verirken, yüzde 10,5'i eş, ebeveyn ve kardeşlerinin hakkı olduğu yönünde yanıt verdi.

Araştırma grubundaki kadınların kadına yönelik şiddetin çok olmasa da mazur görülemeyeceğini söyleyenlerin grup içindeki oranı yüzde 84,3 iken yüzde 15,7'si mazur görülebileceğini veya bu konuda fikrinin olmadığını bildirdi.

Araştırmada bu sonuçlar, ''Kadınların kendilerine şiddet uygulanmasını kabul edebilmesi son derece düşündürücü olsa gerek. Kadınların yüzde 23,2'si de terbiye amaçlı şiddetin desteklenebileceği kanaatinde. Kadınların yüzde 68,1'i ''erkek eşine şiddet uygularsa tutuklanmalıdır'' derken grubun yüzde 31,9'unun aynı kanaatte olmaması da son derece anlamlı'' ifadeleriyle değerlendirildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber