Süt teknolojisi uzmanı Atamer'den ilginç teklif

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri, "Sütüme dokunma, hayat sütle başlar" sloganıyla okul sütü projesi kapsamında dağıtılan sütlerden içti. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Uzmanı Metin Atamer, Türkiye'nin okul sütü projesi gibi sosyal projelerde geç kaldığını belirterek, bu durumun tüketici eğilimlerinin yanlışlığından kaynaklandığının altını çizdi.

Türk toplumun yaklaşık 30 litre civarında gazoz içtiğini ve 156 paket sigara tükettiğini vurgulayan Atamer, "Biz bugün sigaraya ayırdığımız parayı süte ayırmış olsaydık, bugün ürettiğimiz süt yaklaşık 12-13 milyon olacaktı" dedi.

Atamer, Türkiye'nin 200 litre olan süt tüketimine oranla Yunanistan ve Bulgaristan ile Kuzey Avrupa ülkelerinde bu miktarın bin 500 litre civarında olduğunu söyleyerek, "Onlar bin 500 litre üzerinde süt tüketirken Türkiye'nin 200 litrelik tüketim miktarını çağdaş dünyanın ölçütlerinin hayli gerisinde olduğu hayli açık" diye konuştu.

Türkiye'de sütten zehirlenme iddialarıyla gündeme gelen 'laktaz intoleransı'nın kusma, mide bulantısı, ishal gibi sıkıntıların ortaya çıktığına dikkat çeken Atamer, "Türkiye'de laktaz intoleransı gösteren insan sayısı yüzde 70'lere kadar çıkıyor" dedi.

Atamer, öğrencileri arasında düzenli olarak süt tüketen 2-3 öğrencinin bulunduğunu anlatarak, "Kendi kuşağımda bile ciddi anlamda süt tüketen kimseyi bilmiyorum. Toplumun bütün yaş gurupları süt içisin, süt ürünleri tüketsin" şeklinde konuştu.

Günde 300 mililitre süt içtiğini ifade eden Atamer, "Ama ne zaman başladı diye sorarsanız, Süt Teknolojisi Bölümü'ne asistan olduktan sonra başladı. Sabah akşam süt içerim. Her yaş grubundan insanlar günde 1-2 bardak süt içsin. Gazoz içeceğimize su içelim. Sigara içeceğimize süt içelim" ifadelerini kullandı.

Atamer, "Süt kanser yapıyor", "Sütü ısıtarak 'frankeştayn' proteinler yaratılır" şeklinde iddiaların yanlış olduğunu kaydederek, "Böyle bir mantıkla bakarsak bugün Finlandiya ve Danimarka gibi ülkeler günde bin 500 litre süt tüketiyor. Onların hepsinin kanser olması lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü ve Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü olmak üzere iki önemli kurumun bulunduğuna işaret eden Atamer, şunları kaydetti:

"Senelerin hocaları burada. İnsan bir kalkar sorar. 'Hocam bu konuda ne oluyor' diye. Ancak herkes konuşuyor.

Bu program devam etmelidir. Gecikmiş bir programdır. Ben süt içiyorum, çocuklarımız da içsin."