Avcı'nın niçin görevden alındığı belli olmaya başladı

Haber Giriş : 15 Haziran 2005 00:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

KAÇAKÇILIK DAİRESİ'NDE, NELER OLMUŞ NELER

?Beyaz Enerji? soruşturmasının sonuna gelinmişti. Mahkeme kararıyla uzun süredir telefonları dinlenen Müteahhit İbrahim Selçuk, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı'nın, Konur Sokak 40 numarada bulunan binasına geldi. Görüşmek istediği kişi, daire başkanı Hanefi Avcı'ydı.

İbrahim Selçuk, ?bizi dinlediğinizi biliyorum. Boş yere düşman kazanıyorsunuz. Şu saatlerde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mir Mehmet Dengir Fırat ile Genel Sekreter İdris Naim Şahin, telefonlarını dinlediğiniz için sizi Başbakana şikayet ediyorlar. Boş yere düşman kazanıyorsunuz? dedi.

Soruşturma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldüğü için ?Beyaz Enerji? soruşturmasıyla ilgili olarak İçişleri Bakanı'na, son 15 günde haber verilmişti. Enerji Bakanı olaydan daha önce haberdardı. ?Casuslar?ı iyi çalışıyordu.

Beyaz Enerji ile ilgili tüm işlemler tamamlanmış, telefon dinlemelerini içiren tape CD'leri, Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilmişti. Dinleme kayıtlarında, soruşturmayla doğrudan ilgisi olmadığı için Mir Mehmet Dengir Fırat'ın, konuşmalarının tamamı tutanak düzenlenip imha edildi. İdris Naim Şahin'in ise bir telefon konuşmasının çözümü yer aldı.

Avcı, ?Beyaz Enerji? konusunda bir siyasetçiyle sohbet ederken, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Şubeye, bir siyasinin yakını olan avukatın gidip, aranan bir holding patronu ile ilgili bazı isteklerde bulunduğunu, bunun söylentisinin giderek yayıldığını söylemişti.

Siyasetçi konuyu derhal araştırdı. Ona ise Emniyet'in başka biriminden farklı bilgiler ulaşıyordu. Emniyet'in aynı dairesinde, bazı kişiler, bazı makamlara bilgiler taşıyor, ne olup bittiğini kapalı kapılar arkasında anlatıyorlardı.

?ARANAN KİŞİ, AVCI'YA EMNİYET MENSUBUYLA HABER GÖNDERDİ?

?Baba? olarak bilinen Sedat Şahin'in, bürokrasideki işlerini çözmeye çalıştığı öne sürülen V.K., 12 Mayıs'ta, İstanbul'da yakalandı. İlginçtir, bu kişi, kendisinin de içinde bulunduğu soruşturmanın içereğini ?köstebekler?i aracılığıyla haftalar önce öğrenmişti. Yakalanmadan yaklaşık iki ay önce Emniyetin bir mensubu aracılığıyla Hanefi Avcı'ya ?Benim hakkımda soruşturma yapanlardan hesap soracağım. Ben saygın bir iş adamıyım? dedi.

Hanefi Avcı, kendisine, iş adamı V.K.'nin bu şekilde söylediğine ilişkin haberi getiren kendi dairesindeki mensubundan uzun süredir şüpheleniyordu. Şüphelendiği kişinin V.K. ile dostluğunu öğrenmişti. Bu kişi hakkında şüphelerinin artması üzerine yaptığı araştırma müthiş gerçeği ortaya çıkardı. Kişi, yakın dostuna bilgi de sızdırıyordu. Araştırmalar, bu kişinin başka soruşturmalara konu olan kimselerle de samimi olduğunu da ortaya koydu. Avcı, öğrendiklerinden son derece rahatsız olmuştu. Dairede kimsenin kimseye güvenin kalmadığı bir ortama girilmişti?

Avcı'ya ?Hesap soracağım? diye Emniyet üst düzey yetkilisine ? haber sana nasıl ulaştı?? diye sonraki günlerde sordu. Emniyet mensubu, ?dolaylı ulaştığını? belirtti. Oysa, dolaylı gelmemiş. V.K., Avcı'ya söylemesi için Kaçakçılık Dairesi'ndeki üst düzey yetkiliyle doğrudan söylemişti.

?ADAMININ YARDIMINA, BUGÜN DE İHTİYACIN VAR?

V.K., İstanbul'da yakalandığı zaman, o günlerde mahkeme kararıyla telefonları dinlenen Sedat Şahin'le yaptığı telefon konuşmalarından birisi, Emniyet yetkililerinin dikkatini çekmişti.

?Baba? Sedat Şahin, telefonda V.K.'ya ?Adamının yardımına bugün de ihtiyacın var? diyor. V.K., telefonu kapattıktan sonra birisini arıyor. Karşısına çıkan kişi, koruma olduğunu, beyefendinin yurtdışında olduğunu belirtiyor. V.K., Sedat Şahin'i arıyor, ?Benim adam yurtdışındaymış. Koruması öyle söyledi. Bu işleri telefonda yapmaz? diyor.

Telefon konuşmasının yapıldığı gün, Emniyet el altından konuyu araştırdı. Gerçekten, V.K.'nin telefonla aradığı kişi o günlerde yurtdışındaydı. Sedat Şahin'in bürokrasideki işlerini takip eden işadamı, hayli etkindi. Çok geniş bir çevresi vardı.

OPERASYONU, GENEL MÜDÜR DURDURDU

Coşkun Hayal'in göreve başlatılacağı Avcı'ya 15 gün önce söylenmişti. Avcı da geçmişte idare aleyhine hayli dava açmıştı. Hatta mahkeme kararıyla terfi ettirilmişti. Mahkeme kararına saygılıydı.

17 Mayıs'ta Coşkun Hayal göreve başladı. Bir gün sonra şube müdürleri Şentürk Demiral, Yaşar Yaman, Ömer Tekeli ile 6 emniyet amirinin görev yerleri değiştirildi. Bu değişiklik için Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, Personelden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Necati Altıntaş'ın onayı alınmamıştı.

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, yapılan değişikliklere, dairede yaşanmaya başlanan boşluklara kızıyordu. Derhal gereğinin yapılmasını istedi. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner,. Kaçakçılık Dairesi ile ilgili tüm tasarrufları üzerine alıyor, 24 saat içinde, eski personel de görevlerine iade ediliyordu.

AVCI'DAN SİYASETÇİYE: SİZE ZARARI OLUYOR

Büyük bir holdingle ilgili TMSF ile Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, holdingin patronunun ?mevcutlu? olarak polis tarafından Cumhuriyet Savcılığı'na getirilmesi istendi. İstanbul Organize Suçlar Şubesi'ne görev verildi. ?Mevcutlu getirin? yazısının üzerinden 9 ay geçmesine rağmen, bu kişi Cumhuriyet Savcılığı'na götürülemedi. Olayın değişik boyutlar alması üzerine, ifadesi sonunda alınabildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün bazı yetkilileri, Organize Suçlar Şubesi'ne gelen ?hatırlı? bir avukatın, yakalamayı durdurmak için polis şeflerine ricada bulunduğu bilgisi, Kaçakçılık ve Organize Suçlar Dairesi Başkanı Hanefi Avcı'ya ?şifahi? olarak söylendi.

Son dönemde önemli kuruluşların avukatlığını yürüten kişinin, bu tutumunun siyasetçi olan yakınına zarar verdiği değerlendiriliyor, avukat hakkında yeni iddialar gündeme gelmesine yol açıyordu. Avukatın tutumundan kaynaklanan sıkıntılar, bizzat Hanefi Avcı tarafından siyasetçiye 4 ay önce aktarıldı. Siyasetçi, bu iddiaları çok önemsedi ve derhal konuyu araştırmaya başladı. Edindiği bilgileri de, ikinci görüşmede Avcı'ya söylerken, ?Avukatın, Emniyet'e gitmesi senin bana anlattığın gibi olmamış. O şube müdürüne gitmemiş. Emniyet'e gidişi de yanlış yorumlanmış? dedi.

Kaçakçılık ve Organize Suçlar Dairesi, İstanbul'daki bu holdingle ilgili önemli bilgi ve belgelere sahip oldu. Daha önce bu holdingle ilgili verilen ?takipsizlik? kararı, Yargıtay tarafından bozuldu. Holdingin sermaye artırımında ise ilginç olaylar yaşanıyor.Olayı bilen bir Emniyet mensubu şunları söyledi:

?Uzan grubuna yönelik suç iddialarının benzeri, bu holding için de geçerli. Holding, Türkiye'deki mal varlıklarının yüzde 20'sini bir yabancı firmaya satıp, sermaye artışına girmiş. Türkiye'den kimse katılmadığı için Hollandalılar 400 milyon dolar vermesi gerekirken, 1 trilyona, şirketin yüzde 60'ına sahip olmuş. Bunun soruşturması yürüyor. İşte, soruşturma kapsamında karşımıza avukat olarak siyasetçi yakının çıkması, bazı kişilerle görüşmesi etik bakımından uygun olmuyor. Hem bize, hem siyasetçi yakınına zararı oluyor. Bu konuyu bildiğim kadarıyla Başbakana da ilettiler? diyor.

?BENİ BU YÜZDEN GÖREVDEN ALDILAR?

Hanefi Avcı, meslektaşlarıyla yaptığı sohbetlerde ?Görevden alınmamda kimlerin ne ölçüde etkili olduğunu biliyorum? diyor ve bunlar arasında bazı kişilere ?köstebeklik? yapan meslektaşlarının da yer aldığını söylüyor. Avcı, arkadaşlarına şöyle yakınıyor:

?Benimle çalışmak istenilmediği söylenmiş olsa, hiç sıkıntıya girmeden, rahatsızlığımı gerekçe gösterip görevden ayrılırdım. Danıştay kararı uygulanmadan önce benim nasıl uzaklaştırılacağımın planın yapıldığını, olanları görünce, bazı konuşmaları ve bağlantıları öğrenince daha iyi anlıyorum. Görevden alınmama Beyaz Enerji soruşturmasında bazı AKP'li milletvekillerinin dinlemeye takılması, İstanbul'daki holding ile ilgili yürüttüğümüz soruşturma, Sedat Şahin operasyonunda tutuklanan ve daha sonra serbest kalan kişinin bağlantıları etkili oldu?

Saygı Öztürk/ Gözcü

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber