'Basın kanunundaki değişiklikle Samet Kuşçular cezalandırılacak'

Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Avukat Mehmet Kasap, yayınlanmasında kamu yararı bulunan ve haber alma basın hürriyeti kapsamında kalan verileri haber yapan basın mensuplarını cezalandırmayı öngören yasa çalışmalarını eleştirdi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 02 Haziran 2012 16:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kasap, bu tür yasa çalışmalarının yanlış olduğunu belirterek ?Yasa bu haliyle cuntaları değil, cuntayı ihbar eden Samet Kuşçu'yu cezalandırmak gibi olacaktır.? dedi.

Avukat Mehmet Kasap, Başbakanlık tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilen yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla basın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesi hakkında kanun tasarısını eleştirdi. Tasarının 58. maddesinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 133. maddesinin değiştirilmesini ve ?Kişiler arasında aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişilere iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dört bin güne kadar adli para cezası verilmesinin? öngörüldüğüne dikkat çeken Kasap, ?Bu haliyle isabetli olan tasarının Meclis Adalet Komisyonu'nda yapılan görüşmeleri sırasında iktidar partisine mensup milletvekillerinin teklifi ile ifşa edilmiş verileri basın yayın yoluyla yayınlayanlara da aynı cezanın verilmesine ilişkin bir ekleme yapılarak tasarı değiştirilmiştir.? bilgisini verdi.

Basın hürriyetinin İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin 10., anayasanın ise 28. Maddesi ile teminat altına alındığına dikkat çeken Kasap, demokratik, çoğulcu toplumun, hukuk devletinin vazgeçilemez değerleri olduğunu vurguladı. Basın hürriyeti, kamuoyunun haber alma ve bilgi edinme, kamunun ve kamu gücünü kullananların bireylerce denetlenebilmesi haklarının, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin, açık toplum değerinin en önemli teminatı olduğunu dile getiren Kasap, sözlerini şöyle sürdürdü:

?Şüphesiz hiçbir hak ve hürriyet mutlak olmadığı gibi basın hürriyeti de mutlak değildir; İHAS ve anayasamızda sınırlı sayıda gösterilen sebeplerle kanunla sınırlandırılabilir ancak bu sınırlama hak ve hürriyetin özünü ihlal etmemeli ve kullanılamaz hale getirmemelidir. Muhakkak ki kişiler arasında aleni olmayan konuşmaların ifşa edilmesi başka bir anayasal hak olan özel hayatın gizliliği hakkını ihlal etmektedir ve bu konuşmaları kaydedip ifşa edenler cezalandırılmalıdır. Ancak bir kere ifşa edilerek aleniyet kazanmış bu tür verileri, (kamuoyunu da yakından ilgilendiriyorsa) haber yapan basın mensuplarını kaydedip ifşa edenler gibi cezalandırmak basın hürriyeti ilkesine açıkça aykırıdır.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber