Mübaşire ve hizmetliye 'söven' hakime ceza!

Haber Giriş : 30 Haziran 2005 11:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yargıtay, mübaşire ve hizmetliye "söven" hakimi, ağır para cezasına çarptırdı. Yüksek mahkeme, sanığın ayrıca mübaşir ve hizmetliye toplam 750 milyon lira manevi tazminat ödemesine de karar verdi.
Sanık eski Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Işık Bektaş Bayraktar hakkında, mübaşir Mustafa Şimşek hizmetli Ahmet Dağhan'a sövdüğü iddiasıyla dava açıldı.
Davaya bakan Yargıtay 4. Ceza Dairesi, hakim Bayraktar'ın cezalandırmasına karar verdi.
Daire'nin kararında, hakim Bayraktar'ın şikayetçilere sövdüğünün, müdahillerin soruşturma ve kovuşturmanın tüm aşamalarında devam eden iddiaları ve bu iddiayı doğrulayan tanık anlatımlarıyla saptandığına karar verdi.
Bayraktar'ın, "görev yaptığı Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi'nde Mahkeme Başkanı ile aralarında oluşan anlaşmazlık nedeniyle bu kişi tarafından kendisine komplo hazırlandığını, mübaşir ve hizmetliyi şikayet ettirdiğini belirttiği" ifade edilen kararda, dinlenen tanıklar ve sanığın birlikte çalıştıkları meslektaşlarının sanığın bu yoldaki savunmasını doğrulamadığı, sanığın "sinirli ve hoşgörüsüz bir kişiliğe sahip olduğunu, çalışma arkadaşlarını ve emrindeki personeli zaman zaman kırdığını belirttikleri" anlatıldı.
Kararda, sanığın kişilik yapısı, tanık anlatımları ile birlikte değerlendirildiğinde, herhangi bir nedenle sinirlenen sanığın müdahillerden kaynaklanan hiçbir tahrik ve yönlendirme olmadan müdahillere sövdüğünün anlaşıldığı kaydedildi.

"ŞEREF VE HAYSİYETLERİ ZEDELENMİŞTİR"
"Sanığın her iki müdahile sövdüğü, şeref ve haysiyetlerinin zedelendiği, atılı suçları işlediği hususunda dairemizde tam bir vicdani kanaat oluşmuştur" denilen kararda, şikayetçi (müdahil)
Mustafa Şimşek'e yapılan iki ayrı sövme suçunun her biri için 250 milyon lira olmak üzere toplam 500 milyon lira, diğer müdahil Ahmet Dağhan'a da 250 milyon lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Daire, ayrıca her bir sövme fiili nedeniyle sanık Bayraktar'ı yürürlükten kalkan Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince sonuç olarak 452 milyon 305 bin 333 lira ağır para cezası ile cezalandırıldı ve bu cezanın 10 eşit taksitte ödenmesine karar verdi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gitti. Genel Kurul, 2 kez 4. Ceza Dairesi'nin kararını usulden bozdu. Genel Kurul'un ikinci bozma karından sonra davaya yeniden bakan 4. Ceza Dairesi, sanığa verilen ağır para cezasının ertelenmesini kararlaştırdı.
4. Ceza Dairesi Başkanı Ünal Başoğlu, son karara muhalif kaldı.
Başoğlu, sanığın eylemlerden birinin sabit olmadığı için beraat etmesi gerektiğini kaydetti. Başoğlu, sanığın diğer iki eyleminin mağdurların "haksız hareketlerinden kaynaklandığını" bu nedenle "tahrik" hükümlerinin uygulanması gerektiğine dikkati çekti.
Sanık Hakim Işık Bektaş Bayraktar, "Hakkındaki suçlamaların bir komplodan kaynaklandığını, yüklenen suçları işlemediği" gerekçesiyle, Daire'nin son kararını da temyiz ederek, bozulmasını istedi.
Dosya yeniden Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gitti.

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber