Mübaşire ve hizmetliye 'söven' hakime ceza!
Yargıtay, mübaşire ve hizmetliye "söven" hakimi, ağır para cezasına
çarptırdı. Yüksek mahkeme, sanığın ayrıca mübaşir ve hizmetliye toplam 750 milyon
lira manevi tazminat ödemesine de karar verdi.
Sanık eski Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Işık Bektaş Bayraktar hakkında,
mübaşir Mustafa Şimşek hizmetli Ahmet Dağhan'a sövdüğü iddiasıyla dava açıldı.
Davaya bakan Yargıtay 4. Ceza Dairesi, hakim Bayraktar'ın cezalandırmasına karar
verdi.
Daire'nin kararında, hakim Bayraktar'ın şikayetçilere sövdüğünün, müdahillerin
soruşturma ve kovuşturmanın tüm aşamalarında devam eden iddiaları ve bu iddiayı
doğrulayan tanık anlatımlarıyla saptandığına karar verdi.
Bayraktar'ın, "görev yaptığı Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi'nde Mahkeme Başkanı
ile aralarında oluşan anlaşmazlık nedeniyle bu kişi tarafından kendisine komplo
hazırlandığını, mübaşir ve hizmetliyi şikayet ettirdiğini belirttiği" ifade
edilen kararda, dinlenen tanıklar ve sanığın birlikte çalıştıkları meslektaşlarının
sanığın bu yoldaki savunmasını doğrulamadığı, sanığın "sinirli ve hoşgörüsüz
bir kişiliğe sahip olduğunu, çalışma arkadaşlarını ve emrindeki personeli zaman
zaman kırdığını belirttikleri" anlatıldı.
Kararda, sanığın kişilik yapısı, tanık anlatımları ile birlikte değerlendirildiğinde,
herhangi bir nedenle sinirlenen sanığın müdahillerden kaynaklanan hiçbir tahrik
ve yönlendirme olmadan müdahillere sövdüğünün anlaşıldığı kaydedildi.
"ŞEREF VE HAYSİYETLERİ ZEDELENMİŞTİR"
"Sanığın her iki müdahile sövdüğü, şeref ve haysiyetlerinin zedelendiği,
atılı suçları işlediği hususunda dairemizde tam bir vicdani kanaat oluşmuştur"
denilen kararda, şikayetçi (müdahil)
Mustafa Şimşek'e yapılan iki ayrı sövme suçunun her biri için 250 milyon lira
olmak üzere toplam 500 milyon lira, diğer müdahil Ahmet Dağhan'a da 250 milyon
lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Daire, ayrıca her bir sövme fiili nedeniyle sanık Bayraktar'ı yürürlükten kalkan
Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince sonuç olarak 452 milyon 305
bin 333 lira ağır para cezası ile cezalandırıldı ve bu cezanın 10 eşit taksitte
ödenmesine karar verdi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gitti. Genel
Kurul, 2 kez 4. Ceza Dairesi'nin kararını usulden bozdu. Genel Kurul'un ikinci
bozma karından sonra davaya yeniden bakan 4. Ceza Dairesi, sanığa verilen ağır
para cezasının ertelenmesini kararlaştırdı.
4. Ceza Dairesi Başkanı Ünal Başoğlu, son karara muhalif kaldı.
Başoğlu, sanığın eylemlerden birinin sabit olmadığı için beraat etmesi gerektiğini
kaydetti. Başoğlu, sanığın diğer iki eyleminin mağdurların "haksız hareketlerinden
kaynaklandığını" bu nedenle "tahrik" hükümlerinin uygulanması
gerektiğine dikkati çekti.
Sanık Hakim Işık Bektaş Bayraktar, "Hakkındaki suçlamaların bir komplodan
kaynaklandığını, yüklenen suçları işlemediği" gerekçesiyle, Daire'nin son
kararını da temyiz ederek, bozulmasını istedi.
Dosya yeniden Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gitti.
milliyet