TÜBİTAK aracılığıyla yeni destek programı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK aracılığıyla Bireysel Girişimcilik Aşamalı Destek Programı isimli yeni bir destek programı başlattıklarını belirterek, ''Bir program başlatmıştık Teknogirişim Sermayesi Desteği adıyla. Üçüncü aşamayı da TÜBİTAK'la başlatıyoruz. Üçüncü aşamada kendilerine prototip oluşturma ve bunu ticarileştirme safhasına getiriyoruz. Orada da 550 bin lira destek, 500 bin artı genel giderler, 550 bin lira bu da hibe şeklinde bir destek vereceğiz'' dedi.
Ergün, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) tarafından düzenlenen ''10. Teknoloji Ödülleri'' törende dünyanın içinden geçtiği sürecin ilginç gelişmelere sahne olduğunu, bu çerçevede duraklayan, yıkılan ve yükselen ülkelerin bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'nin ise yükselen ülkeler arasında yerini aldığını, teknoloji açısından da yükseliş trendinde olduğunu belirten Ergün, ''Teknolojide bazı konulara geç kaldığımız düşünülebilir, hayıflanabiliriz de ama biz, teknoloji geçmişi olmayan bir millet değiliz. Onun için gelecek odaklı yaşıyoruz tabii ki ama geçmişi ve bugünü yok sayarak değil'' dedi.
Bakan Ergün, küçük ölçekli firmaların da büyük firmaların da artık Ar-Ge merkezi olduğunu dile getirerek, artık bütün firmaların içinde bulundukları işin Ar-Ge'sini yaptığını, günümüzde artık tasarımın ve inovasyonun çok önem kazandığını kaydetti.
Bugünkü dünyada Ar-Ge çalışmaları ile herkesin herkesi her an geçebileceğini ifade eden Ergün, Türkiye'nin de yaptığı projelerle herkesi her an geçme şansına sahip bulunduğunu anlattı.
Ergün, bundan 7-8 yıl önce Türkiye'nin milli gelirinin yüzde yarım kadarını Ar-Ge'ye ayırdığını anımsatarak, şimdi bu oranın yüzde 1'e yaklaştığını söyledi.
10 yıl önce Türkiye'nin milli gelirinin 230 milyar dolar olduğunu anımsatan Ergün, bugün Türkiye'nin milli gelirinin 800 milyar dolara yaklaştığını kaydetti.
Ergün, bundan 7-8 yol önce Türkiye'nin Ar-Ge'ye 230 milyar doların yüzde yarımını ayırırken, bugün gelinen noktada 800 milyar doların yüzde 1'e yakınını Ar-Ge'ye ayırır hale geldiğini ifade etti.
2023 hedeflerinin milli gelirin yüzde 3'ünün Ar-Ge'ye ayrılması olduğunu anımsatan Ergün, bu oranın üçte ikisinin özel sektör tarafından, üçte birinin de kamu tarafından harcanması hedefinin olduğunu belirtti.
Şu anda Ar-Ge harcamalarının üçte ikisini kamunun, üçte birini de özel sektörün yaptığını dile getiren Ergün, 2023 yılında yaklaşık yılda 60 milyar dolarlık Ar-Ge harcaması yapmayı planladıklarını söyledi.
Nihat Ergün, girişimciliğin ve yenilikçiliğin desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Bunu destekleyen programları başlattık. Genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Bunun da kıymetini bilelim. Bunu da kaybetmemeye çalışalım. Hem teknolojiyi geliştiren çalışmaları Ar-Ge'yi inovasyonu, girişimciliği önemseyeceğiz hem de genç nüfusumuzun varlığını korumamız lazım. Çoluk çocuk sahibi de olacağız. 'Çoluk çocuk sahibi olmayalım teknoloji gelişsin devamlı...' Hayır, hem çoluk çocuk sahibi olacağız hem de teknolojiyi geliştireceğiz'' diye konuştu.
''Kariyer de yaparım, çocuk da yaparım'' sözünü hatırlatan Bakan Ergün, ''Evet çoluk çocuğumuz da olacak ama teknolojimiz de olacak. Bunlar birbirini ortadan kaldıran şeyler değil. Birbirini ortadan kaldırırsa olmaz. Bunu koruyan ülkeler önemli sıçramalar yapacaktır, göreceksiniz'' dedi.
Ergün, daha önce Teknogirişim Sermayesi Desteği adıyla özellikle yüksek öğrenim görmüş gençleri, doktora, yüksek lisans öğrencileri ve genç akademisyenleri kapsayan bir program başlattıklarını anımsattı. TÜBİTAK aracılığıyla ''Bireysel Girişimcilik Aşamalı Destek Programı'' isimli yeni bir destek programı başlattıklarını belirten Ergün, ''Bir program başlatmıştık Teknogirişim Sermayesi Desteği adıyla. Üçüncü aşamayı da TÜBİTAK'la başlatıyoruz. Üçüncü aşamada kendilerine prototip oluşturma ve bunu ticarileştirme safhasına getiriyoruz. Orada da 550 bin lira destek, 500 bin artı genel giderler, 550 bin lira bu da hibe şeklinde bir destek vereceğiz'' ifadelerini kullandı.
-Yeni destek mekanizmaları-
Girişimcilerin, fikirden pazara kadar desteklenmesi gerektiğine işaret eden Ergün, şunları kaydetti:
''Pazarda ayrıca destek mekanizmaları yürüyecek. Fikirlerini sunanlar, onların fikirlerinden sonra fikri kabul edilenler, 'Evet bu üretilebilir, teknolojiye dönüşür, ticarileşir' diye görüklerimiz, hemen başlangıç şirketlerini kurduklarında, birinci aşamada onlara 100 bin TL hibe desteği... Birinci aşama fikrin seçilmesi, ikinci aşama şirketin kurulması ve başlangıç sermayesi verilmesi, ön prototiplerin ortaya çıkması bir yıllık araştırma süresince. Ön prototipler ortaya çıkmaya başladı, hatta bir kısmı hızla ticarileştirdiler bu arkadaşlardan, üçüncü aşamayı da şimdi TÜBİTAK ile başlatıyoruz.
Üçüncü aşamada kendilerine prototip oluşturma ve bunu ticarileştirme safhasına getiriyoruz. Orada da 550 bin TL destek. 500 bin artı genel giderler 550 bin TL, bu da hibe şeklinde bir destek. Teknogirişimin birinci, ikinci safhasını Bakanlık üzerinden yürütüyoruz, bu safhayı TÜBİTAK üzerinden. Şimdi teknoloji firmaları yeni teknoloji firmaları bu 500 bin TL'lik desteğe de TÜBİTAK üzerinden ulaşmış olacaklar. Hemen onun programını başlatıyoruz''
-Risk sermayesi şirketleri-
Dördüncü safhanın da pazar safhası olduğunu belirten Ergün, şunları söyledi:
''Pazarda bunlara kim ortak olacak? Risk sermayesi şirketleri, yeni fonlar, bu teknoloji firmalarına yatırım yapanlar.. Bizim ülkemizde, bu coğrafyada bu tam gelişmemişti. Şimdi onu da bu coğrafyada değiştiriyoruz. Şu anda parlamentoda bir yasa tasarısı da bununla ilgili görüşülüyor, muhtemelen bugün bu yasa da bitmiş olacak. Onun içerisinde de Venture capital şirketlerinin yatırım yapması ve bunun için fonlar oluşturulması teşvik ediliyor.
Bu fonlara katılanlar ve teknoloji firmalarına yatırım yapanlar, fonlara yatırdıkları parayı başka gelirlerinden indirebilecekler ve o teknoloji firmalarından elde ettikleri karı, bu kar ne kadar yüksek olursa olsun, 5 yıl süreyle vergi muafiyetine sahip olacaklar. Bu da yeni teknoloji firmaları için önemli bir finans kaynağı haline gelecek. Biz de böylece genç kuşaklarımızı, teknoloji odaklı çalışma yapanları teşvik etmeye devam edeceğiz.''