Sicili Temiz Olanlar Konuşsa Daha İnandırıcı Olacak...
Bu ülkede sözlü sınav "torpil" anlamına gelmektedir. Üstelik, sözlü sınav, sadece son üç yıldır değil kamuya memur alımından bu yana torpil anlamına gelmektedir. Ancak yıllardır bu uygulamaya karşı çıkmayan, bundan beslenen ve bunun rantını yiyen siyasiler ve bürokratların tümü şu an adalet timsali olarak karşımıza çıkmaya başlamıştır. Önce, CHP, sonra Hürriyet, Milliyet, Posta'dan oluşan Doğan medya grubu ve son olarak Yargıtay Başkanlığı... Devamı için başlığa tıklayın.
Eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay 1990 yıllarda 5 bin hakim ve savcı atamasına ilişkin olarak yükselen tepkilere verdiği cevap hala unutulmamaktadır: "Adalet Bakanlığı'na 5000 kadro aldım. Bu kadrolara milli görüşçüyü, ülkücüyü mü alacaktım! Elbette partilimi aldım"
Bu söz söylenirken ne Yargıtay Başkanlığı ültimatom yayımladı ne de yazılı ve görsel basın ayağa kalktı. Yargıtay Başkanlığı bir hususu önemli görüyor ve bunun düzeltilmesini istiyorsa, bu sadece AK Parti iktidarda olduğunda değil diğer siyasi partiler de iktidarda olduğunda dile getirilmeli değil midir? Hakim ve savcı atamalarındaki "sözlü sınav" uygulaması yeni bir uygulama mıdır? Hayır, hakim ve savcı ataması yapıldığından bu yana bu yöntem kullanılmaktadır. Peki yıllardır uygulanan ve sistem sorunu olmayan bu uygulama hakkında bugüne hiçbir tepki gösterilmemesi ama AK Parti ikitidarı esnasında bunun rejim sorunu olarak algılanmasının nedeni nedir?
Yargıtay Başkanlığının açıklaması üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin de aynı yola başvurarak "sözlü sınavın" torpil anlamına geldiğini keşf etmesi için, acaba illaki iktidar değişikliği mi olması gerekiyor... On yıllardır siyasi platformlarda olan Sayın Baykal acaba kaç kez sözlü sınav uygulamasına eleştirmiştir.
Tüm bunların yanında, Hürriyet, Milliyet gazetesinin bu gazetenin yazarlarının, acaba kaç adet yazısı ve haberi olmuştur, bu konuya ilişkin. Google'dan yapılacak bir aramada bu yayın organlarının sicillerinin temiz olmadığı çok rahat ortaya çıkacaktır. Ancak şu an Doğan medya grubu ve yazarları "sözlü sınav"ın ne anlama geldiğini keşf etmiş görünüyor!
O halde şu soruyu sormak kaçınılmazdır. Hem Yargıtay Başkanlığının hem medya gruplarının hem de CHP'nin "sözlü sınav" torpil olarak görmesinin sebebi nedir? Ve neden şimdi? Bu soruların cevapları, yükselen rejim tartışmaları, önümüzdeki dönemde siyasi platformda bazı hareketlenmelerin olacağını göstermektedir. Burada bu ve buna benzer onlarca teori iletilebilir. Ama hiç bir zaman bu üçlü yapının "sözlü sınavın" kaldırılmasında samimi davrandıklarını göstermez.
Yıllardır bu ülkede torpil sistemi işlemektedir. Bu sisteme muhakkak surette karşı çıkmak gerekmektedir.
Ancak gerek Yargıtay Başkanlığı olsun gerek yazılı ve görsel medya olsun gerekse de siyasi partiler olsun yapılan öneri ve eleştirilerin siyasi içerikli anlamalara meydan vermeden anlaşılabilmesi için mutlaka sicili temiz olanların konuşması gerekmektedir. Yoksa yapılan tüm eleştiriler hiçbir zaman inandırıcı olmayacak ve bu konuda verilen tüm çaba ve emekler küçük siyasi ihtiraslara meze olacaktır.