Anayasa'mız Türkçe değil işe önce oradan başlanmalı

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 08 Temmuz 2012 21:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AHMET DÖNMEZ

AK Partili Ekrem Erdem, Türkiye'de Türkçe bilinmediğini söylüyor. "Anayasa'mız bile Türkçe değil." eleştirisinde bulunurken, "Anayasa'da cümleler bozuk, mantık hataları var, gereksiz kelimelerle dolu. İçinde binden fazla gereksiz 've' var." tespitini yapıyor. "Buna bir son vereceğiz." derken işe yeni anayasadan başlamak gerektiğini vurguluyor.Fatih Projesi çerçevesinde dağıtılan tabletlerde F klavye kullanılması, otomobil göstergelerinin Türkçeleştirilmesi, Türkiye'de satılan bütün bilgisayarların F klavyeli olma zorunluluğu ve kamu kurumlarının tamamen F klavyeye geçmesi gibi birçok düşünce ve projenin arkasındaki isim AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem. Aynı zamanda Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği'nin de başkanı olan Erdem'in yürüttüğü bu çalışmaların, önümüzdeki süreçte parti politikası olarak Bakanlar Kurulu gündemine de gelmesi bekleniyor. Bazıları ile ilgili bakanlıklar düzeyinde çalışmalar da başlatıldı. Erdem, bunu bir 'Türkçe seferberliği' olarak görüyor. Son yapılan Türkçe Olimpiyatları Özel Ödül Töreni'nde, 'Kaşgarlı Mahmut Türk Dili Ödülü'nü alan Erdem'e göre, Türkiye'de Türkçe bilinmiyor, hatta cezalandırılıyor. "Buna bir son vereceğiz." derken işe Anayasa'dan başlamak gerektiğini vurguluyor. "Anayasa'mız bile Türkçe değil. Türkçeye bence anayasadan başlamak gerekir." şeklinde iğneleme yapıyor. Ekrem Erdem, Meclis'te 22. dönemde kurulan 'Türkçenin Sorunlarının Araştırılması Komisyonu'nun da başkanıydı. Ortaya çıkan komisyon raporunun rafta çürümemesi için bazı milletvekili arkadaşlarıyla birlikte kurduğu dernek, son olarak 'Anayasanın Dili' başlıklı sempozyumla gündeme gelmişti.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Anayasa'nın Türkçe açısından 'özürlü' olduğuna dikkat çekerken, yeni anayasa sürecinde dernek olarak bazı öneriler getireceklerini belirtiyor. "Anayasa'da cümleler bozuk, mantık hataları var, gereksiz kelimelerle dolu." tespitlerini yapan Erdem, mevcut Anayasa'nın hiçbir değişiklik yapılmadan yalnızca Türkçe denetimine tabi tutulsa yüzde 30 daha küçüleceğini ve daha anlaşılır hale geleceğini savunuyor. "Derneğimizden bir arkadaşımızın tespitiyle bin 400'ün üzerinde 've' kelimesi var; bunun bin tanesi gereksiz. İnanıyorum ki yeni anayasa yapılırken bu çalışmamız belirleyici çalışmalardan biri olacaktır." diyor.

Ekrem Erdem, milletvekili yeminlerinin bile 'bozuk bir Türkçe' ile yazıldığı görüşünde. "Eğer siz bir metni okurken tıkanıyorsanız o metnin dilinde bir sıkıntı var demektir. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri milletvekillerinin yaptığı yemindir. Çünkü doğru bir Türkçe metin olmadığı için vekiller yemini okuyamıyorlar bile." diyor. Dil konusunda bir 'şuursuzluk' ve 'bilgisizlik' olduğunu düşünen Erdem, bunun en somut örneklerinden birinin klavyelerde yaşandığı düşüncesinde. Bunun 'ef klavye' diye anılmasından bile rahatsızlık duyuyor ve mutlaka 'fe klavye' diye düzeltiyor. Asıl Türkçe klavyenin 'F' olduğunu savunurken şunları söylüyor: "F klavye Türkiye için önemli. İlmî bir klavyedir. Q klavye ise daktilolar ilk yapıldığında tuşların kilitlenmemesi için ağır ağır yazılması amacıyla üretilmiştir. BM bünyesinde Uluslararası Bilgi İşlem Federasyonu tarafından iki yılda bir hızlı yazma yarışması düzenlenir. Hep Türkiye kazanır. Sebebi F klavyedir. Ama Türkiye'de maalesef bu klavye dışlanıyor. Çünkü bizde tüketici bilinçli değil."

'Fethullah Gülen, günümüzün Ahmet Yesevi'si'

Ekrem Erdem, Türkçe Olimpatları'nı da şöyle övüyor: "Türkçe Olimpiyatları gerçekten gurur verici bir organizasyon. Özellikle Türkiye'de Türkçenin hor kullanıldığı, giderek kabalaştığı bir dönemde böyle bir organizasyon her türlü takdirin üzerindedir. Türkçe, Osmanlı döneminde üç kıtada konuşuluyordu ama bu tür organizasyonlar sayesinde dünyanın dört bir tarafında konuşulur hale geldi. Türkçeyi keşfeden Ahmet Yesevi'dir. Türklerin yeni Müslüman olduğu 10. asırda, hem Türklerin Müslümanlaşması hem de Türklerin hakim olduğu yerlerdeki kavimlerin Müslümanlaşması dil üzerinden gerçekleşmiştir. Günümüzde bunu Fethullah Gülen Hocaefendi ve öğrencileri yapıyor. Her türlü takdirin üzerinde bir güzellik."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber