Sayın Cumhurbaşkanının Veto Ettiği Kanun Neyi İçeriyor?

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5382 sayılı Kanunu bir daha görüşülmesi amacıyla TBMM'ye geri göndermiş yani veto etmiştir. Bu Kanun, sözleşmeli sağlık personeli çalıştırılmasına imkan veren 4924 sayılı Kanunda değişilik öngörmekteydi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto ettiği Kanunu ve veto gerekçelerini bir arada yayımlıyoruz. Detay için başlığa tıklayın.

Haber Giriş : 23 Temmuz 2005 00:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ELEMAN TEMİNİNDE GÜÇLÜK ÇEKİLEN YERLERDE SÖZLEŞMELİ SAĞLIK PERSONELİ ÇALIŞTIRILMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN, SAĞLIK HİZMETLERİ TEMEL KANUNU VE SAĞLIK BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI

MADDE 1.- 10.7.2003 tarihli ve 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Tabipler hariç olmak üzere, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar sözleşmeli personel olarak istihdam edilmezler."

MADDE 2.- 4924 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin altıncı fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Sözleşmeli personelin haftalık çalışma süresi emsali Devlet memurları ile aynıdır."

"Sözleşmeli personel, istihdam edildiği hizmet biriminde gereği halinde Başhekim, Başhekim Yardımcısı ve Başhemşire olarak görevlendirilebilir. Bu görevleri yürüttükleri sürece kendilerine bu görevlerine istinaden başka bir ücret ödenmez."

MADDE 3.- 4924 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile dördüncü fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Sözleşmeli personel, iki ay önceden yazılı ihbarda bulunmak şartıyla sözleşmeyi tek taraflı olarak her zaman feshedebilir. Bakanlık, hizmet sözleşmesinde belirtilen koşullara uymaması nedeniyle sicil veya disiplin amirleri tarafından yazılı olarak ikaz edilenlerden söz konusu koşullara uymama halinin tekerrürü durumu ile norm pozisyon sayısında değişiklik olması, sözleşmeli personel pozisyonlarının vizelendiği birimlerin kapatılması veya bu birimlerde sözleşmeli personel istihdam edilmesinden vazgeçilmesi veya söz konusu birimlerde bazı unvanlarda sözleşmeli personel istihdamından vazgeçilmesi hallerinde, sözleşmeli personelin sözleşmesini bir ay önceden yazılı ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir. Bakanlık sözleşmeyi sona erdirmek istediği takdirde gerekçesini karşı tarafa bildirmek zorundadır.

Norm pozisyon sayısında değişiklik olması, sözleşmeli personel pozisyonlarının vizelendiği birimlerin kapatılması veya bu hizmet birimlerinde sözleşmeli personel istihdamından vazgeçilmesi veya söz konusu birimlerde bazı unvanlarda sözleşmeli personel istihdamından vazgeçilmesi sebebiyle söz konusu sözleşmeli personel pozisyonları, bu Kanunun 1 ve 3 üncü maddelerindeki esaslar çerçevesinde yeniden belirlenebilir. Bu şekilde yeniden belirlenen sözleşmeli personel pozisyonları için yıl içerisinde ihtiyaç duyulması halinde ayrıca Bakanlar Kurulu Kararı ve Maliye Bakanlığı vizesi alınır. Sözleşmeli personel pozisyonlarının bu şekilde yeniden belirlenmesi halinde, pozisyonları iptal edilen personel, tercihleri alınarak boş sözleşmeli personel pozisyonlarına en çok üç ay içerisinde yerleştirilir. Bu durumlarda yerleştirme işlemi, sınavla ataması öngörülen pozisyonlar için sınav puanına göre, kura ile ataması öngörülen pozisyonlar için kura yöntemi ile yapılır. Bu durumda olanlar hariç olmak üzere sözleşmesi feshedilenler ile hizmet sözleşmesini feshedenler fesih tarihinden itibaren 2 yıl süreyle sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler. Bunların sözleşmeli statüde geçirdikleri süreler, yeniden sözleşmeli personel pozisyonlarına atanmalarında kazanılmış hak doğurmaz."

"Bu hakkı elde etmiş personelin sözleşmesi, 657 sayılı Kanuna göre Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini veya sözleşmenin feshedilmesini gerektirecek bir fiil işlemedikçe emeklilik hakkını elde edene kadar Bakanlık tarafından tek taraflı olarak feshedilemez."

MADDE 4.- 4924 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Devlet memuru olarak çalışmaktayken bu Kanun çerçevesinde sözleşmeli personel statüsüne geçenler sözleşmelerinin bitiminde istekleri halinde 657 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre söz konusu statüye geçerken çalıştığı il emrindeki Bakanlığa ait boş Devlet memurluğu kadrolarına naklen atanırlar. Ancak, durumlarına uygun kadronun bulunmaması ve ilgilinin talebi halinde Bakanlığın uygun göreceği il emrindeki Bakanlığa ait boş Devlet memurluğu kadrolarına naklen atanırlar."

MADDE 5.- 13.12.1983 tarihli ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

"EK MADDE 3.- Kadrolu istihdamın mümkün olmadığı hallerde, ücretleri döner sermayeden karşılanmak kaydıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinde belirtilen sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmeti sınıfındaki unvanlarda çalıştırılmak üzere merkezi sınav sonuçlarına göre 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına tabi sözleşmeli personel çalıştırılabilir. Bu şekilde sözleşmeli olarak çalıştırılan personele, aynı birimde aynı unvanlı çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali kadrolu personel esas alınarak görev yaptığı birimde bulunan döner sermayeden ilgili mevzuat dahilinde ek ödeme yapılabilir. Bunlara yapılabilecek ek ödeme hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemez.

EK MADDE 4.- Kadroları Sağlık Bakanlığında olup Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerince diğer kamu kurum ve kuruluşlarında uzmanlık eğitimi veya yan dal uzmanlık eğitimi yapmak isteyen personel; döner sermaye ek ödemesi hariç her türlü mali ve sosyal hakları Bakanlık tarafından karşılanmak üzere, Bakanlıkça bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşlarda görevlendirilebilir ve bu şekilde görevlendirilenler eğitimlerinin bitiminde görevlendirme süresi kadar Bakanlığa hizmet yapmakla yükümlüdürler. Söz konusu personelden örneği Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış, "Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi" alınır. Anılan personelin hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden veya tamamlamadan görevinden ayrılması, müstafi sayılması, görevine son verilmesi veya Devlet memurluğundan çıkarılması halinde, kendileri için Bakanlıkça yapılmış olan her türlü ödemeler toplamından, hizmetin tamamlanan kısmı için hesaplanan miktar indirildikten sonra bakiye miktar kendilerinden tahsil edilir. Tahsilat, borç miktarı ve ilgilinin durumu dikkate alınarak azami beş yıla kadar taksitlendirilerek yapılır.

İlgililerin uzmanlık eğitiminde başarısızlığı veya kendi istekleri ile uzmanlık eğitimini bırakmaları durumunda ise, görevlendirme süresi kadar Bakanlığa hizmet yapmaları zorunludur. Belirtilen hizmet süresi kadar Bakanlığa hizmet yapmak istemeyenlere yapılmış olan her türlü masrafların tamamı birinci fıkradaki esaslara göre ödettirilir.

EK MADDE 5.- Tıpta Uzmanlık Tüzüğüne göre uzman tabip olanların uzmanlık alanlarında daha ileri seviyede yapacakları yan dal eğitimi için asistanlık sınavları Bakanlıkça yapılır veya yaptırılır. Bu sınavlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından hazırlanacak ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir."

MADDE 6.- 7.5.1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "kadrolarına" ibaresi "kadroları ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki II sayılı cetvele tabi aynı unvanlı sözleşmeli pozisyonlarına" olarak değiştirilmiş ve ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

"Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerinde klinik şefi ve klinik şef yardımcılığı kadrolarına; ilgili dalda uzman olan profesör veya doçentler ile ilgili dal tabipleri arasından Bakanlık tarafından atama yapılır. Ancak, profesör veya doçent unvanına sahip olmayan uzman tabiplerin klinik şefi ve klinik şef yardımcılığı kadrolarına atanmalarında, yapılan sınavlarda başarılı olma şartı aranır. Sınavların usul ve esasları, Bakanlık tarafından hazırlanan ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir."

MADDE 7.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 8.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.



Tarih : 19.07.2005
Konu : 5382 sayılı kanun
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER tarafından yayımlanması uygun bulunmayan, 5382 sayılı "Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ve Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun", 6. maddesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce bir kez daha görüşülmesi için Anayasa'nın değişik 89. ve 104. maddeleri uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na geri gönderilmiştir.

Söz konusu Yasa'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na geri gönderilme gerekçeleri aşağıda sunulmaktadır :

T.C.

CUMHURBAŞKANLIĞI

SAYI : B.01.0.KKB.01-18/A-12-2005-601 19 / 07 / 2005

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İLGİ: 04.07.2005 günlü, A.01.0.GNS.0.10.00.02-11719/34504 sayılı yazınız.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nca 02.07.2005 gününde kabul edilen 5382 sayılı "Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ve Sağlık Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" incelenmiştir:

İncelenen Yasa'nın 6. maddesi ile 07.05.1987 günlü, 3359 sayılı "Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu"nun ek 1. maddesinin ikinci fıkrasının sonuna eklenen tümcelerde,

"Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerinde klinik şefi ve klinik şef yardımcılığı kadrolarına; ilgili dalda uzman olan profesör veya doçentler ile ilgili dal tabipleri arasından Bakanlık tarafından atama yapılır. Ancak, profesör veya doçent unvanına sahip olmayan uzman tabiplerin klinik şefi ve klinik şef yardımcılığı kadrolarına atanmalarında, yapılan sınavlarda başarılı olma şartı aranır. Sınavların usul ve esasları, Bakanlık tarafından hazırlanan ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir."

düzenlemesine yer verilmiştir.

Düzenlemede, Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerinde klinik şefi ve şef yardımcılığı kadrolarına,

- İlgili dalda uzman olan profesör ya da doçentler arasından doğrudan,

- İlgili dal doktorları arasından ise yapılacak sınav sonucuna göre,

Bakanlık'ça atama yapılacağı öngörülmektedir.

Yürürlükteki kurallara göre de, Tababet Uzmanlık Tüzüğü kapsamında uzman olan profesör ve doçentlere Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerindeki klinik şefi ve şef yardımcılığı kadrolarına sınavsız atanma olanağı tanınmış; ancak, sınavsız atanacakların sayısının, kadroların yüzde 25'ini geçemeyeceği belirtilmiştir.

Ne var ki, bu olanağı sağlayan Tababet Uzmanlık Yönetmeliği kuralları, Danıştay Beşinci Dairesi'nin 16.06.2004 ve 23.06.2004 günlü kararlarıyla iptal edildiği için yaklaşık bir yıldır klinik şefi ve şef yardımcısı kadrolarına sınavsız atama yapılamamıştır.

Profesör ve doçentlerin Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde klinik şefi ve şef yardımcılığı kadrolarına sınavsız atanmalarına ilişkin iptal edilen yönetmelik düzenlemesi, incelenen Yasa'nın 6. maddesi ile, bu kez yasa kuralı olarak yeniden yapılmaktadır. Maddeye göre, profesör ya da doçent unvanını almış olmak klinik şefi ve şef yardımcılığı kadrolarına atanmak için yeterli olup, bu unvana sahip kişilerin anılan kadrolara atanabilmesi için ayrıca bir koşul ya da ek nitelik aranmamakta, bu tür atamalar için bir sınır da getirilmemektedir.

Başka bir anlatımla, anılan maddede, profesör ve doçentler arasından klinik şefliği ve şef yardımcılığına atanacak kişilerin seçiminin nasıl ve hangi ölçütlere göre yapılacağı konusunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği için, atamayı yapacak Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda mutlak bir takdir yetkisine sahip kılındığı açıktır. Ayrıca, klinik şefi ve şef yardımcılarının tümü bu yöntemle atanabilecektir.

Eğitim ve araştırma hastanelerinin temel işlevi öğretim, eğitim ve araştırma yapmak ve uzman ve ileri dal uzmanları yetiştirmektir. Bu hastanelerin kurallarla ayrıntılı olarak saptanmış görevlerini en iyi ve etkin biçimde yerine getirebilmeleri, kliniklere şef ve şef yardımcısı olarak atanacak kişilerin nitelikleriyle doğru orantılıdır. Klinik şefi ve şef yardımcılarının iyi bir "eğitimci ve uygulayıcı" niteliğine sahip bulunmaları, hastanelerin eğitim ve araştırma işlevini en iyi biçimde yapabilmesinin de temel koşuludur.

Öte yandan, anılan hastanelerde eğitimlerini tamamlayarak yurdun çeşitli yerlerinde görevlendirilecek doktorların mesleklerini yetkin biçimde uygulamaları aldıkları eğitimle yakından ilgilidir. Bu durum, uzmanlık eğitimi veren sağlık kamu hizmetini yürüten klinik şefi ve şef yardımcılarının mesleki bilgi ve uygulama yönlerinden yetkin kişiler olmasını gerektirmektedir.

Sağlık hizmetlerinin kusursuz biçimde sunulmasında nitelikli uzman doktor yetiştirmenin belirleyici rolünün bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Eğitim ve araştırma hastanelerinde bu görev çoğunlukla klinik şefi ve şef yardımcılarına düşmektedir.

Eğitim ve araştırma hastanelerindeki klinik şefliği ve şef yardımcılıkları görevinin belirtilen işlevinden kaynaklanan önemine karşın, bu görevlere profesör ya da doçentler arasından atama yapılırken en uygununun seçilmesi yönünde hiçbir nesnel ölçüt öngörülmemiş olması kamu yararı ile bağdaşmamaktadır.

Çünkü, bu tür atamalar, siyasal kimliği önde gelen ve çeşitli baskılar altında bulunan Bakan'ın öznel değerlendirmelerine ve mutlak takdirine bırakılmış olmaktadır.

Klinik şefi ve şef yardımcılığına atama yapılırken "göreve en uygun olanın" seçilmesi yerine siyasal yandaşlık ölçütünün yeğlenmesini olanaklı kılan sistemin işyeri huzurunu ve çalışma barışını bozacağı, hizmet kalitesini ve verimini düşüreceği açıktır.

Bu nedenlerle, incelenen Yasa'nın 6. maddesiyle getirilen kural hizmet gereklerine ve kamu yararına uygun düşmemekte, dolayısıyla hukuka uygun bulunmamaktadır.

Yayımlanması yukarıda açıklanan gerekçelerle uygun görülmeyen 5382 sayılı "Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ve Sağlık Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun", 6. maddesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce bir kez daha görüşülmesi için, Anayasa'nın değişik 89 ve 104. maddeleri uyarınca ilişikte geri gönderilmiştir.

Ahmet Necdet SEZER

CUMHURBAŞKANI

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber