Yönetici Kademeleri, 'Görevlendirme' İle Yürütülmemelidir

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 22 Ağustos 2005 14:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Tüm kamu kurumlarında olduğu gibi Mili Eğitim Bakanlığında da sık yaşanan durumlardan birisi, boş kadrolarına görevlendirme ile yürütülmeye çalışılmasıdır. Oysaki Milli Eğitim Bakanlığı yönetici kadrolarına hangi çerçevede atama yapılabileceğine ilişkin bazı standartlar belirlemiştir. Bu standartlar yürürlükte olmasına rağmen, sürekli bir kamu hizmeti olan ilçe milli eğitim müdürlüğünün görevlendirme ile yürütülmesinde hukuka uygun değildir. Konuya ilişkin mahkeme kararını görmek için başlığa tıklayın.

Adana 1. İdare Mahkemesi 2004/1090 Esas No, 2005/471 Karar No'lu kararında, Adana'nın 1 milyon nüfuslu merkez ilçesi olan Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdür Vekilliğine yapılan atamanın hukuksuz olduğuna karar verdi.

Kararda, idarenin takdir yetkisi olmasına rağmen, "görevin gerektirdiği nitelikleri taşımayan bir personelin, süre belirlenmeden görevlendirilmesinde, "sebep", "konu" ve "amaç" unsurları yönünden hukuksal uyarlılık görülmemiştir." denildi. Mahkeme Milli Eğitim Bakanlığı'nın yapmış olduğu usulsüz görevlendirmeyi iptal etti. Boşalan kadrolara atama yapmak Milli Eğitim Bakanlığı'nın yetkisindedir, ancak yapılan bu atamalarda atanan kişiler asaleten atanma şartlarını da taşımalıdır.

Dava metni:

T.C.
ADANA
1.İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO: 2004/1090
KARAR NO:2005/471

DAVACI: Türk Eğitim Sendikası
VEKİLİ: Av. Muhsin ÖZKALE. İnönü Cd.Semih îşh.K:2,N:61 ADANA
DAVALI : Milli Eğitim Bakanlığı

DAVANIN ÖZETİ: Davacı sendika vekili; Müvekkili sendikanın üyelerinin de görev yaptığı eğitim hizmeti alanında Seyhan ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevine vekâleten atama yapılmasına yönelik 08.07.2004 gün, 55060 sayılı işlemin, önceki ilçe milli eğitim müdürünün yer değişikliği ile atanmasına üzerine boşalan kadroya bu kadronun gerektirdiği nitelikleri taşımayan bir kamu görevlisinin, zorunluluk bulunmadığı ve mesleki birikimi yeterli olmadığı halde vekâletçe atanmasını hizmet gereklerine ve kamu yararına uygun olmadığını ileri sürerek iptalini istemektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı bakanlık, biril ve öznel bir görevlendirme işleminin davacı sendikanın kişisel menfaatini etkilenmediğini ve bu nedenle sendikanın önümüzdeki davada taraf olma ehliyetinin bulunmadığını, yine idarelerince yürütülen hizmetin gerekleri gözetilerek boşalan ilçe milli eğitim müdürlüğüne davacı sendikanın ileri sürdüğünün aksine, vekâleten atama değil, takdir hakkı kullanılarak görevlendirme yapılmasında yasal ve hukuksal aykırılık bulunmadığının ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmaktadır.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Adana 1.İdare Mahkemesi'nce; belirlenen 26.04.2005 günü yapılan duruşmada davacı sendika vekili av. Muhsin ÖZKALE'nin geldiği, davalı bakanlık temsilcisi ve/veya vekilinin gelmediği görüldü, davacı vekilinin açıklamaları dinlendi, dosyada mevcut bilgi ve belgeler incelenerek, davalı Bakanlığın birinci savunmasında davacı sendikanın "taraf olma" (öznel) ehliyeti bulunmadığı yönünde itirazı; davacı sendikanın örğütlendigi hizmet kolunda üyelerinin bir kısmının görev yaptığı Seyhan İlçesi'nde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne yönelik görevlendirme işlemi nedeniyle, anılan işlemin üyelerinin statü hukukuna yönelik ortak ve genel kuralların uygulanmasına ilişkin sonuçları ile özellikle işlemin konusu "görevlendirmenin" niteliğinin Seyhan ilçe'sinde çalışan sendika üyelerinin ortak sosyal ve mesleki çıkarlarını etkileyeceği kabul edilmekle, 4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları kanunu'nun 1 ve 19/a-b maddeleri gözetilerek yerinde görülmeyerek uyuşmazlığın esasının gereği görüşüldü.

Dava; davacı sendika vekilince müvekkili sendikanın üyelerinin de görev yaptığı eğitim hizmeti alanında Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevine vekâleten atama yapılmasına yönelik 08.07.2004 gün, 55060 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış ve her ne kadar davacı vekâleten atama işleminden söz ediyor ise de; gün ve sayısı ile açıkça tanımlanan işlemin salt "görevlendirme" işlemi olduğu mahkememizce belirlenerek, uyuşmazlığın maddi ve hukuksal çerçevesi 2577 sayılı idari yargılama usul kanununun 20.maddesinin yönetsel yargıda resen araştırma yetkisi uyarınca, görevlendirme işleminin hukuka uygunluk denetimine yönelik olarak gereği görüşüldü.

657 sayılı devlet memurları kanunu'nun "Memurların Kurumlarınca Görevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi" başlıklı 76.maddesi 1.fıkrasında "kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst kurum içinde aynı veya başka yerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.

Memurlar istekleri ile kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler" hükmü yer almıştır.

Yukarıda anılan yasa hükmü ile yasa koyucunun; yönetimlere memurlarını; yer ve görev değişikliği ile atamak konusunda "takdir hakkı" tanıdığı ve bu takdir hakkının tanıdığı "yetki" ile yönetimin memurlarını yer ve görev değişikliği ile atayabilecekleri açıktır. Ancak yerleşik ve genel kabul görmüş yargısal içtihatlarda da kabul edildiği gibi; anılan yasa hükümlerinin öngördüğü atamada " takdir hakkının" tanıdığı yetkinin; mutlak ve sınırsız olmadığı. Özellikle işlemin "sebep" ve "amaç" unsurları yönünden hukuksal denetimin yönetsel yargı yerlerince yapılabileceği açıktır.

Bu çerçevede; genelde bir yönetsel işlemin sebep yönünden hukuka uygunluk denetiminde öncelikle işlemin tesisinin sebeplerinin " gerçek" ve hukuksal olarak "geçerli" olduğunun; yönetimin "amacı" denetiminde; yetkinin kaynaklandığı hukuksal araçların ve işlemin konusunun öngördüğü amacın: nihayet tüm yönetsel işlemlerin sonuçsal amacı olan "kamu yararı" amacının idarece ortaya konması aksi halde yönetsel işlemin bu yönlerden sakat olarak kabulü ile işlemin iptal edilebilir hale geleceği kabul edilmelidir.

Diğer yandan: devlet memurlarının yer ve görev değişikliğiyle atanmalarına; kamu kurumlarının üstlendikleri kamu hizmetlerinin asli ve sürekli görevlerini yürüten devlet memurlarının; bu görevlerden alınmasında ya da yer değişikliğindeki sebeplerin; gerçek ve geçerli olmaları yanında "nesnel", "eşit" ve "tarafsız" bir biçimde yürütülmelerindeki üstün kamu yararının bir gereğidir. Bu çerçevede; sebeplerin bir anlamda hukuksal geçerliliğinin bir koşulu olarak; yeterlilik ölçütünün belirlenmesinde; üstlenilen kamu görevinin gerekleri ve özellikleri yanında; yine 657 sayılı Devlet Memurları kanunu'nun 3.maddesinde bu statünün niteliklerinin gerektiği genel ilkeler arasında yer alan "kariyer" ve "liyakat" ilkelerinin gözetilip gözetilmediğinin; incelenmesi yönetsel Yargı yerlerince yapılan hukuka uygunluk denetiminde; bu anlamda ölçütler olarak kabul edilecektir.

Diğer yandan yukarıda anılan ve kadro prensibinin gereği "kariyer ve liyakat" ilkelerinin nesnel ölçütlerine yönelik olarak davalı bakanlık tarafınca çıkarılan yönetmeliğin "yönetim kademeleri" başlıklı 6. maddesinde, ilçe milli eğitim müdürü üçüncü kademe yönetici olarak belirlenmiş yine aynı yönetmeliğin "yönetici olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar" başlıklı 7.maddesi ( c ) bendinde, "ikinci kademe yöneticilik görevlerinde en az 2 yıl hizmeti bulunanlar ile A tipi eğitim kurumlarında müdür olarak en az 3 yıl hizmeti bulunanlar üçüncü kademe yöneticilik görevlerine atanabilirler" düzenlemesine yer verilmiş anılan "ikinci kademe yöneticilik, ilçe ve il müdürlüğünde şube müdürü" olarak, yine "kariyer; bu yönetmelik kapsamında yer alan yönetim görevlerinin kademelendirilmesi ve personelin üst kademeye kadar yükselme imkanı" , yine "liyakat; bu yönetmelik kapsamında yer alan görevlilerin gerektirdiği niteliklere sahip olmak" biçiminde tanımlanmıştır.

Yukarıda anılan yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca, devlet memurlarının kadro ilkesinin bir gereği olarak, bu kadrolara belli kıstaslarla belirlenen "kariyer ve liyakat"
Ölçütleri gözetilerek atanmalarının ön görüldüğü ve bu yönde idarelere atama yetkisi ile atamada takdir hakkı tanındığı, nihayet anılan kadroların belli koşullarda "geçici süre" ile boşalması halinde 657 sayılı yasanın 86.maddesinde " vekalet" görevi ile atama yetkisinin ön görüldüğü ve nihayet 657 sayılı yasanın devlet memurlarının atanması ya da görevlendirilmesi konusunda başkaca bir yöntem ve/veya yetkiyi öngörmediği açıktır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda aynı örgüt içinde geçici görevlendirme konusu düzenlenmemiş olmakla birlikte yine yönetsel Yargı yerlerince yerleşik içtihatlarca bir kamu kurumunun mevzuatla belirlenmemiş görev alanı içinde yer alan "geçici nitelikteki/bir hizmeti ya da değişen ve gelişen sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sonucu olarak ortaya çıkan, henüz örgütsel alt yapısı oluşturulmamış ve bir kadro ile ilgilendirilmemiş olan "yeni bir kamu" hizmetini yürütme amacı ile ilgili konuda uzmanlaşmış ve durumu uygun olan kamu görevlilerinin kadroları üzerlerinde kalmak ve belirli bir süre sınırı olmak üzere geçici görevlendirilmesi mümkün bulunmaktadır, idare bu konuda sahip olduğu takdir yetkisini hizmetin gerekli kaldığı durumlarda ve kamu yararı amacı ile kullanmalıdır.

Dava dosyasının incelenmesinden, dava konusu işlemle bir öğretmenin görevlendirildiği, Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü müdür kadrosunun, mevcut ilçe milli eğitim müdürünün yer değişikliğiyle atanmasına yönelik işlemle boşaldığı, boşalan kadronun karşılığı göreve bu kez 07.07.2004 günü bakanlık onayı ile Adana Yüregir Mustafalar İlköğretim Okulu Öğretmeni ve müdür yardımcısı bir öğretmenin görevlendirildiği, görevlendirilen öğretmenin Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi mezunu olduğu, Davalı idarede ilk kez öğretmen olarak 1996 yılında göreve başladığı, 1998 yılında Yüregir ilçesi Mustafalar İlköğretim Okuluna öğretmen olarak atandığı, 18.09.1998-14.05.2001 dönemimde aynı okulda "müdür vekili" olarak, 14.05.2001-31.05.2001 dönemi "müdür yardımcısı" , nihayet yine 31.05.2001 tarihinden itibaren "müdür vekili" olarak görevini sürdürdüğü, önümüzdeki davanın "istemin özeti" bölümünde özetlenen sebeplerle bu öğretmenin ilçe milli eğitim müdürü olarak görevlendirilmesine ilişkin istemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, Seyhan İlçe Milli eğitim Müdürlüğü görevini yürüten personelin yer değişikliyle atanması nedeniyle boşalan kadronun ilke olarak anılan görevin gerektirdiği nitelikleri taşıyan bir personelin "atanması" ile doldurulması yolunda yukarıda anılan yasa hükümleri ile yönetime "yetki ve takdir hakkı" tanındığı açık olmakla birlikte davalı idarece anılan kadroya atamada aranılacak nitelikleri taşımayan bir personelin "görevlendirilmesine yönelik işlemde; görevlendirmeye konu kadronun yine yasanın 86.maddesinde sayılan nedenlerle " geçici" olarak boşalmadığı, toplumun genel, ortak ve sürekli bir gereksinimi olarak eğitim kamu hizmetinin asli ve sürekli bir görevi olduğu tartışmasız olan ve bakanlığın "taşra teşkilatında" açıkça öngörülmüş "ilçe milli eğitim müdürlüğü" görevinin yeni oluşan bir kamu hizmeti görevi olarak görülmesi olanağı da bulunmadığı tartışmasız olmakla; atama ile sürekli olarak boşalan ilçe milli eğitim müdürlüğü kadrosuna anılan görevin gerektirdiği nitelikleri taşımayan bir personelin, süre belirlenmeden görevlendirilmesinde,"sebep", "konu" ve "amaç" unsurları yönünden uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan
86.100.000 TL: yargılama giderinin davalı idarece davacı sendikaya ödenmesine, A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 350.000.000- TL. vekalet ücretinin davalı idarece davacı vekiline ödenmesine, istemi halinde peşin alınan posta gideri avansının varsa artan tutarının davacıya iadesine 2577 Sayılı İ.Y.U.K.'nun 45 ve 46 maddeleri uyarınca 30 gün içinde Danıştay'a "temyiz yolu" açık olmak üzere 26.04.2005 günü oy birliği ile karar verildi.


BAŞKAN ÜYE ÜYE
ALİ YAŞAR YURDABAK MUSTAFA ARSLAN TARIK ÖZDİREK
32689 38009 38052

YARGILAMA GİDERLERİ
Başvuru Harcı : 10.100.000 TL
Karar Harcı : 10.100.000 TL
Yürütmeyi Durdurma H.: 16.400.000 TL
Posta Gideri 49.500.000 TL

TOPLAM = 86.100. 000 TL

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber