YTL'ye dönüşüm oranı yüzde 91'e ulaştı...
Babacan: YTL artık dünya parası
Devlet Bakanı Ali Babacan, Yeni Türk Lirası'nın (YTL) artık ''Dünya Parası''
olduğunu vurgularken, YTL'deki ''yeni'' ifadesinin kaldırılması için henüz erken
olduğunu söyledi.
Bakan Babacan, Merkez Bankası'nda düzenlenen, Merkez Bankası Başkanı Süreyya
Serdengeçti ile Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı'nın da katıldığı ''Yeni Türk
Lirası'' konulu basın toplantısında, bir süre sonra YTL'deki ''yeni'' ibaresinin
düşeceğini, ancak bunun zamanını halkın belirleyeceğini kaydetti.
Ali Babacan, yeni ibaresinin kaldırılmasının Bakanlar Kurulu kararı ile kolayca
yapılabileceğini belirtirken, ''ne zaman ki halk arasında Yeni TL yerleşti,
yeni demeye gerek kalmadı, hükümet bunu kısa süre içinde yapabilir. TL dendiğinde
zaten, şu anda kullandığımız YTL ifade ediliyor...Ama şu an, bu iş (YTL'deki
yeni ifadesinin kaldırılması) için erken. Benim tahminim, bir kaç yıl daha bu
yeni ibaresine devam edeceğiz'' diye konuştu.
YTL İLE KRONİK ENFLASYON DÖNEMİ KAPANDI
YTL'ye geçişle bir neslin korkulu rüyası haline gelen, bir neslin beraber
büyüdüğü kronik ve yüksek enflasyon döneminin tamamen kapatıldığının da tescillenmiş
olduğunu ifade eden Bakan Babacan, sıfırları atılmış yeni paranın, enflasyonla
mücadeleye de belli ölçülerde olumlu katkı sağladığını, politikalara olan güvene
ve istikrar artışına da katkısı olduğunu söyledi.
Babacan, ''artık herkes biliyor ki Türkiye aklına ne koyduysa yapıyor. Türkiye,
hangi konuda ne söz verirse, bunlar gerçekleşiyor'' diye konuştu.
''YTL ARTIK DÜNYA PARASI''
YTL'nin artık ''bir dünya parası'' olduğunu da vurgulayan Babacan, uluslararası
büyük finans kuruluşlarının YTL bazında yaptıkları işlemlere dikkati çekti.
Babacan, ''Bu, (YTL'nin) artık uluslararası boyuta taşınan ve uluslararası
yatırımcıların da güvenini kazanan bir para birimi olduğuna işaret ediyor''
dedi.
Türk hisse senetleri ve devlet iç borçlanma senetlerinin yaklaşık 40 milyar
dolarlık kısmının, uluslararası yatırımcılar tarafından alınmış durumda olduğuna
işaret eden Babacan, ''Bu, Türkiye'deki istikrarın, Türk Lirası'na güvenin önemli
bir işaretidir'' diye konuştu.
Serdengeçti: YTL'ye dönüşüm oranı yüzde 91'e ulaştı...
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Yeni Türk Lirası'na (YTL) geçişte
banknotların dönüşüm oranının, 2 Eylül itibarıyla yüzde 91'e ulaştığını açıkladı.
Serdengeçti, Merkez Bankası'nda düzenlenen, Devlet Bakanı Ali Babacan ile Hazine
Müsteşarı İbrahim Çanakçı'nın da katıldığı ''Yeni Türk lirası'' konulu basın
toplantısında, banknot dönüşüm hızının ''tatmin edici'' düzeyde olduğunu söyledi.
Serdengeçti, 3 büyük kupürde (20, 10 ve 5 milyon TL) adet olarak değişim oranının
yüzde 88'e ulaştığını, ancak 1 milyon TL ve 500 bin TL'de oranın ise yüzde 65
civarında olduğunu bildirdi.
Serdengeçti, madeni paralarda olduğu gibi, ''düşük değerli'' küpürlerin yeni para birimine dönüşümünün yavaş ilerlediğini ifade ederken, ''bu süreç, beklentilerimizle uyumlu. Ancak bu küpürlerin tahsil edilmesinde, vatandaşlarımızın ve bankacılık sektörünün işbirliği önemli'' dedi.
Babacan: 'Yeni'yi kaldırmak için erken
Devlet Bakanı Ali Babacan, Yeni Türk Lirası'nın (YTL) artık ?Dünya Parası?
olduğunu vurgularken, YTL'deki ?yeni? ifadesinin kaldırılması için henüz erken
olduğunu, bir kaç yıl daha bu yeni ibaresine devam edeceğini söyledi.
Babacan, Merkez Bankası'nda düzenlenen ''Yeni Türk Lirası'' konulu basın toplantısında
yaptığı konuşmada, TL'den sıfırların atılması ve yeni para birimine geçişin
Türkiye'de on yıllardır konuşulduğunu, ancak bir türlü gerçekleştirilemeyen,
hep ertelenen bir reform olduğunu söyledi.
2004 yılı boyunca, gerçekten çok yoğun bir hazırlık döneminin yaşandığını hatırlatan
Babacan, şöyle devam etti:
''Yaklaşık 50 kadar kamu kuruluşunu ilgilendiren bu büyük operasyon (YTL'ye
geçiş), son derece güçlü bir koordinasyon içerisinde ve hiç bir teknik sıkıntı
çıkmadan başarı ile tamamlandı. 72 milyon nüfusa sahip bir ülkede yeni bir para
biriminin, yeni banknotların, yeni madeni paraların tedavüle girmesi ve halkımızın
bu kadar kısa zamanda bu yeni para birimine uyum sağlaması, ayak uydurması gerçekten
çok çok önemli bir gelişme.
Bunda, yapılan hazırlıkların gerçekten çok dikkatli titiz şekilde yürütülmesinin
yanında, Türk halkının da yeniliğe açık olmasının yeni ve daha iyi seçenekler
önüne sunulduğu zaman bunları kolaylıkla tercih edebiliyor olması gerçekten
çok önemli payı var.'' Bakan Babacan, geride bırakılan 8 ay içerisinde hem banknotlar
hem madeni paralarda yüksek oranda dönüşümün gerçekleştiğini vurgularken, ''Türkiye'deki
tüm bankacılık sistemleri, vergi daireleri, tüm şirketlerin muhasebe sistemleri,
kredi kartı sistemleri, yazar kasa sistemlerinde, yani sadece işin tedavüldeki
para kısmı değil, aynı zamanda diğer lojistik konularda, başarı ile YTL'ye uyum
sağlanmış oldu'' dedi.
Sürecin henüz yüzde 100 tamamlanmadığını, bu yılın sonuna kadar YTL ile eski liranın beraber tedavülde kullanılacağını, bu yılın sonu itibariyle artık eski liraların sadece bankalarda değiştirilebileceğini hatırlatan Babacan, yıl sonuna kadar etiketlerde yeni liralarla, eski liraların yan yana görülmeye devam edileceğini bildirdi. Babacan, şöyle devam etti:
''YERSİZ KORKU SENARYOLARI ÜRETİLİYORDU''
''1 Ocak 2005 öncesinde gündeme getirilen olumsuz senaryoları, eleştirileri
şöyle bir düşünecek olursanız, her konuda olduğu gibi, her dönemde olduğu gibi,
yeni türk lirası konusunda da pek çok senaryo çiziliyordu. (Enflasyon birden
zıplayacak, yuvarlama etkisi gelecek) diyorlardı, devalüasyondan bahsediyorlardı
hem de yüzde vererek. (Halk buna zor alışacak, günlük hayatta büyük hatalar
meydana gelecek, işlemlerde kaos yaşanacak) gibi pek çok yersiz korku senaryosu
üretiliyordu.'' Bu korku senaryolarının, sadece Yeni Lira ile ilgili olmadığına
işaret eden Babacan, şunları kaydetti:
''Korku senaryoları maalesef, Türkiye'de her zaman, her konu ile ilgili üretilebiliyor.
Bunun alıcısı da, müşterisi de bulunuyor. Bu senaryolarda, biraz onun da etkisi
var herhalde.
Ancak şu çok önemli; biz ne yaptığımızı, ne yapacağımız gayet iyi biliyoruz. Politikalarımız konusunda kafamız çok net. En ufak bir soru işareti yok. Herhangi bir konuyu politika olarak belirlediysek, kararlılıkla uyguluyorsak, biz ona inanıyoruz ve gerçekten uygulayacağız demektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Uygulama konusunda da azami titizlikle ve tüm detaylara verdiğimiz önemle, uygulamada çıkabilecek sorunları yine asgariye indirmeye çalışıyoruz.''