İstihbarattan 'örgüt ve çetelerin çengel attığı gençleri kurtarma' projesi...

Haber Giriş : 07 Eylül 2005 08:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sabah/Muharrem SARIKAYA

Üniversiteler hafta başında açılmaya hazırlanırken, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı da bir projeyi uygulamak için kolları sıvamış.
Proje aslında yeni değil... Geçen yıl bazı illerdeki üniversiteler ve gençlerin yoğun olarak gittiği mekanlarda pilot olarak uygulanmış.
Başarılı olduğu görülünce, bu yıl Türkiye çapına yaygınlaştırılması kararlaştırılmış.
Projenin özü şu:
"Yasadışı örgüt ve çetelerin çengel attığı gençleri kurtarmak..."
Uygulama, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nın alışılmış davranış kalıbının dışında...
İstihbarat Daire Başkanlığı genelde şöyle bir çalışma tarzı izlerdi: Teknik ve gözleme dayalı veriler, acil durumda hemen müdahale edilerek sonuçlandırılır..
İleriye dönük beklentiler de güvenlik birimlerine rapor edilirdi.
Önleme, diğer birimlerin de katılımıyla gerçekleştirilirdi.

Birlikte kurtaralım
Proje ile başlatılan ve geçen yıl bazı üniversitelerde uygulanan proje ise suçu "sosyal girişimle önceden önlemeyi" hedefliyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, sohbetimizde geçen yıl pilot olarak uyguladıkları projeyle elde ettikleri sonuca ilişkin örnekler verdi.
İsimler ve gerçekleştiği mekanlar bizde saklı kalması kaydıyla iki yaşanmış örnek: İlki yakın geçmişten.. Terör örgütünün bir gence çengel attığı belirlenmiş.
Teknik dinleme sonucunda, örgütün bu genci canlı bomba yapmaya kadar götürecek hedefleri olduğu tespit edilmiş.
Araştırma sonucunda, gencin geçmişte herhangi bir olaya karışmadığı tespit edilmiş.
Mütevazı bir yaşam sürdüren ailesinin de geçmişte yasadışı bir faaliyetine rastlanmamış.
İstihbarat elemanları bir gün ailenin kapısını çalmış.
Çocukları ile ilgili bütün veriler annebabanın önüne konulmuş ve şu teklifte bulunulmuş:
"Gelin çocuğunuzu örgütün elinden birlikte kurtaralım. Yoksa sonu, Adalet Bakanlığı'nda eylem yapmak isterken öldürülen canlı bomba Eyüp Beyaz gibi olacak..."
Aile devreye girmiş, çocuğuna sahip çıkmış.
Emniyet mensuplarının da desteği ile genç örgütün çengelinden kurtulmuş.

Üniversitedeki çalışma
Diğer örneği, batıda yer alan ildeki üniversiteden.
Diyarbakırlı bir genç, üniversiteyi başarıyla kazanmış.
Bir süre sonra, PKK elemanlarıyla temasa geçtiği belirlenmiş.
Geçmişiyle ilgili veriler incelendiğinde, gencin hem kendisinin, hem de ailesinin PKK ile bir ilişkisinin olmadığı görülmüş.
Bu kez, gençle doğrudan görüşülmesi kararlaştırılmış.
Yaptığı temaslar, raporlarla önüne konulmuş ve neden böyle bir yola yöneldiği sorulmuş.
Yanıtı şu olmuş: "Üniversiteye geldiğimde, kendilerine 'ülkücü' diyen grup bizi dışladı. Kampusta dolaşırken çekirdek çitleyip, kabuğunu yüzümüze tükürdüler. Yolda yürürken, 'kart, kurt ne haber lan?' deyip omuz atıp yere düşürdüler.
Kendimi korumak için örgütle temas kurdum. Güneydoğulu diğer arkadaşlarla da birlikte olduk. Bizden korkmaya başladılar..." Bu kez üniversite yönetimi ve gençleri taciz eden öğrencilerle konuşulmuş.
Üniversite rektörünün büyük desteği olmuş, gençlere sahip çıkmış.
Taciz edenlere şu uyarıda bulunulmuş:
"Siz PKK'ya karşı olduğunuzu söylüyorsunuz, ama gençleri bizzat PKK'nın kucağına itiyorsunuz..."
Uyarı sonuç vermiş. Daha önce çatışan gençler birlikte konserlere gitmeye başlamışlar.
Başkan Sabri Uzun, benzer şekilde birçok kişiyi çetelerin ve terörün kucağından kurtardıklarını bildirip ekledi:
"Yüzde yüz güvenlik, sıfır maliyet elde ettik, üstüne insan kazandık..." "Eylem yapsın da yakalayalım" anlayışı, "insan kazanalım" eylemine dönüşünce demek ki sonuç alınıyormuş.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber