Bu Sorunu, Tek Başına Sağlık Bakanlığı Çözemez

Devlet memurlarının yer değiştirme suretiyle başka bir yere nakil olmaları halinde Kanunen kendilerine tanınan 15 günlük bir mehil müddeti içerisinde, tedavi işlemlerinin nasıl yürütüleceğine ilişkin olarak sitemize Sağlık Bakanlığının bir görüşü iletilmiştir. Dün elimize ulaşan bu görüşe göre Sağlık Bakanlığı konuya olumsuz yaklaşmaktadır. Bu dosyanın detayında sitemiz uzmanlarının görüşü bulunmaktadır. Ancak, mevzuatta bir boşluk bulunduğu için bu sorunun uygulama esas görüşler vermekle yetkili Devlet Personel Başkanlığınca çözümlenmesinin daha uygun olacağını düşünüyoruz.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Eylül 2005 07:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

SORU: Memurlar tayin olduklarında 15 günlük meyil süresince hasta sevk kağıtları ve sağlık karneleri açısından problem yaşamaktadırlar. Sağlık Bakanlığından almış olduğum cevabi yazıyı incelemenizi takdirlerinize arz ediyorum.Bilgi verirseniz sitenizde memnun olurum.saygılarımla...

T.C.
SAĞLIK BAKANLIĞI
Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Sayı :B100THG010012/5390
Konu : 12.08.2005 / 15844

Sn:..

16.06.2005 tarihli başvurunuzda, devlet memurlarının başka bir kuruma atamaları gerçekleştirildiğinde ilişiği kesilen kuruma sağlık karnesinin iade edilmesi durumunda 15 günlük meyil süresi içinde sağlık karnesi olmadan sağlık hizmeti satın almanın ne şekilde gerçekleştirilmesi gerektiği hususunda görüş talep edilmektedir.

Bilindiği üzere, Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği'nin 41. maddesinde; "Şahıs yurt içinde sağlık muayene ve tedavisi için başvurduğu tabip ve sağlık kurumlarına sağlık karnesi göstermekle yükümlüdür" hükmü ve Sağlık Karnesinin Yenilenmesi başlıklı 43. maddesinde de "zamanla dolan veya kaybedilen sağlık karnelerinin yerine, ilgili makama yapılacak yazılı müracaatı müteakip yenileri verilir" hükmü bulunmaktadır.

Kurumlar arası naklen geçişlerde, sağlık karnesi ile ilgili uygulamalar konusunda mezkur yönetmelikte bir düzenleme olmamakla birlikte, sağlık karnelerinin ilgili makama yapılacak yazılı müracaatı müteakip verilmesi gerektiği hususundan hareketle bir kuruma naklen atanan memurların, atama işlemlerinin tamamlanması sonrası o kurumun personeli olduğu hususu dikkate alınarak, naklen ataması yapılan personelin atandığı kuruma yazılı müracaatta bulunarak sağlık karnesi talep etmesi gerektiği hususunu;

Bilgilerinize rica ederim.

Hüseyin BÜYÜKKAYIKCI
Genel Müdür a.
Genel Müdür Yardımcısı


CEVAP: Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Memurların Bir Kurumdan Diğerine Nakilleri başlıklı 74 üncü maddesinde "Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır.
Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları caizdir.
Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber, atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartiyle) emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir.
13.12.1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarla bu Kanuna tabi kurumlar arasındaki nakillerde de yukarıdaki hükümler uygulanır. Aynı kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarda çalışıp 657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden, hizmete giriş dereceleri 36 ncı madde ile tespit edilen giriş derecelerinin üzerinde olanların ilk ilerleme ve yükselmeleri için kanuni bekleme sürelerine yukarıda yazılı dereceler arasındaki sürelere tekabül eden süre kadar ilave edilir."
denilmektedir.

Ayrıca, Görev Yeri Değiştirilen Memurların Aylıkları başlıklı 169 uncu maddesinde "Bulundukları yerden başka yerlerdeki görevlere nakledilen ve 62 nci maddede belirtilen süre içinde yeni görevlerinde işe başlayan memurlarla, yer değiştirme suretiyle başka kurumlara atanan memurların aylıkları, işe başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren yeni görev yerinde ödenir. Eski görev yerinde alınan aylıklar için kurumlar arasında herhangi bir hesaplaşma yapılmaz." hükmü yer almaktadır.

Devlet memurlarının tedavilerini düzenleyen 209 ve 210 uncu maddelerde yer alan "Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü bulundukları ana baba ve ikiden fazla dahi olsa aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmî veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında ayakta veya yatarak tedavileri kurumlarınca sağlanır. Ancak, tedavi ve yol masraflarının ödenebilmesi için, tedaviye tabip raporu ile lüzum gösterilmesi şarttır.
Sağlık Bakanlığı (Milli Savunma Bakanlığında görevli personel için bu Bakanlık) tarafından yetkili kılınan tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenen ve Sağlık Bakanlığınca Onaylanan raporlara göre yurtiçinde tedavilerinin mümkün olmadığı anlaşılan devlet memurları ile bunların eşleri, bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve aile yardımına müstehak çocukları tedavi için yurtdışına gönderilirler. Bunların harcırahları ve tedavi giderleri kurumlarınca ödenir. Yurtdışında tedavi müddeti iki yılı geçemez. Bu müddet içinde acil haller hariç olmak üzere raporda gösterilen hastalıktan başka yapılan tedavi giderleri ödenmez ve bu tedavi için müddet uzatılamaz. Tedavi süresi altı ayı geçtiği takdirde ilgili yabancı sağlık kurumundan alınan ve tedavinin devamı zaruretini gösteren rapor, sağlık ataşeliği veya misyon şefliğince hastanın kurumuna ve Sağlık Bakanlığına gönderilir. Bu işlem, her altı ayda bir tekrarlanır.
Yurt dışında:
a) Sürekli görevde bulunan memurlarla eşlerinin, bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve aile yardımına müstehak çocuklarının,
b) Geçici görev, bilgi ve görgülerini artırmak veya staj yapmak üzere, yurt dışına gönderilen memurların,
Hastalanmaları ve mahalli usule göre tedavilerine lüzum gösterilmeleri halinde tedavi giderleri kurumlarınca karşılanır. Ancak, (a) ve (b) fıkraları kapsamına girenlerin (Geçici görevliler hariç), Dışişleri Bakanlığının görüşü alındıktan sonra Maliye Bakanlığınca tesbit olunan esaslar dairesinde bulundukları ülkelerdeki uygulamalara göre kurumları tarafından mahallinde sigorta ettirilmeleri mümkündür. Bu takdirde, ilgililerin sigorta primleri kurumlarınca, karşılanır, kendilerine ayrıca tedavi giderleri ödenmez.
Ayakta veya meskende tedavi halinde kullanılacak ilaç bedellerinin % 20'si memur tarafından ödenir. Ancak, sağlık kurulu raporu ile belirlenen ve tüberküloz, kanser, kronik böbrek, akıl hastalıkları, organ nakli ve benzeri uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıkların ayakta veya meskende tedavileri sırasında kullanılmasına lüzum gösterilen ilaçlardan, hayati önemi haiz oldukları Sağlık Bakanlığınca tespit edilecek olanların bedellerinin tamamı kurumlarınca ödenir.
Bu madde gereğince sağlanacak yardımlardan, topluma uyumu kolaylaştıracak her türlü ortopedik ve diğer yardımcı araç ve gereçlerin standartlara uygunluğu sağlanır.
Tedavi kurum ve kuruluşlarında yapılan tedavilere (diş tedavileri dahil) ilişkin ücretlerle sağlık kurumlarınca verilen raporlar üzerine kullanılması gerekli görülen ortez, protez ve diğer iyileştirme araç bedellerinin kurumlarınca ödenecek kısmı ve buna ilişkin esas ve usuller Sağlık Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca tespit edilir."
ve "Devlet memurlarının ölümü halinde cenaze giderleri (cenazenin başka yere nakil dahil) kurumlarınca ödenir. Sürekli veya geçici görevle veyahut 78 inci maddeye göre yurt dışında bulunan Devlet memurlarından ölenlerin ve yurt dışında sürekli görevlerde bulunanların eşleri, bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve çocuklarının cenazelerini yurda getirmek için yapılması zorunlu olan giderler kurumlarınca karşılanır.

209 uncu madde ile bu madde hükümleri Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmeliğe göre uygulanır." hükümler ile düzenlenmiş bulunmaktadır. Anılan hüküm gereğince Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği 27/07/1973 tarih ve 7/1973 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulmuş olup, 11/08/1973 tarih ve 14622 sayılı Resmi gazetede yayımlanmış bulunmaktadır. Yönetmelikte kimlerin yararlanacağı ve tedavinin usul ve esasları belirtilmiştir. Anılan yönetmeliğin sağlık karnesi başlıklı 38 inci maddesinde "Bu Yönetmeliğin tedavi ve yol giderlerinden yararlanacaklara ilişkin 3 üncü maddesinde belirlenenlere birer sağlık karnesi verilir. (Örnek 4,5,6)
Sağlık karneleri, kendinden kopyalı reçeteli olarak verilir.
Memur ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri, sağlık kurum ve kuruluşlarına sağlık karneleri ile birlikte müracaat etmek zorundadır. Tabip tarafından gerekli görülen ilaçlar bu karnelere ekli reçetelere yazılır. Müteakip muayenelerde önceki tedaviler göz önünde bulundurulur.
" , bakmakla yükümlü olduğu kişileri bildirme başlıklı 40 ıncı maddesinde "Her Devlet memuru, tedavi yardımından yararlanabilecek eşi, bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarını gösterir bir beyanname vermekle yükümlüdür. (Örnek 6) .
Tedavi yardımından yararlanacak ana ve babanın birden fazla Devlet memuru (bu yönetmeliğin 48 inci maddesi kapsamına giren kurumlar personeli dahil) olan çocukları varsa, bu ana ve baba çocuklarından birinin beyannamesinde gösterilir.
Beyannamede gösterilen şahısların durumunda bir değişiklik meydana geldiğinde memur 15 gün içinde yeniden bir beyanname düzenleyerek ilgili mercie verir.
Karı ve kocanın her ikisinin de bu Yönetmelikten yararlanan memur olması halinde aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklar anne veya babadan yalnız biri tarafından düzenlenecek beyannamede, boşanma ve ayrılık vukuunda ise, mahkeme çocuğun velayetini hangi tarafa vermişse, çocuk onun tarafından düzenlenecek beyannamede gösterilir.
", sağlık karnesini gösterme yükümlülüğü başlıklı 41inci maddesinde "Şahıs, yurt içinde sağlık muayene ve tedavisi için başvurduğu tabip ve sağlık kurumlarına sağlık karnesini göstermekle yükümlüdür.", sağlık karnesinin işlenmesi başlıklı 42 nci maddesinde "Memurların ve tedavi yardımından yararlanacak yakınlarının sağlık durumları, sağlık karnelerine tarih sırasıyla işlenir.
Tedavi hastanede yapılmışsa, konulan teşhis, yapılan tedavi ve verilen istirahat süresi, tedavi eden tabip tarafından, sağlık karnesine imzası altında işlenir. Tedavi hastanede yapılmışsa yukarda sayılan hususlar mütehassıs veya sağlık kurulu başkanı tarafından, imzası altında sağlık karnesine işlenir. Ayrıca memurlukları ile adları, açık ve okunaklı şekilde yazılır ve hastane baştabibi tarafından tasdik edilir."
, sağlık karnesinin yenilenmesi başlıklı 43 üncü maddesinde "Zamanla dolan veya kaybedilen sağlık karnelerinin yerine, ilgili makama yapılacak yazılı müracaatı müteakip yenileri verilir. Bu durumda eski sağlık karnesinde veya sağlık dosyasında bulunan, şahsın sağlık durumu ile ilgili olarak bilinmesi zorunlu görülen hususlar ve verilmiş sıhhi cihazlara ait kayıtlar yeni karneye işlenir. Sağlık karnesinin kaçıncı defa ve ne sebeple verilmiş olduğu karnenin üzerine işaret edilir." ve sağlık karnesinin iptali başlıklı 44 üncü maddesinde "Memurun herhangi bir sebeple Devlet Memuru sıfatını kaybetmesi halinde kendisine ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere ait sağlık karneleri; bakmakla yükümlü olduğu kişilerden birinin bu hakkı kaybetmesi halinde ise ona ait sağlık karnesi, ilgili kurumca iptal edilir." hükmü yer almaktadır. Anılan Yönetmelikte nakledilen memurun sağlık karnesinin geri alınacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yönetmelik ile Kanunun Memurlara tanıdığı tedavilerinin sağlanması hakkı belirli bir süre için bile olsa ellerinden alınması kanunen mümkün bulunmamaktadır.

Yukarıda yer verilen ve verilmeyen 657 sayılı Kanunun hükümlerinin birlikte incelenmesinden anlaşılacağı üzere devlet memurluğu statüsü devamlılık arz etmektedir. 657 sayılı Kanunun anılan statünün hangi hallerde son bulacağını 98 inci maddesin tadat etmiş bulunmaktadır. Memurluğun sona ermesi başlıklı 98 ini maddede "Devlet memurlarının
a) Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması;
b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi;
c) Memurluktan çekilmesi;
ç) İstek, yaş haddi, malûllük ve sicil sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması;
d) Ölümü;
hallerinde memurluğu sona erer."
sayılan haller dışında memuriyetine son verilemez hakları elinden alınamaz. Bu durum 657 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde yer alan "Kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilmez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz." hükmü ile açıkça belirtilerek korunmuştur.

Bu itibarla; devlet memurunun 74 üncü maddesi hükmü uyarınca nakil işlemi esnasında da statüsü sona ermemekte olup, tedavi hakkı elinden alınamaz. Nakil işlemi devlet memurunun yeni görev yerinde işe başlaması ile tamamlanmaktadır.169 uncu maddede yer alan hüküm aylığa ilişkin hüküm tedavi giderlerinin ödenmesinde ve diğer hususlarda da uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle, kişi yeni kurumunda göreve başlayana kadar her türlü işleminin eski kurumunda devam etmesi gerekir.

Mehil müddeti esnasında kişi hasta olması sakat kalması, yatalak olması veya ölmesi halinde yeni kuruma ilgili beyannameler nasıl verilecek ve hasta kağıdı nasıl alınacaktır. Veya emeklilik işlemleri nasıl yürütülecektir. Bakanlığın yaptığı işlemler 657 sayılı Kanuna uygun bulunmamaktadır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber