'Sanki hokus pokus ihale bitti'
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Galataport ihalesinde "Hokus pokus,
ihale bitti" havası oluşturulduğunu, ihalenin yöntemleri izlenmeden sonuçlandırılamayacağını
söyledi. Yıldırım, "Bizim bakacağımız zaman gelecek, sabırsızlanmaya lüzum
yok" dedi.
Yıldırım, Katar Kamu İşleri İdaresi Başkanı Mansour Al Khayareen'i makamında
kabul ederek bir süre görüştü.
Bakan Yıldırım, kabulde yaptığı konuşmada, Katar Kamu İdaresi'nin ülkedeki
altyapı yatırımlarını gerçekleştirdiğini, idarenin elinde 5 yıllık bir dönem
için yaklaşık 5 milyar dolar yatırımı öngören bir plan bulunduğunu, bu planı
görüştüklerin ve Türkiye'nin müteahhitlik hizmetlerindeki deneyimini bu ülkeye
aktarmasının yollarını ele aldıklarını ifade etti.
Al Khayareen de Türk şirketlerini Katar'da ortak yatırımlara davet ettiklerini,
geliştirdikleri projeleri Ankara'da tanıtacaklarını ve Ekim ayında Türkiye'den
20 şirkete projelere ilişkin Katar'da sunum yapacaklarını kaydetti.
"GEÇMİŞ DÖNEMLERİN DEVAMI"
Bakan Yıldırım, kabulün ardından gazetecilerin Galataport ihalesiyle ilgili
sorularını yanıtladı.
Galataport projesinin 1991 yılından bu yana gündemde olduğunu, bugün ortaya
çıkmadığını, geçmiş dönemde 2 kez ihale edildiğini belirten Yıldırım, birinde
hiç teklif gelmediğini, diğerinde ise geçici teminatın yatırılmadığını, bu nedenle
ihalenin gerçekleştirilemediğini ifade etti.
Verilen teklifin 2,5 milyon dolar aylık sabit ödemeyi içerdiğini vurgulayan
Yıldırım, daha sonra koalisyon hükümeti döneminde Başbakan Bülent Ecevit'in
bazı bakanlardan bu projeyle ilgili çalışma yapmasını istediğini, bakanların
da proje hazırlanması için 1993 yılından bu yana Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
bünyesinde bulunan Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nü görevlendirdiğini
belirtti.
Tabanlıoğlu adlı firmanın proje ihalesini kazanarak hazırlık yaptığını, bu
projeye göre ihalelere çıkıldığını kaydeden Yıldırım, "Kafadan yapılan
bir şey yok. Geçmiş yönetimler zamanında başlayan bir çalışmanın devamıdır bugün
gelinen sonuç" dedi.
Proje mühendislik firmasının projenin gerçekleşmesi için 2003 milyon dolar
yatırım gerektiğini, bu sayede 49 yılda kurumun elde edeceği gelirin 2 milyon
dolar olacağını öngördüğünü ifade eden Yıldırım, buna göre ihaleye çıkıldığını
belirtti.
Yıldırım, ihale için 6 ulusal gazete ve Resmi Gazete'de ilan çıktığını, tekliflerin
alındığını ve kararın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na bildirdiğini ifade
etti. Proje için önceki dönemlerde Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararı olduğunu,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın aynı şekilde ihale sonucunu YPK'ya göndereceğini
anlatan yıldırım, "Bu bir özelleştirme değildir, bu uzun süreli yatırım
karşılığı kiralama projesidir" dedi.
"İHALE NASIL KARANLIK OLUR?"
İhalede yatırım ve kira miktarının yarıştırıldığını belirten Yıldırım, şöyle
devam etti: "Ben daha bir şeye bakmadım. Bizim bakacağımız zaman gelecek,
sabırsızlanmaya lüzum yok.
O arkadaşlar da ihale karanlık diyorlar. İhale karanlık nasıl olur? 6 tane
gazetede, Resmi Gazete'de yayınlanan, 3 yıldır projesi bitmiş ihalenin şeffaf
olmamasının kriteri nasıl belirleniyor ben onu anlamadım." Galataport ihalesinin
YPK'ya gideceğini, daha sonra karar verileceğini belirten Yıldırım, şunları
kaydetti:
"Yöntem belli. İlgili kurum Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, YPK sekreteryasına
gönderir, YPK sekreteryası bütün çalışmaları tamamlar, raporlarını tamamlar,
kurumların görüşlerini alır. Bu kolay iş değil.
Sanki hokus pokus, ihale bitti, bu hava oluşturuluyor, böyle bir şey yok bu
memlekette. bir ihalenin sonuçlandırılmasının belirli yolları, yöntemleri var.
Bunlar olmadan ihale olmaz. YPK kararından sonra geçerlilik kazanır. Önümüze
gelen bütün kararları titizlikle inceleriz. Anlamadığımız varsa sorarız, açıklama
isteriz ve ondan sonra onaylarız."
"GAYET TABİİ GÖRÜŞECEĞİZ"
Yıldırım, bir başka soruyu yanıtlarken, kamu idarecilerinin gizli görüşme diye
bir şeylerinin olmayacağını, her görüşmelerinin ülkeyi bağladığını ancak herkesle
saati ne olursa olsun görüşeceklerini ifade etti.
Ülkeye yatırımcı gelsin ve ülkede üretim, istihdam olsun istediklerini kaydeden
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gayet tabii görüşeceğiz, dünyanın gelişmiş ülkelerinde başbakanlar, bakanlar
ülkesi adına iş takibi yapıyor. Türkiye'deki bir ihale için bir başka ülkeden
bakan arayarak 'Buraya şu firma teklif verdi, biz bu firmayı iyi biliriz, takdirlerinize'
diyor. Bu gayet doğal. Aynı şeyi biz de yapıyoruz. Bir firmanın dışarıda iş
alması için uğraşmayalım mı? Kalkıp Tahran'a gitmedik mi TAV oradaki işi alsın
diye... Bunları yapmazsak yalnız kalır, oturur sızlanırız. Bu ülkeye muhakkak
kaynak girmesi lazım. Bu ülkenin yetiştirdiği müteahhit ve işadamlarının dışarıda
iş bulabilmesi lazım.
Bu konular gereksiz polemiklerdir. Onunla görüştü, bununla görüştü, çok gereksiz
ve anlamsız polemiklerdir. Bunu da ülke yararına görmüyorum."
"EN AZ VERENE BİLE VERSEK, ÜLKE KAR EDİYOR"
Yıldırım, Galataport ihalesiyle ilgili özel olarak kimseyle görüşmediğini belirterek,
"Talep olsaydı da görüşürdüm. Bir sorun yok" dedi.
"Bu kadar ucuza liman verilir mi?" eleştirilerine de yanıt veren
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, şunları kaydetti.
"Galataport'un şu anki gelirleri ne kadar? Yılda 5 milyon dolar.
Yani 4 milyon Avro. 49 yılda 196 milyon Avro yapar. Bu adamların en düşüğü kaç teklif etmiş, 1 milyar 40 milyon avro. Ne oldu, böyle mi dursun, öbürüne mi verelim?
En az parayı verene versek bile, bu ülke kar ediyor. Bu kadar söylüyorum. Bırakın fazla vereni... İptal ettin, aynı parayı bulamazsak kim verecek bunun hesabını? O zaman bütün ihaleleri o mantıkla iptal edip yenilememiz lazım."