Kılıçdaroğlu: Milli bayramın yasaklanması demokrasinin kara lekesidir

, bunu unutmayacaklarını, bunun demokrasinin kara lekesi olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Ülkenin sorunlarının dağ gibi yığıldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, sorunları çözen değil, sorunlara sorun ekleyen bir iktidar bulunduğunu savundu. "Bugün yine söylemiş sizin kilonuz kaç demiş. Bizim kilomuz hep aynı çünkü bizim cüzdanımız aynı. Ama senin kefeninde cep var. Senin cüzdanın her gün doluyor o yüzden senin kilon sürekli farklı çıkabilir." diye konuştu.

Van Erciş'teki Atatürk İlköğretim Okulu'nun adının değiştirilerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın annesinin adının koyulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Annelere saygılıyım Allah'tan rahmet diliyorum. O anne de hayatta olsaydı elini öpmekten onur duyardım. Senin paran var, pulun var adam gibi adamsan paranla bir okul yaparsın annenin adını koyarsın biz de saygı duyarız. Kusura bakma ama bu davranışın saygısızlıktır, kabul etmiyoruz bunu. Ülkeyi yönetenlerin bir görevi vardır. Halkı kaynaştırmak. Bölmek değil. Ama bunların görevi ülkeyi bölmektir, halkı bölmektir. Bunu adeta yüklenmiş durumdalar. Her ağızlarını açtıklarında ülkeyi biraz daha bölüyorlar. Cumhuriyete sahip çıkmamızın temelinde bu ülkede birliği beraberliği sağlamaktır."

"HİÇKİMSE DARBELERİN ARKASINDA DURAMAZ"

"CHP'de asla ve asla hapishanelerde ölüm orucu olmayacaktır. CHP iktidarında terör olmayacak, komşularla savaş noktasına gelinmeyecek barışı egemen kılacağız biz." diyen Kılıçdaroğlu, "Adaletten neden vazgeçiyoruz. Türkiye'nin geldiği noktaya bakın. Hala herşeyin sorumlusu CHP gibi gösteriliyor. İnsanda biraz sıkılma utanma olur. CHP sana doğru yolu gösteriyor, yapma yanlış yapıyorsun diyor. Cumhuriyet demek demokrasi demektir. Cumhuriyet demek halkın kendi kendisini yönetmesi demektir. Cumhuriyet demek halk demektir. Cumhuriyet demek bütün darbelere karşı çıkmak demektir. Hiç kimse ama hiç kimse darbelerin arkasında duramaz. Darbeleri savunamaz. CHP darbelerden en büyük zararı gören partidir. Malvarlığımıza el kondu, genel başkanlarımız hapse atıldı. Darbeyi şiddetle reddediyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi biz getirdiysek ki onun için övünüyoruz o zaman övündüğümüz ilkelerin arkasında duracağız. En büyük gücümüzün halk olduğunu halkın değerlerine saygı duyduğunun bilinmesini isterim. Aydınların korktuğu bir ülkede biz korkmayacağız halkın öncüsü olacağız." şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, darbelerden medet umanların CHP'li olamayacağının altını çizdi.

"TÜRKİYE'NİN YENİ BİR İKTİDARA İHTİYACI VAR"

Türkiye'nin yaşadığı tablonun herkesin gözünün önünde olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin girdiği çıkmaz sokağın bütün dünyanın önünde olduğunu ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidarının Türiye'yi getirdiği noktanın kaygı ile izlendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Her vatandaş kendisine soruyor ne olacak bu memleketin hali. Türkiye'nin yeni bir iklime, barışa, demokrasiye, özgürlüklere, yeni bir iktidara ihtiyacı var, CHP iktidarına ihtiyacı var." diye konuştu.

"O CUMHURİYET SAVCISI MI YOKSA RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN SAVCISI MI?

Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma açtığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açmış. O Cumhuriyet savcısı açsın bi o ne demek okusun bakalım. O Cumhuriyet Savcısı mı yoksa Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısı mı acaba? İnsanların bir araya gelip türkü söylemesinden bile korkarlar. Demokrasi farklı birşeydir. Özgürlükle birleşecek. Demokrasi halkın kendi kendine yönetmesidir. Demokrasi kültür işidir. Korkunun bir özelliği var. Korku aklın katilidir. Baskı olur. İstediğiniz kadar baskı yapın sizden kimse korkmayacak. Hepsini yıkıp geçeceğiz. Biz o bayramı istihbarat aldık da yasakladık diyor. Ne aldın bir açıkla bakalım. Uludere'yi açıkladı mı bunlar. O 34 yurtaşın kanı Erdoğan'ın yakasındadır. Bekledi 34 kişi daha hayatını kaybetsin diye... Hakkari'ye gitmişiz neden Türk bayrağı yokmuş. Eğer bir ilde Türk bayrağı dalgalanmıyorsa sen hangi ülkede Başbakanlık yapıyorsun. Bir dönem siz Sivas'ın ötesine geremiyorsunuz diyordu. Gel Uludere'ye gidelim dedim geldi mi; gelemez, cesaret edemez. Kendi beceriksizliğin faturasını bize çıkaracak. Şikayet ediyor, sen Başbakan değil misin?" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir milli bayramın yasaklandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bunu unutmayacaklarını, bunun demokrasinin kara lekesi olduğunu vurguladı. "Meclis'e neden gidiyormuşum. Senden izin mi alacağım sen kimsin." diyen Kılıçdaroğlu, "Ben değil bu ülkede hiçbir yurttaş senden izin almak gibi bir amacı yoktur. Türk bayrağı üzeridnen edebiyat yapıyor. 29 Ekim'de Ankara'nın göbeğinde Türk bayrağı açmak isteyeni senin polislerin tekmeledi sen neyden bahsediyorsun." şeklinde konuştu.