Keyfi Tasarrufu Sadece Hükümet Mi Yapıyor?
Akademik kadroların ize bağlanması bir çok yazar tarafından eleştiriliyor. Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi de bugünkü yazısında, Hükümetin akademik kadroları izne bağlamasını konu ediniyor. Ekşi yazısında, araştırma görevlisi atamalarının Maliye Bakanının keyfine bırakılmasının kabul edilmeyeceğini belirttikten sonra Danıştay'ın bu keyfiliğe dur dediğini hatırlatıyor. Peki Ekşi yanlış şeyler mi söylüyor. Tabiiki değil... Doğru sözler. Ama bu doğru sözler olayın sadece bir yönünü göstermektedir. Hükümetin bu konuyu izne bağlaması eleştirilirken araştırma görevlisi kadrolarına yapılan atamaların tümüyle torpile dayandığı göz ardı edilmektedir.
Yükseköğretim kurumlarında şuanki sistem objektif esaslara dayanmamaktadır. Bu husus, neredeyse tüm atama ve yükselmelerde geçerlidir.
Memurlar.net olarak bugüne kadar bu konuda ziyaretçilerimizden gelen çok sayıda eleştiriye sayfalarımızda yer verdik. Gelen tüm eleştiriler, üniversitelerde dönen torpil üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Son olarak 5 Ekim tarihinde yayımlamış olduğumuz "Üniversitelerde mülakatlar böyle mi yapılır?" başlıklı haber yine bu torpil olayını konu edinmektedir. Bu habere bugüne kadar 37 adet yorum yapılmıştır. Yorumların tümü üniversitelerde dönen olaylara ilişkindir.
Yine, daha önce sayfalarımızda yer verdiğimiz, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde yaşanan akraba kadrolaşması, bu hususu konu edinmektedir.
Akademik kadroların izne bağlanmasının nedeni Erzurum Milletvekilinin meclise verdiği bir kanun teklifidir. Bu Kanun teklifi bu yasama döneminde gündeme alınacaktır. Hükümetin bir kez daha geri adım atmaması halinde bu Kanun tasarısının yasalaşmasına kesin gözüyle bakılmaktadır. Bu konuya ilişkin olarak 26 Eylül tarihinde yayımladığımız "Akademisyenler Hala Reform Bekliyor" başlıklı yazıya bakabilirler.