Çelik: Yasakçı 4. Murat değilim
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bakanlığın yayınladığı ''sigara genelgesi'' konusunda, ''Ben 4. Murat falan değilim. Mutlaka içeceklerse, tiryakiliği terk edemiyorlarsa bu iş için ayrılmış özel mekanlarda sigara içsinler'' dedi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bakanlığın yayınladığı ''sigara genelgesi'' konusunda, ''Ben 4. Murat falan değilim. Öğretmenlerimizden istediğimiz şudur; mutlaka içeceklerse, tiryakiliği terk edemiyorlarsa bu iş için ayrılmış özel mekanlarda sigara içsinler'' dedi. Çelik, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) uzmanları tarafından hazırlanan Türkiye Eğitim İncelemesi Taslak Raporu'nun ele alındığı toplantıya ilişkin düzenlenen basın toplantısında, 20052006 eğitim öğretim yılına Milli Eğitim Bakanlığı'nın 17 yeni reform ile başladığını, birçok şey gerçekleştirdiklerini söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın diğer bakanlıklardan daha büyük bütçeye sahip olmasını OECD'nin takdire şayan bulduğunu, okul öncesi eğitimde kat edilen mesafenin önemli, ama yeterli olmadığını söylediklerini kaydeden Çelik, raporu hazırlayan uzmanlara teşekkür etti. Çelik, ''Bu masa ortak akıl masasıdır. Ortak aklın sonucu güzel şeyler çıkacaktır'' diye konuştu. Çelik soruları yanıtlarken de Avrupa Birliği ile müzakerelerde ikinci başlığın eğitimle ilgili olduğu belirtilerek, Türkiye'nin bu alanda hazır olup olmadığına ilişkin soru üzerine, şunları söyledi: ''(Hazır mıyız?) sorusunu sorduğunuz zaman, bütün yönleriyle (Yarın AB'ye girecekmiş gibi hazırız) dersek kendimizi kandırmış oluruz. Yapmamız gereken birçok şey var. OECD'nin, Dünya Bankası'nın, AB'nin tespitleri var, bizim tespitlerimiz var. Eksiklerimiz var. AB'ye üye 25 ülkede eğitim standardı söz konusu değil. Her Avrupa ülkesinde kendine has uygulamalar var, ama temel ilke ve prensiplerde birleşmemiz lazım. Eğitimde kız erkek ayrımı olmaması lazım. Okul öncesi eğitim önemlidir. Yüksek öğretimde akademik özgürlük, özerklik olmalıdır. Bu prensipler çerçevesinde hareket ediyoruz. Yoksa böyle tıpa tıp eğitim sistemimizi AB ülkelerinden herhangi birisiyle benzetmek, aynileştirmek gibi bir çabamız olmayacak.'' AB'nin ilerleme raporlarında özellikle son 3 yıldır reform sürecinin takdir edildiğini anlatan Çelik, ''Bizde 12 sıkıntılı konu var. Meslek liselerinin oranının düşük olması, mesleki eğitimin AB standartlarının çok altında olması, yüksek öğretimin durumu gibi bazı sıkıntılı konular var. Ama bunlar da müzakere sürecinde hal yoluna girmesi gereken konulardır. AB gibi bir süreç olmasa da kendi insanımız için yapmak zorundayız. Hükümetimizin bu yönde kararlılığı vardır'' dedi.
Bakan Çelik, yüksek öğretime girişte katsayı konusundaki bir soru üzerine de bunun sadece OECD'nin tespit ettiği ve şikayetçi olduğu bir konu olmadığını belirtti. Çelik, devamla şunları kaydetti: ''Bizim de tespit ettiğimiz ve şikayetçi olduğumuz bir konudur. Ama tabii Türkiye'de değişim dönüşüm anlamında, yanlışlıkların giderilmesi anlamında her şeyi sabahtan akşama çözüme kavuşturamıyorsunuz. Biz hükümet olarak özellikle bazı hassas konularda toplumsal konsensüs oluşturarak, bir uzlaşma oluşturarak yolumuza devam etmek istiyoruz. Bugüne kadar bu tavrımız ve tutumumuz olmasaydı, sadece parlamentodaki çoğunluğumuza dayanarak, parmak üstünlüğü hesabına dayanarak bir çok şeyi yapmakta diretseydik bugün Türkiye AB ile müzakere yapar konuma gelmezdi. Onun için toplumumuzdaki huzurun, sükunetin devamı için bazı şeylerin zamanla daha iyi anlaşılabilmesi için olgunlaşmasına ihtiyaç var. Dolayısıyla her sondajda petrol çıkmaz, ama bu petrol aramaktan vazgeçeceğimiz anlamına da gelmez. Petrolü bulacağız eninde sonunda, bu da doğru petrol olacak.''
SİGARA GENELGESİ
Çelik, bakanlığın yayınladığı sigara genelgesine ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı: ''Ben 4. Murat falan değilim. Sigara koyma yasağı iddiasında bulunan biri değilim. Sigara yasağı diye bir şey de yok. Sigaranın kamuya ait yerlerde, küçük çocukların bulunduğu yerde toplu olarak yaşanılan veya toplu olarak insanların kullandıkları yerde içilmemesi kanun gereğidir zaten. Biz inanıyoruz ki burada 5 kişi oturuyorsa burada sigara içilmesin. Sigara içecek adam gitsin sigara içme yerinde içsin. Bunun nasıl uygulanacağına ilişkin genelgemizde zaten her şey açıklanmış. Düşünün bir öğretmenler odası, 20 öğretmen oturuyor. 20 öğretmenden 8'i içiyor, 12 öğretmen içmiyor. O 12'si 8'inin dumanını yutmak zorunda mıdır? Dolayısıyla son derece insani olan, son derece sağlığa yönelik bir uygulamadır.'' Ne yapıyorlarsa çocukların sağlığı için yaptıklarını belirten Çelik, şöyle devam etti:
''Bir öğretmen sözleri ile öğrencisine kolay kolay örnek olamaz. Herkesin nasihate karnı toktur. 'Çocuklar şunu yapmayın, bunu etmeyin' davranış dili ağzınızdaki dilden çok daha etkilidir. Öğretmen öğrencisine örnek olacak. Koridorlarda sigara dumanını tüttürerek dolaşan bir öğretmen 'yavrum sigara içme' derse kimse onu samimi bulmaz, ciddi bulmaz. Onun için çocuklarımızı sigara gibi sıkıntılı konulardan uzaklaştıracaksak öğretmenlerimizin örnek olmasını istiyorum. Öğretmenlerimizden istediğimiz şudur; evet hiç içmeseler daha çok memnun olurum da çünkü sağlıkları için uygun değil, ama mutlaka içeceklerse tiryakiliği, terk edemiyorlarsa bu iş için ayrılmış özel mekanlarda sigara içsinler. THY'de sigara içmek yasaklandı biliyorsunuz. Kötü mü oldu? Bence çok iyi oldu. Onun için biz eğitimciler olarak topluma bu yönde öncülük yapmak zorundayız. Yapılan budur arkadaşlar.'' Bu arada, basın toplantısına katılan İnceleme Heyeti Raportörü Dr. Alms McGuinness de verimli bir görüşme yaptıklarını söyledi. Bakan Çelik'in kendilerinden Türk eğitim sistemini ciddi olarak yansıtan bir ayna istediğini belirten McGuinness, raporlarında ciddi tavsiye ve öneriler bulunduğunu bildirdi.
Alms McGuinness, rapor kapsamında yapılacakların Türkiye'ye yardımcı olacağına inandıklarını ifade etti. Oturum Başkanı, Danimarka Eğitim Bakanlığı'ndan Torben Korabech Rasmussen de OECD'nin değerlendirmelerinden ülkesi Danimarka'nın çok büyük yarar gördüğünü, Türkiye'nin de yararlanacağına inandığını belirtti.
Posta