On iki yıl, on üç kurşun

Olay 8 yıl önce yaşandı. Ve, bugün yine Uğur Kaymaz mezarının başında anılıyor. Annesi, kardeşleri, akrabalarının istediği tek şey adalet. Uğur'u öldüren ama "meşru müdafaa gerekçesiyle beraat eden" polislerin cezalarını çekmesini istiyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararını yakın zamanda açıklaması bekleniyor. Söylenecek yeni bir şey yok belki ama Kaymaz ailesinin avukatı Reyhan Yalçındağ'a kulak verdik, bir kez daha hatırlayalım istedik:

BU ÜLKE KAÇ ÇOCUĞU TOĞRAĞA VERDİ?

"Uğur, Çocuk Hakları haftasında öldürüldü. Bu kadar trajik bir tarihi var. Başka ülkelerin çocukları için sosyal amaçları varken bizim yaşatmak gibi bir derdimiz var. Uludere'yi hatırlayalım. Ölenlerin 19'u çocuktu. Katır sırtında öldürülen çocuklar...

Uğur'un dosyasının adil olmayan bir şekilde kapatılmasının sonraki faili meçhul cinayetlerde doğrudan payı var. Bu ülkedeki cinayetlerin failleri bulunmadığı, cezasız bırakıldığı için failler arttı, artıyor. Uğur'dan sonra bu ülke kaç çocuğu daha toğrağa verdi? Ve bütün bunlara rağmen, bu acıya rağmen yargılamada bizi linç etmek istediler.

AİHM'in sorduğu sorulara Türkiye'nin cevabı bile yok. Mesela 'Öldürmek dışında başka bir seçenek yok muydu?' sorusuna cevap verememişler. Yakında karar çıkacak, Türkiye'yi mahkum edecek büyük ihtimalle. Ama Türkiye gibi ülkeler 'tazminat öder, geçeriz' mantığında. Tazminat ödeyince ne oluyor ki? Öyle bir devlet aklı varki o ölümlere neden olan güvenlik politikalarını sürdürüyorlar. Mesele para değil ki. Mesele bunun tarihe geçmesi, bir daha olmaması, mesele adalet."