'Üniversitedeki tarikatı basın bulsun'
Olağanüstü Rektörler Komitesi, Van 100.Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel
Aşkın'ın tutuklanması olayıyla ilgili durumu görüşmek üzere YÖK'te toplandı.
YÖK Başkan Prof.Dr. Erdoğan Teziç, 100. Yıl Üniversitesi içerisinde köklü bir
tarikat yapılanması ve Yücel Aşkın'ın tutuklanmasında bunların etkisi olduğu
yönündeki iddialarla ilgili soruya, "Bu konuda basına düşeni ben yapamam.
Bunları araştırmak basının görevi. Benim deliller toplamaya araştırmaya zamanım
yok" karşılığını verdi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, komitenin toplantısı öncesinde yaptığı
açıklamada, gündemlerinin tek madde olarak Van 100. Üniversitesi Rektörü Yücel
Aşkın'ın tutuklanmasıyla ilgili olduğunu söyledi ve konuya ilişkin toplantı
bitmeden bir açıklama yapılmasının toplantıya anlamsız kılacağını kaydetti.
Teziç, toplantı sonrasında yazılı bir bildiri yapılacağını basın mensuplarına
duyurdu. Teziç, gazetecilerin gündeme ilişkin olarak sorularını da yanıtladı.
YÖK Başkan Vekili İsa Eşme'nin iddialarla ilgili hazırladığı raporun siyasi
partilere, Cumhurbaşkanlığı'na gönderilip gönderilmeyeceğine ilişkin olarak,
Teziç, "O bilgiler burada arkadaşlarım tarafından değerlendirilecek. Onların
vereceği karara göre davranacağız" cevabını verdi. Teziç, bir gazetecinin
YÖK'ün yargıya güvenmediği yönünde yorumlar yapıldığının hatırlatılması üzerine,
"Biz hiçbir zaman yargıya güvensizliğimizi ifade etmedik. Bugüne kadar
yaptığımız yazılı ve sözlü açıklamalarda yargıya olan güvenimizi hep vurguladık,
bundan sonra da vurgulayacağız" dedi.
Tutuklanarak cezaevinde bulunan Van 100.Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Aşkın'ın,
soruşturmanın selameti doğrultusunda görevden alınması gerektiğiyle ilgili yorumlara
Teziç, sert bir biçimde, "Hayır gündeme gelmeyecek. Bu aşama söz konusu
değil. Şunu da unutmayın, yeni ceza yasasında yargılamayı etkileyecek biçimde
soruları da siz sormaktan imtina ederseniz iyi olur. Çünkü içeriği tanımlanmamış
bir suç öngörülüyor. Yeni ceza yasasında yargılamayı etkilemek" şeklinde
cevapladı.
Teziç ayrıca, iddiaların gündeme geldiği ilk günden itibaren 3 kez Van Cumhuriyet
Savcılığı'na yazılı başvuruda bulunduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Yürürlükteki Anayasamız 129 ve 2547 sayılı kanunun 53'üncü maddesi tüzel
bir düzenleme yapıyor. Bu tür konular YÖK tarafından incelenir ve onun için
takipsizlik kararı vererek, buraya göndermesini istedik. Herhangi bir cevap
alamadık. YÖK'te bilgi olarak Yüksek Hakimler ve Savcılar Kuruluna ve Adalet
Bakanlığı'na yazı yazdık."
Teziç, Prof. Aşkın'ın tutuklanmasına neden olan konularla ilgili YÖK'e rektörlükten
bir talep gelip gelmediğine yönelik soru üzerine şunları kaydetti:
"Soruşturmayı 2002 yılında başlatan Van Üniversitesi Rektörü'nün kendisi
başlatıyor. Maliye Bakanlığı müfettişlerinin yaptıkları inceleme sonunda bize
de bilgi geliyor. Bizde bu bilgi çerçevesinde Van Üniversitesi Rektörlüğüne
yazı yazıyoruz ve burada bir inceleme yapılmasını istiyoruz. Van Üniversite
Rektörü bir komisyon kurarak incelemeyi başlatıyor. Soruşturmayı başlatan kendisi.
Ama kendisine yönelik herhangi bir ispat yok. İhale 1998 yılında yapılıyor.
Rektör göreve 25 Nisan 1999'da göreve başlıyor. Ve Bunlarda hiçbir ispat yok
sadece bu Temmuz ayında ki o zaman Van Cumhuriyet Savcılığı görevsizlik kararı
vererek, konunun rektörlükçe incelenmesini istiyor. Rektörlükte yaptığı soruşturma
sonucunda Danıştay 2. Dairesi ilgililer hakkında soruşturma yapılması için karar
veriyor. Bunların hiçbirine rektör müdahil değil. Sonradan Temmuz ayında birden
bire Van Cumhuriyet Savcılığı'nın Rektörümüz yurt dışındayken bir karar alarak
evini arıyor. Ondan sonra bu olaylar gelişiyor."
Teziç, Rektör Aşkın'ın tutuklanması ve dava sürecinde kendisine yardım edilmesi
için Barolar Birliği eski Başkanı Teoman Evren'i bu iş yardımını istediklerini
açıklayarak, "Biz rektörümüzün yanında olduk" açıklamasında bulundu.
Teziç ayrıca, YÖK'un Rektöre sahip çıkmada geç kaldığının söylentileriyle ilgili olarak da, "Geç kalma hangi ölçeğe göre bilemiyorum. Eğer böyle bir iddia varsa" diye konuştu.