Radyasyonlu atıkların toprağa gömüldüğü iddiası

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) hukuki yapısı ve düşünce yapısının çağın çok gerisinde kaldığını ileri sürdü.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Aralık 2012 19:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) hukuki yapısı ve düşünce yapısının çağın çok gerisinde kaldığını ileri sürdü.

Levi, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir'in Gaziemir ilçesinde bulunan radyoaktif kirlenmeyle ilgili TAEK'in 1 hafta içinde 3 ayrı açıklama yaptığını, kurumun bu açıklamalarla hem sorumluluğu üzerinden attığını hem de yeni soru işaretlerinin oluşmasına neden olduğunu savundu.

TAEK'in açıklamalarının en başta kurumun hukuki altyapı, yaptırım ve denetim gücünün eksikliğini ortaya koyduğunu belirten Levi, "Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanunu, 1982 yılından kalma. Günümüzün değişen ihtiyaçları ve nükleer güvenlik konusunda belirlenen yüksek standartları düşünüldüğünde, TAEK'in hukuki yapısı ve düşünce biçimi çağın çok gerisinde kaldı" ifadelerini kullandı.

TAEK tarafından radyasyon konusunda eğitilen firma personelinin tesisin kapatılmasının ardından bölgeden ayrıldığını bildiren Cenk Levi, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Atıkların başıboş kalacağı düşünülmedi mi- TAEK'in yaptığı açıklamada 30 Temmuz 2009 tarihinde Aslan Avcı firmasına radyasyon ölçüm sistemi uygunluk belgesi verildiği belirtiliyor. TAEK tarafından uygunluk belgesi verilmiş olan tesis nasıl olur da TAEK'in sorumluluk kapsamına girmez- Bölge nasıl temizlenecek- TAEK'in kanununda belirtilen görev ve yetkilere göre sorumluluğu, nükleer tesislerden ve radyoizotop laboratuvarlarından çıkan radyoaktif atıkların güvenli şekilde işlenmesi, taşınması, geçici veya sürekli depolanması için gereken önlemleri almak ve aldırmak. TAEK sorumluluk almazsa, İzmir'deki gibi radyoaktif bir kirlenme söz konusu olduğunda, hangi kurum, bu hassas ve insan sağlığını doğrudan etkileyen konuda sorumlu olacak- Tesis alanında radyoaktif ve kimyasal kirlenme olduğunu hem TAEK hem de diğer kurumlar kabul ediyor. Bölgenin temizlenmesi ve eski durumuna getirilmesi için nasıl bir yol haritası izlenecek-"

TAEK'in 21. yüzyılda Türkiye'de nükleer santrallerin güvenliğini, gelecek kuşakların sağlığının sorumluluğunu 1982 yılından kalma kanun ile üstlendiğini belirten Cenk Levi, şöyle devam etti:

"Dünya Çernobil ve Fukuşima'da yaşanan nükleer felaketlerden ders alıp nükleer santrallerden ve enerjiden vazgeçiyor. Türkiye ise yaşanan felaketlerden ders almak yerine, Akkuyu'ya nükleer santral kurmak istiyor. Üstelik böyle bir maceraya bu alanda gerektiğinde sorumluluk almak istemeyen bir denetleyici kurum eşlik edecek."

Muhabir: Efsun Yılmaz

Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber