İnfaz sisteminde 'denetimli serbestlik' dönemi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Kasım 2005 13:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, infaz sisteminde uygulamaya geçilecek olan "denetimli serbestlik" ile bundan sonra bazı suçlar bakımından, suç işleyenlere hapis cezası yerine, uygar ülkelerde de benimsenen eğitim kurumuna devam etmeyi sağlama, kamu kurumunda çalışma ve benzeri tedbirlerin uygulanabileceğini söyledi.

İngiltere adli ceza sistemi ve suçlu yönetimi konularından sorumlu Devlet Bakanı Barones Scotland of Asthal ve Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hans Jörg Kretschmer ve Çiçek'in katılımıyla "Denetimli serbestlik Hizmetlerinin Geliştirilmesi Projesi"nin açılış töreni Adalet Bakanlığı ek binasında yapıldı.

Açılışta konuşan Çiçek, Türkiye'nin AB sürecinde çok önemli reform ve yasal düzenlemelere imza attığını söyledi. İnfaz sisteminde denetimli serbestlik konusunun, Türk hukukuna ve toplum hayatına girdiğini anlatan Çiçek, konuya ilişkin mevzuat çalışmasında İngiltere ve AB'den destek alındığını kaydetti.

Çiçek, normal şartlarda reform niteliğindeki adımları atmanın kolay olduğunu, ancak yaşama hakkının ortadan kaldırılmasını amaçlayan terör olgusunun devam ettiği ortamda reformları hayata geçirmenin güçlü bir siyasi irade ve toplumsal talep gerektirdiğini söyledi, bu iki durumun da Türkiye'de mevcut olduğunu kaydetti.

"İNFAZ SİSTEMİ BAŞTAN AŞAĞI YENİLENDİ"
Ceza hukuku ve mevzuatının kamu düzenini sağlamayı ve infaz sistemiyle suç işleyenleri topluma kazandırmayı amaçladığını dile getiren Çiçek, suç işleyenlerin topluma kazandırılması için infaz sisteminin baştan aşağı yenilendiğini söyledi.

Denetimli serbestliğin, ceza verildikten sonra infazla birlikte gündeme gelen bir durum olduğunu anlatan Çiçek, önceki düzenlemelere göre şartlı tahliyeden yararlananların akıbetinin bilinmediğini ifade etti.

Çiçek, bazı suçlar bakımından, suç işleyenlere hapis cezası yerine uygar ülkelerde de benimsenen eğitim kurumuna devam etmesini sağlama, kamu kurumunda çalışma ve benzeri tedbirlerin uygulanabileceğini ifade etti.

Denetimli serbestlikle şartlı tahliye olanların denetim altına alınarak topluma uyumunun sağlanabileceğini dile getiren Çiçek, suç işleyen çocuklarla ilgili olarak normal insanlardan farklı uygulama gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.

Çiçek, hukuki düzenlemeler yapılırken toplumun da bunları benimsemesinin önemine işaret ederek, "Yani eski alışkanlıklarımızla eski kabullerimizle yeni dönemi algılama ve sorunlara bakabilmek zor olacak" dedi.

"ÖZÜMSEME MESELESİ..."
Yeni sistemin uygulanabilmesi ve azami ölçüde yarar sağlanabilmesi için eğitimli personele ihtiyaç olduğunu anlatan Çiçek, "Yasal düzenlemeleri gerçekleştirmek kısa sürede mümkün olmaktadır. Ancak uygulama bir özümseme meselesidir. Bunu zihnen kavrama ve hayata geçirme meselesidir" diye konuştu.

Çiçek, personel eğitimine bundan sonra da ihtiyaç duyulacağını, özellikle denetimli serbestlik konusunda, İngiltere ve AB'den destek isteyeceklerini ifade etti.

Projenin uygulanması için şu anda bin 163 kadro ayrıldığını belirten Çiçek, gelecek yıldan itibaren 3 bin kişinin proje kapsamında görevlendirileceğini bildirdi. Çiçek, denetimli serbestliğe ilişkin yönetmeliğin önümüzdeki günlerde çıkarılacağını, proje kapsamında 133 merkez açılacağını kaydetti.

Projenin uygulanmasında tecrübeli ülkelerin deneyimlerinden yararlanacaklarını bildiren Çiçek, projenin kazanımlarının önümüzdeki süreç içinde ortaya çıkacağını dile getirdi. Çiçek, sivil toplum kuruluşlarının da denetimli serbestlik sistemine destek vermelerini istedi.

KONUK BAKAN'IN KONUŞMASI
İngiltere'nin Adli Ceza Sistemi ve Suçlu Yönetimi konularından Sorumlu Devlet Bakanı Barones Scotland of Asthal da yaptığı konuşmada, Türkiye ile İngiltere arasındaki işbirliği ile Avrupa'nın en iyi denetimli serbestlik sistemlerinden birini Türkiye'de kurmayı hedeflediklerini kaydetti.

Türkiye'nin AB'ye üye olmasından gerek Türkiye gerekse AB'nin faydalanacağını belirten ve İngiltere olarak bu üyeliğe destek verdiklerini hatırlatan Asthal, Türkiye'nin üyelik için önünde uzun bir yolculuk bulunduğunu kaydetti.

Konuk bakan, AB'nin bu süreçte Türkiye'den hukukun üstünlüğü, insan hakları demokratikleşme gibi alanlarda çeşitli beklentileri bulunduğunu, Türkiye'de denetimli serbestlik hizmeti sisteminin kurulmasının tüm bu alanlara yarar sağlayacağını bildirdi.

Barones Asthal, İngiltere olarak bu mekanizmanın kurulmasında Türkiye ile deneyimlerini paylaşacaklarını ve böylece kendilerinin yaptıkları hatalara bir kez daha düşülmeyeceğini ifade ederek, bu deneyimlerin hedefe ulaşılmasında yardımcı olacağına olan inancını dile getirdi.

TÜRK PERSONELE İNGİLTERE'DE EĞİTİM
Mekanizma çerçevesinde hükümlülerin rehabilitasyonu ve topluma yeniden kazandırılmalarının önemine dikkati çeken Asthal, ayrıca ev hapsi ya da toplum hizmeti gibi bazı yeni tedbirlerin de uygulamaya konulabileceğini bildirdi.

Asthal, proje çerçevesinde ilgili Türk personeline İngiltere'de eğitim verileceğini ve ayrıca bazı İngiliz uzmanların da Türkiye'ye geleceğini belirterek, Avrupa'daki en iyi denetimli serbestlik sistemini kurmayı amaçladıklarını yineledi. Konuk bakan, bunun zor olacağını ve bu nedenle tartışılması güç olabilecek bazı konuların gündeme gelebileceğini de söyleyerek, bu zorlukların hep birlikte aşılacağına inandığını kaydetti.

AB Komisyonu'nun Türkiye Delegasyonu Başkanı Hans-Jörg Kretschmer de yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde son dönemde adli sistemde önemli reformlar gerçekleştirdiğini anımsatarak, denetimli serbestlik sisteminin stratejik öneme sahip, hassas bir konu olduğunu bildirdi.

Projenin amaçları arasında hükümlülerin topluma kazandırılması ve eğitilmesinin yanı sıra toplumu da korumanın bulunduğunu belirten Kretschmer, Adalet Bakanlığı'nı bu girişim nedeniyle kutladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber