İnfaz sisteminde 'denetimli serbestlik' dönemi
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, infaz sisteminde uygulamaya geçilecek olan "denetimli
serbestlik" ile bundan sonra bazı suçlar bakımından, suç işleyenlere hapis
cezası yerine, uygar ülkelerde de benimsenen eğitim kurumuna devam etmeyi sağlama,
kamu kurumunda çalışma ve benzeri tedbirlerin uygulanabileceğini söyledi.
İngiltere adli ceza sistemi ve suçlu yönetimi konularından sorumlu Devlet Bakanı
Barones Scotland of Asthal ve Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hans
Jörg Kretschmer ve Çiçek'in katılımıyla "Denetimli serbestlik Hizmetlerinin
Geliştirilmesi Projesi"nin açılış töreni Adalet Bakanlığı ek binasında
yapıldı.
Açılışta konuşan Çiçek, Türkiye'nin AB sürecinde çok önemli reform ve yasal
düzenlemelere imza attığını söyledi. İnfaz sisteminde denetimli serbestlik konusunun,
Türk hukukuna ve toplum hayatına girdiğini anlatan Çiçek, konuya ilişkin mevzuat
çalışmasında İngiltere ve AB'den destek alındığını kaydetti.
Çiçek, normal şartlarda reform niteliğindeki adımları atmanın kolay olduğunu,
ancak yaşama hakkının ortadan kaldırılmasını amaçlayan terör olgusunun devam
ettiği ortamda reformları hayata geçirmenin güçlü bir siyasi irade ve toplumsal
talep gerektirdiğini söyledi, bu iki durumun da Türkiye'de mevcut olduğunu kaydetti.
"İNFAZ SİSTEMİ BAŞTAN AŞAĞI YENİLENDİ"
Ceza hukuku ve mevzuatının kamu düzenini sağlamayı ve infaz sistemiyle suç işleyenleri
topluma kazandırmayı amaçladığını dile getiren Çiçek, suç işleyenlerin topluma
kazandırılması için infaz sisteminin baştan aşağı yenilendiğini söyledi.
Denetimli serbestliğin, ceza verildikten sonra infazla birlikte gündeme gelen
bir durum olduğunu anlatan Çiçek, önceki düzenlemelere göre şartlı tahliyeden
yararlananların akıbetinin bilinmediğini ifade etti.
Çiçek, bazı suçlar bakımından, suç işleyenlere hapis cezası yerine uygar ülkelerde
de benimsenen eğitim kurumuna devam etmesini sağlama, kamu kurumunda çalışma
ve benzeri tedbirlerin uygulanabileceğini ifade etti.
Denetimli serbestlikle şartlı tahliye olanların denetim altına alınarak topluma
uyumunun sağlanabileceğini dile getiren Çiçek, suç işleyen çocuklarla ilgili
olarak normal insanlardan farklı uygulama gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.
Çiçek, hukuki düzenlemeler yapılırken toplumun da bunları benimsemesinin önemine
işaret ederek, "Yani eski alışkanlıklarımızla eski kabullerimizle yeni
dönemi algılama ve sorunlara bakabilmek zor olacak" dedi.
"ÖZÜMSEME MESELESİ..."
Yeni sistemin uygulanabilmesi ve azami ölçüde yarar sağlanabilmesi için eğitimli
personele ihtiyaç olduğunu anlatan Çiçek, "Yasal düzenlemeleri gerçekleştirmek
kısa sürede mümkün olmaktadır. Ancak uygulama bir özümseme meselesidir. Bunu
zihnen kavrama ve hayata geçirme meselesidir" diye konuştu.
Çiçek, personel eğitimine bundan sonra da ihtiyaç duyulacağını, özellikle denetimli
serbestlik konusunda, İngiltere ve AB'den destek isteyeceklerini ifade etti.
Projenin uygulanması için şu anda bin 163 kadro ayrıldığını belirten Çiçek,
gelecek yıldan itibaren 3 bin kişinin proje kapsamında görevlendirileceğini
bildirdi. Çiçek, denetimli serbestliğe ilişkin yönetmeliğin önümüzdeki günlerde
çıkarılacağını, proje kapsamında 133 merkez açılacağını kaydetti.
Projenin uygulanmasında tecrübeli ülkelerin deneyimlerinden yararlanacaklarını
bildiren Çiçek, projenin kazanımlarının önümüzdeki süreç içinde ortaya çıkacağını
dile getirdi. Çiçek, sivil toplum kuruluşlarının da denetimli serbestlik sistemine
destek vermelerini istedi.
KONUK BAKAN'IN KONUŞMASI
İngiltere'nin Adli Ceza Sistemi ve Suçlu Yönetimi konularından Sorumlu Devlet
Bakanı Barones Scotland of Asthal da yaptığı konuşmada, Türkiye ile İngiltere
arasındaki işbirliği ile Avrupa'nın en iyi denetimli serbestlik sistemlerinden
birini Türkiye'de kurmayı hedeflediklerini kaydetti.
Türkiye'nin AB'ye üye olmasından gerek Türkiye gerekse AB'nin faydalanacağını
belirten ve İngiltere olarak bu üyeliğe destek verdiklerini hatırlatan Asthal,
Türkiye'nin üyelik için önünde uzun bir yolculuk bulunduğunu kaydetti.
Konuk bakan, AB'nin bu süreçte Türkiye'den hukukun üstünlüğü, insan hakları
demokratikleşme gibi alanlarda çeşitli beklentileri bulunduğunu, Türkiye'de
denetimli serbestlik hizmeti sisteminin kurulmasının tüm bu alanlara yarar sağlayacağını
bildirdi.
Barones Asthal, İngiltere olarak bu mekanizmanın kurulmasında Türkiye ile deneyimlerini
paylaşacaklarını ve böylece kendilerinin yaptıkları hatalara bir kez daha düşülmeyeceğini
ifade ederek, bu deneyimlerin hedefe ulaşılmasında yardımcı olacağına olan inancını
dile getirdi.
TÜRK PERSONELE İNGİLTERE'DE EĞİTİM
Mekanizma çerçevesinde hükümlülerin rehabilitasyonu ve topluma yeniden kazandırılmalarının
önemine dikkati çeken Asthal, ayrıca ev hapsi ya da toplum hizmeti gibi bazı
yeni tedbirlerin de uygulamaya konulabileceğini bildirdi.
Asthal, proje çerçevesinde ilgili Türk personeline İngiltere'de eğitim verileceğini
ve ayrıca bazı İngiliz uzmanların da Türkiye'ye geleceğini belirterek, Avrupa'daki
en iyi denetimli serbestlik sistemini kurmayı amaçladıklarını yineledi. Konuk
bakan, bunun zor olacağını ve bu nedenle tartışılması güç olabilecek bazı konuların
gündeme gelebileceğini de söyleyerek, bu zorlukların hep birlikte aşılacağına
inandığını kaydetti.
AB Komisyonu'nun Türkiye Delegasyonu Başkanı Hans-Jörg Kretschmer de yaptığı
konuşmada, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde son dönemde adli sistemde önemli
reformlar gerçekleştirdiğini anımsatarak, denetimli serbestlik sisteminin stratejik
öneme sahip, hassas bir konu olduğunu bildirdi.
Projenin amaçları arasında hükümlülerin topluma kazandırılması ve eğitilmesinin yanı sıra toplumu da korumanın bulunduğunu belirten Kretschmer, Adalet Bakanlığı'nı bu girişim nedeniyle kutladı.