Hükümette 'Şemdinli' sıkıntısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari Şemdinli'deki olayın 'çok hassas' olduğunu belirtti ve 'kim yaptıysa bedelini ödeyecek' mesajı verdi.

Başbakanlık'ta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "kimse bizden kayırmacılık, korumacılık beklemesin" dedi.

Başbakan Erdoğan, konunun araştırılması için gerekli talimatları verdiğini belirterek, "bu konu aldığımız duyumlar itibariyle çok hassas bir konu ve sonuna kadar şahsım ve ve arkadaşlarım takipçisi olacağız" diye konuştu.

'Nereden gelirse gelsin, kim tarafından yapılırsa yapılsın' olayın bedelinin ödetileceğini söyleyen Başbakan, devletle halkı karşı karşıya getirecek zeminin oluşturulmasına asla fırsat vermeyeceklerini kaydetti.

GÜL: KARANLIKTA KALMAYACAK

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, Şemdinli'deki gelişmelere ilişkin Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Özellikle AK Parti iktidarında hukukun üstünlüğü çok daha fazla pekiştirilirken, Türkiye'de şeffaflıkta çok daha gerçek hale gelmiştir. Ne gerekirse bunlar yapılacaktır. Zaten Başbakanımız, gerekli kurum ve kişilere çok kesin talimatını vermiştir. Bu konu kesinlikle kapalı veya karalıkta kalmayacaktır, eskiden bu tip olaylar böyle olurdu. Bunların hepsi, neticesi ne olursa olsun şeffaf bir şekilde açıklığa çıkarılacaktır. Kimsenin tereddüdü olmasın. Gerekli talimatları Başbakanımız vermiştir ve konu yakından takip edilmektedir." Avrupa ülkelerinden konuya ilişkin mesaj gelip gelmediğinin sorulması üzerine, Gül şunları kaydetti:

"Hayır, onlardan bir mesaj gelmesi gerekmez. Bizim için önemli olan kendi ülkemizde olan bitenlerdir, her şeyden önce bizi ilgilendirir. Olabilir, büyük bir ülkede yanlışlıklar da yapılabilir, kanunsuzluklar da olabilir, bunların hepsi olabilir. Önemli olan sonuna kadar bunların üstüne gidip, bunları açığa çıkartmak ve karışanlar varsa gereken cezaları vermektir. Hükümetin tavrı açıktır, Sayın Başbakan, gerekli görüşmeleri yapıp talimatları vermiştir.

Türkiye eski Türkiye değildir, bunu herkes bilsin." Bir gazetecinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türk öğrenci Leyla Şahin'in başvurusuyla ilgili aldığı kararın ardından türban konusunun gündemden kalktığı ve Türkiye'nin artık bu konuda adım atamayacağı yönünde yapılan yorumları hatırlatması üzerine, Gül şunları kaydetti:

"İleride görürsünüz, yapılır mı, yapılmaz mı? Bu bir turnusol kağıdı gibi; kimin ayrımcılığı, kimin yasakçılığı savunduğu, kimin çağdaş olma yolunda çalıştığı görülmektedir. Çağdaşlık, demokrasi, şeffaflık, hesap verilebilirlilik, hukukun üstünlüğü, en bireysel hak ve özgürlüklerin teminat altına alınmasıdır. Bu olay turnusol kağıdı gibi herkesin görüşünü ortaya koyuyor. Hükümet yasakları kaldırmakta kararlıdır.