Çiçek: Bu toplumda ahlak ve adalet talebi yok

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Kasım 2005 14:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye'de meslek dayanışmasının, "Kol kırılır yen içinde kalır" mantığıyla meslek kuralları önünde tutulduğunu belirterek, "Bu toplumda ahlak ve adalet talebi yok. Var gibi gözüküyor ama kestirme yol aranıyor" dedi.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek TÜSİAD, "Devlette Etikten Etik Devlete: Kamu Yönetiminde Etik" konulu raporun tanıtım toplantısına konuştu. Etik konusunun eskimeyen ve "temiz hava" gibi önemi her zaman artan bir konu olduğunu söyleyen Çiçek, etik konusunun çok fazla gayret gösterilmediği sürece bu konusunun toplumsal talebe dönüşüp dönüşmediği noktasında tereddütlerini dile getirdi.

MESLEK DAYANIŞMASI ETİĞİN ÖNÜNDE

Cemil Çiçek, birçok meslek grubunun "meslek kuralları" bulunduğunu anlatırken, Türkiye'de inanılmaz derecede meslek dayanışmasının, meslek kurallarının önünde geldiğini söyledi. "Kol kırılır yen içinde kalır" mantığıyla bu dayanışmanın sergilendiğini dile getiren Çiçek, herkesin taşları yerli yerine oturtması gerektiğini ifade etti.

Çiçek, üç yıl bu nedenle çektiğini dile getirirken, "Bu toplumda ahlak ve adalet talebi yok. Var gibi görünüyor ancak kestirme yol aranıyor" dedi.

Etiğin "iyiye" ve "doğruya" ulaşmak anlamına geldiğini vurgulayan Çiçek, sürdürülebilir bir kalkınma için bugüne kadar en çok ekonomik veriler ve kriterlerden hareketle bazı programların ortaya konulduğunu, etik konusunun bunun içinde yeterince yer alamadığını ve bu nedenle kalkınmanın devamlı hale getirilemediğini kaydetti. Etik ilkelerinin "tarihte kalmış", "modası geçmiş" bir konu olmadığını kaydeden Çiçek, etiğin dürüst, güvenilir ve adil bir kamu düzeninin kamuya güveni arttırdığı gibi, iş dünyası için de uygun bir ortam oluşturduğunu, piyasaların işlemesine ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunduğunu söyledi.

GİT BİLDİĞİN YERE ŞİKAYET ET

Çiçek, demokratik toplumlarda kamu görevlilerinin kamu tarafından denetlendiğini bildirdi. Uygar toplumlarda halen birçok kamu görevlisinin "Git bildiğin yere şikayet et" dediği kişinin, bizatihi memuru denetleyen ve maaşını veren kişi olduğunu ifade eden Çiçek, "Demek ki bu noktada daha epey zihniyet zaafımız vardır. Kamu görevlilerinin ister seçilerek ister atanarak göreve gelmiş olsun, göreve geldikleri andan itibaren hukuka uygun, adaletli ve etik ilkeleri çerçevesinde hareket etmek zorunlulukları vardır.

Kurumsallaşmış demokratik toplumlarda kamu görevlilerinin konu ve nizamlara uygun hareket ettiğinin en önemli denetleyicisi bizatihi kamunun kendisidir" dedi.

Çiçek, Türkiye toplumunun her konuda pratik çözüm arayan, toplum olarak "ben olsam yasa çıkarırım" dediğini, Türkiye'de 13 önemli yasada etik konusunun yer aldığını belirterek, var olan yasaların tam uygulanmasının asıl önemli olan nokta olduğunu kaydetti. "Uluslar arası ticari işletmelerde yabancı kamu görevlilerine rüşvet verilmesini engelleme" yasasının Türkiye'nin bu konuda çıkardığı ilk yasa olduğunu vurgulayan Cemil Çiçek, rüşvetin toplumsal bir hastalık olduğunu ve devletle milletin arasını açtığını söyledi. Çiçek, "Rüşveti bilmeden veren birine rastlamadım ya da rüşveti bilmeden alan birine de rastlamadım. Bütün mesele bunun belgesini bulmaktır. Bunun da belgesi her zaman bulunmuyor" dedi.

Çiçek, yolsuzluklara karşı özel hukuk ve ceza sözleşmeleri gibi uluslararası belgelerin iç hukuka uygulanması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'de etik konusunu kavramak ve yanlışlıkları ortaya koyma konusunda eksikliklerin bulunmadığını ifade etti.

Bazı ülkelerde etik kuralların uygulamasını takip eden merkezlerin kurulduğunu hatırlatan Çiçek, etik kuralların uygulanması konusunda sivil toplum örgütlerine de büyük görevler düştüğünü söyledi. Çiçek, on binlerce vakıf ve derneğin bu konuyu dile getirmesi gerektiğine işaret ederken, etik konusunun "fantezi" ve yüreği yanan bir kesimin "feryadı" gibi geldiğini kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber