Çiçek: Bu toplumda ahlak ve adalet talebi yok
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye'de meslek dayanışmasının, "Kol kırılır
yen içinde kalır" mantığıyla meslek kuralları önünde tutulduğunu belirterek,
"Bu toplumda ahlak ve adalet talebi yok. Var gibi gözüküyor ama kestirme
yol aranıyor" dedi.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek TÜSİAD, "Devlette Etikten Etik Devlete: Kamu
Yönetiminde Etik" konulu raporun tanıtım toplantısına konuştu. Etik konusunun
eskimeyen ve "temiz hava" gibi önemi her zaman artan bir konu olduğunu
söyleyen Çiçek, etik konusunun çok fazla gayret gösterilmediği sürece bu konusunun
toplumsal talebe dönüşüp dönüşmediği noktasında tereddütlerini dile getirdi.
MESLEK DAYANIŞMASI ETİĞİN ÖNÜNDE
Cemil Çiçek, birçok meslek grubunun "meslek kuralları" bulunduğunu
anlatırken, Türkiye'de inanılmaz derecede meslek dayanışmasının, meslek kurallarının
önünde geldiğini söyledi. "Kol kırılır yen içinde kalır" mantığıyla
bu dayanışmanın sergilendiğini dile getiren Çiçek, herkesin taşları yerli yerine
oturtması gerektiğini ifade etti.
Çiçek, üç yıl bu nedenle çektiğini dile getirirken, "Bu toplumda ahlak
ve adalet talebi yok. Var gibi görünüyor ancak kestirme yol aranıyor" dedi.
Etiğin "iyiye" ve "doğruya" ulaşmak anlamına geldiğini
vurgulayan Çiçek, sürdürülebilir bir kalkınma için bugüne kadar en çok ekonomik
veriler ve kriterlerden hareketle bazı programların ortaya konulduğunu, etik
konusunun bunun içinde yeterince yer alamadığını ve bu nedenle kalkınmanın devamlı
hale getirilemediğini kaydetti. Etik ilkelerinin "tarihte kalmış",
"modası geçmiş" bir konu olmadığını kaydeden Çiçek, etiğin dürüst,
güvenilir ve adil bir kamu düzeninin kamuya güveni arttırdığı gibi, iş dünyası
için de uygun bir ortam oluşturduğunu, piyasaların işlemesine ve ekonomik kalkınmaya
katkıda bulunduğunu söyledi.
GİT BİLDİĞİN YERE ŞİKAYET ET
Çiçek, demokratik toplumlarda kamu görevlilerinin kamu tarafından denetlendiğini
bildirdi. Uygar toplumlarda halen birçok kamu görevlisinin "Git bildiğin
yere şikayet et" dediği kişinin, bizatihi memuru denetleyen ve maaşını
veren kişi olduğunu ifade eden Çiçek, "Demek ki bu noktada daha epey zihniyet
zaafımız vardır. Kamu görevlilerinin ister seçilerek ister atanarak göreve gelmiş
olsun, göreve geldikleri andan itibaren hukuka uygun, adaletli ve etik ilkeleri
çerçevesinde hareket etmek zorunlulukları vardır.
Kurumsallaşmış demokratik toplumlarda kamu görevlilerinin konu ve nizamlara
uygun hareket ettiğinin en önemli denetleyicisi bizatihi kamunun kendisidir"
dedi.
Çiçek, Türkiye toplumunun her konuda pratik çözüm arayan, toplum olarak "ben
olsam yasa çıkarırım" dediğini, Türkiye'de 13 önemli yasada etik konusunun
yer aldığını belirterek, var olan yasaların tam uygulanmasının asıl önemli olan
nokta olduğunu kaydetti. "Uluslar arası ticari işletmelerde yabancı kamu
görevlilerine rüşvet verilmesini engelleme" yasasının Türkiye'nin bu konuda
çıkardığı ilk yasa olduğunu vurgulayan Cemil Çiçek, rüşvetin toplumsal bir hastalık
olduğunu ve devletle milletin arasını açtığını söyledi. Çiçek, "Rüşveti
bilmeden veren birine rastlamadım ya da rüşveti bilmeden alan birine de rastlamadım.
Bütün mesele bunun belgesini bulmaktır. Bunun da belgesi her zaman bulunmuyor"
dedi.
Çiçek, yolsuzluklara karşı özel hukuk ve ceza sözleşmeleri gibi uluslararası
belgelerin iç hukuka uygulanması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'de etik konusunu
kavramak ve yanlışlıkları ortaya koyma konusunda eksikliklerin bulunmadığını
ifade etti.
Bazı ülkelerde etik kuralların uygulamasını takip eden merkezlerin kurulduğunu hatırlatan Çiçek, etik kuralların uygulanması konusunda sivil toplum örgütlerine de büyük görevler düştüğünü söyledi. Çiçek, on binlerce vakıf ve derneğin bu konuyu dile getirmesi gerektiğine işaret ederken, etik konusunun "fantezi" ve yüreği yanan bir kesimin "feryadı" gibi geldiğini kaydetti.