Savcı sayısı artmazsa olaylar aydınlatılamaz

Haber Giriş : 22 Kasım 2005 10:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ANAP hükümetleri döneminde Adalet ve Milli Savunma bakanlıkları yapan Oltan Sungurlu, terör olaylarının yaşandığı bölgelerde ?savcılığın güçlendirilmesi gerektiğini' söyledi. Bölgedeki olaylara polis ya da jandarmanın el koyduğunu, savcıların yapılan tahkikatı ?doğru ya da yanlış' kabul etmek zorunda kaldığını aktaran Sungurlu, az sayıda savcıyla olayların aydınlatılamayacağını belirtti. Şemdinli'deki olayları Zaman'a değerlendiren Oltan Sungurlu, kendi dönemlerinde savcıyı güçlendirerek hukukun güçlenmesini amaçladıklarını ifade ederek, ?Diyarbakır'da yapılan terörle ilgili toplantıya çok sayıda yüksek rütbeli subay ve yüksek rütbeli emniyet mensubu geliyor. Toplantıya 35 yaşında bir başsavcı katılıyor. Terörle mücadele için kararlar alınıyor. Savcı, hukuken mahzurlu durumlara dikkat çekiyor. Ancak savcının hukuku savunmasına, ?Sen de mi teröristten yanasın?' deniliyor. Savcı ona karşı çıkamıyor.? şeklinde konuşuyor.

Bölgedeki asayiş olaylarına polis ve jandarmanın el koyduğunu, yapılan tahkikatı savcının doğru veya yanlış kabul etmek zorunda kaldığını belirten Sungurlu, savcıların bölgede hukuku savunamadığını ifade ediyor. Bölgeye çok sayıda savcı görevlendirilerek, hukukun etkinliğinin sağlanacağının altını çizen eski bakan, bölgedeki yabancı istihbarat örgütlerinin varlığına da dikkat çekiyor. Sungurlu, batı illerindeki Güneydoğuluların bütün güçleriyle hemşehrilerini aydınlatmaları gerektiğini kaydediyor. Oltan Sungurlu, Şemdinli'nin ikinci bir Susurluk olduğu inancında değil. Üst düzey komutanların da açıklamalarıyla Şemdinli'nin Susurluk olmadığını belirttiğini kaydediyor.

AİHM'nin verdiği tazminatlar can yaktı

Oltan Sungurlu, adalet bakanlığı yaptığı dönemde hükümeti en zor durumda bırakan konunun AİHM'den alınan tazminat cezaları olduğunu ifade ediyor. Susurluk hadisesinden ANAP hükümetlerindeki bakan arkadaşlarının haberinin olmadığını belirten Sungurlu, ?Milli irade böyle bir şeyden habersiz. Devletin gizli bazı dış operasyonlar yapma ihtiyacı vardır, ben bunu da kabul ediyorum. Böyle bir operasyondan başbakanın içişleri bakanının haberdar olması gerekir. Eğer haberi yoksa onların, hukuka uygun olduğu söylenemez.? diye konuşuyor. Devlet yolunda ?kelle koltukta' mücadele edenlere milletin sempati duyduğunu; ancak hukuk dışılığa prim vermediğini kaydeden Sungurlu, vatandaşın Susurluk'a adı karışan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ı sevdiğini, ancak oy vermeye gelince Susurluk'u hatırlayıp iktidar şansı vermediğini vurguluyor.

Çok tartışılan Terörle Mücadele Kanunu Tasarısı (TMK)'nın bu haliyle TBMM'den geçmeyeceğine inanan Sungurlu, ?Hadisenin temeli TMK değil. Olayın çok farklı boyutu var. AB'ye girmek isteyen bir hükümet öyle bir kanunu desteklemez.? şeklinde konuşuyor. Oltan Sungurlu, Türkiye'de Cumhuriyet tarihi boyunca terörün güvenlik meselesi olarak görüldüğüne, ancak sosyal bir hadise olan ve arkasında dış kaynaklar bulunan terörün zabıtayla çözümlenemeyeceğine dikkat çekiyor.

Zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber