Üniversite kalmak, akademik kariyer yapmak...

Üniversitede kalmak, araştırma görevlisi ya da öğretim görevlisi olmak, tüm öğrencilerin hayalini az da olsa mutlaka süsler.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 16 Şubat 2013 00:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Üniversite kalmak, akademik kariyer yapmak...

Çoğu zaman da bu hayaller hüsranla sonuçlanır. Bu hayal bazen bir torpillinin hak edenin önüne geçmesiyle, bazen incitici bir söz ile son bulur. Bu gibi durumlar hep yaşanır. Bazıları haram kabul edilecek maaşları (lokmaları) alır, bazıları da sadece ah etmekle kalır.

Kısaca, Osmanlı’nın gerileme döneminden günümüze dek üniversitelerde “beşik ulemalığı” devam edip gider. Çoğu zaman torpil, iltimas normal bile karşılanır. Hatta başkasının hakkını gasp ederek üniversitelere yerleşenler gün gelir unvan kazanır diyet borcunu da birilerine mutlaka öder. Bu içinden çıkılmaz döngü sürer gider. Bu çarka çomak sokmak ise neredeyse imkânsızdır.

ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ ALIMINDA 3 FARKLI YÖNTEM VAR

Ancak Türkiye’de son yıllarda araştırma görevlisi alımını daha şeffaf ve objektif kriterlere oturtmak amacıyla yeni sistemler uygulanmaktadır. Mülakatın ve yazılı sınavın olmadığı, ALES puanı, yabancı dil ve genel not ortalaması dikkate alınarak yapılan atamalar başladı. Şu anda üniversitelere araştırma görevlisi alımında 3 farklı yöntem bulunmaktadır.

1- ÖYP (ÖĞRETİM ÜYESİ YETİŞTİRME PROGRAMI)

Bunlardan birincisi; ÖYP (Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı)’dır.

ÖYP kapsamında, 2547 sayılı Kanunun 33/a maddesine göre, üniversitelerimiz araştırma görevlisi kadrolarına yerleştirme yapılmaktadır. Bu kadrolara yerleştirme sürecinde üniversiteler ihtiyaç duyduğu branşlardaki kadro taleplerini Yüksek Öğretim Kurulu’na iletir. YÖK tarafından belirli bir takvim içinde her yıl kendi ana sayfasından kontenjanları ilan ederek, başvuru kabul eder ÖYP puan hesaplamasında adayın ALES puanının %60'ı, Lisans mezuniyet notunun %25'i (yüksek lisans mezunu olsanız dahi hesaplama da lisans notu kullanılır) ve varsa yabancı dil puanının %15'i (KPDS ve ÜDS sınav puanları “yeni sistemde YDS”) alınır. Yabancı dil puanı olmadan müracaat edilebilir, ancak bu bölümünden puan alınamaz. Diğer bir deyişle dezavantajlı duruma düşersiniz

ÖYP sistemi; mülakatın ve yazılı sınavın olmadığı bir atama usulüdür. Bir kadroya başvuran adaylar arasında yukarıda belirtilen yüzdeler dikkate alınarak en yüksek puana sahip olan adayın ataması yapılır.

2- YLSY (YURTDIŞI LİSANSÜTÜ EĞİTİM SEÇME VE YERLEŞTİRME)

İkinci sistem ise; YLSY(Yurtdışı Lisansüstü Eğitim Seçme ve Yerleştirme) dır. 1416 sayılı kanuna dayalı olarak 1929 yılından bu yana devlet bursu ile yurtdışına lisans ve lisansüstü eğitim görmek üzere birçok öğrenci gönderilmiştir. Söz konusu kanuna dayalı olarak 2006 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'nın başlattığı "5 Yılda 5000 Öğrenci Projesi" ile 'YLSY Bursu' (MEB Bursu) adı altında eskiye nazaran daha fazla sayıda öğrenciye devlet bursuyla yurtdışında eğitim alma olanağı sağlanmaya başlanmıştır.

“YLSY” sisteminde her yıl ÖSYM tarafından üniversitelerden talep edilen ve ihtiyaç duyulan alanlarda kontenjanlar ilan edilir. Bu kontenjanlara atama yapılırken sadece ALES puanı dikkate alınır.

Örneğin 2013 yılı için sosyal bilgiler öğretmenliği alanında 10 kontenjan ayrıldığını varsayalım. Başvuran adaylar arasında ALES puanı en yüksek olan ilk 10 kişinin yerleştirilmesi yapılır. Başka hiçbir kriter dikkate alınmaz. En yüksek ALES puanına sahip olan aday yurt dışı lisansüstü eğitim hakkı kazanır. Devlet, bu bursu almaya hak kazananlara yurt içi ve yurtdışı yabancı dil eğitimi verdikten sonra yüksek lisansını ve doktorasını tamamlaması için gelişmiş ülkelere gönderir. Tüm bu süreçte dil eğitimi, konaklama, iaşe, harç ücretlerinin tamamı kısaca neredeyse tüm masraflar devlet tarafından karşılanır Yurt dışında doktorasını bitiren bursiyer Türkiye’ye geri dönerek, görev yapacağı üniversitede genellikle yardımcı doçent olarak göreve başlar.

3- ÜNİVERSİTELERİN KENDİLERİNİN YAPTIĞI DUYURU

Diğer bir sistem ise üniversiteler tarafından ilan edilen kadrolara yapılan atamalardır. Bu tür araştırma görevlisi atamaları her üniversite tarafından iki aşamalı olarak yapılır Bilinmesi gereken temel husus ise; bu kadrolara müracaat edebilmek için ALES’ ten en az 70; yabancı dil sınavlarında da en az 50 puan alınmalıdır.

Birinci aşamada; YÖK’ün ana sayfasında ilan edilen kadrolara müracaat eden adayların ALES puanının %60’ı, yabancı dil puanının %40’ı alınarak müracaat eden adaylar arasında en yüksek puana sahip dört aday (kadro sayısının dört katı aday) giriş sınavına çağrılır.

İşte ip bu saniyeden itibaren kopmaya başlar…

İkinci aşamada Jüri tarafından yazılı olarak giriş sınavı yapılır. Bu sınavda adayın mesleki ifade becerisi, analitik düşünme ve akademik yeteneği, genel kültür düzeyi ve başvurduğu alanla ilgili beceri ve ilgi düzeyi değerlendirilir. Daha sonra fakülte kadroları için ALES notunun %30’u, lisans mezuniyet notunun %30’u, yabancı dil puanının %10’u ve giriş sınavı notunun %30’u alınarak en yüksek puana sahip adayın ataması yapılır.

Değerlendirmede önemli bir yüzdeye sahip olan giriş sınavındaki puanı kim, neye göre kaç verir, hangi faktörler devreye girer. Kim atanır kestirmek gerçekten zor.

Hele bu tür yerleştirmelerde; “şu alanda yüksek lisans yapıyor /yapmış olmak” falanca alanda “doktora yapıyor olmak” gibi şartlar konularak bazılarına çıkar sağlamak mümkün olabilir.

Başka bir husus ise fakülte dışındaki yüksek okullara yapılan öğretim görevlisi atamalarıdır. Bu tür kadrolara atama yapılırken dil şartı aranmaz. Hele birilerine çıkar sağlamak için kadrolara yazılan “falanca alanda şu kadar yıl deneyim sahibi olmak”, “filan sertifikaya sahip olmak” gibi özel koşullar, giriş sınavıyla birleşince kamu vicdanını derinden yaralamaktadır.

Birinci ve ikinci yerleştirme tipi objektif ve adil kabul edilebilir. Ancak üçüncü yerleştirme şekli bazen istenmeyen durumlara neden olmaktadır. 2008 öncesi neredeyse hiçbir objektif kriter olmadan yapılan araştırma görelisi ve öğretim görevlisi atamaları düşünüldüğünde bu sistem dahi kabul edilebilir.

Durum ne olursa olsun durmayın hayallerinizin peşinden koşun. Azmedin. ALES’ten yüksek puan, iyi bir dil puanı ve ortalama ile bakın bakalım kim sizin önünüzde durabilir. 2013 yılında yaklaşık 10.000 akademik personel alınacak.

Herkes hakkını hak ettiğini almalı…

Bunun içinde hayallerin peşinden koşmalı…

Yrd. Doç. Dr. Selçuk Beşir DEMİR

Cumhuriyet Üniversitesi

Eğitim Fakültesi.

[email protected]

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber