Bari PTT personelini mağdur etmeyin

PTT personelinin tedirgin etmeden, Anonim Şiket Kanun tasarısını yasalaştırmak mümkün...

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 29 Mart 2013 00:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bari PTT personelini mağdur etmeyin

Bir okuyucumuzun gönderdiği elektronik postada; "Sizi yıllarca hep takip ettik ve yazılarınızı okuduk. Ben ve benim gibi 40 bin PTT personeli özelleştirme yapıldıktan sonra çok büyük bir mağduriyete uğrayacağız. Biz KPSS ile geldik ve bizi şirket elemanı yapma yolundalar gizliden gizliye. Bu konuyu gündeme getirirseniz bizleri memnun edersiniz" ifadesine yer vermiş. Görünen o ki PTT çalışanlarında ciddi bir tedirginlik var ve bunda da haklılar.

4046 sayılı Kanunun 22'nci maddesi gereğince; 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tâbi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki durumlarına uygun kadrolara atanmaları yapılabilmektedir. Ancak, personelin nakledilmek istemeyerek özelleştirilen kurumda çalışmak istemesi ve sözleşme imzalaması halinde bir daha nakil hakkı bulunmamaktadır.

Şu ana kadar yapılan uygulamalar neticesinde binlerce personel kamu kurum ve kuruluşlarının memur kadrolarına naklen atanmışlardır. Özellikle bu personellerin maaşlarının yüksek olması ve atandığı kurumlardaki emsali personelin maaşlarının düşük olması ve bu personellerin atandıkları kurumlarda yeni işe başlayan personel pozisyonunda olması nedeniyle istenmeyen personel durumuna düşmelerine sebep olmaktadır. Kendi kurumlarında son derece kalifiye personel bir anda hiçbir şey bilmeyen personel konumuna düşürülmektedir. Halbuki bu personellerin bu durumla ilgili hiçbir kabahatleri bulunmamaktadır.

Bu personellerin esasen özelleşen veya özelleşme aşamasında olan bu kurumlarda hizmetine ciddi derecede ihtiyaç vardır. Bu personeller bu kurumlarda tutularak sözleşme imzalatılmak için ciddi gayretler sarfedilmektedir. Ancak, 4046 sayılı Kanun gereğince bunların sözleşme imzalamaları halinde bir daha nakil hakları olmadığı için bu personeller tedirginlik yaşayarak özelleşen kurumlarda çalışmak istememektedirler. Çünkü, bunların en önemli güvenceleri olan iş garantileri ellerinden alınmaktadır. Bu konuya yasal bir çözüm getirilmediği için bu durumun kamuya nasıl bir yük getirdiğini aşağıda maddeler halinde sıralayacağız.

1- Kendi alanında uzman olan bir personelin özelleşen kurumda daha yüksek ücretle çalışması mümkünken bu personel kamuya yük haline getiriliyor. Hem bu personele hem de kamuya yazık ediliyor. Örnek: Ziraat Bankası, Halk Bankası veya TEDAŞ'ta çalışan ve kendi alanında birikimli bir personel özelleşme nedeniyle diğer kamu kurumlarına nakil olmak istememesine rağmen sadece nakil hakkı elden gideceği için nakil olmaktadır. Halbuki bu personelin daha yüksek ücretle çalışmasını özelleşen kurum istemektedir. Nakil olan personel nakledildiği kurumda sıfırdan işe başlamakta ve bu personellerin psikolojisi bozulmaktadır. Harf inkılabı yapılmış gibi bu personeller bir günde ümmi konumuna düşmektedir.

2- Nakil hakkı olan bir personele istediği zaman nakledilme hakkı verilmiş olsa idi hem bu personelin maliyeti kamuya yansımayacak hem de nitelikli bir personel özel sektöre transfer edilmiş olacaktır. Aksi durumda ise hiçbir ilgisi alakası olmayan bir personel sırf istihdam edilmek için kamu kurumlarına nakledilmiş olacaktır. Örnek: Bankacılık konusunda uzman bir personel kamu kurumlarına nakledilerek evrak memurluğu yaptırılmaktadır. Bunun nasıl bir cinayet olduğunu anlatmaya gerek var mı?

Daha vahim bir örnek daha verelim. Telekom özelleşmesi nedeniyle yıllarca network konusunda uzmanlaşmış bir mühendisin nakledildiği kurumda bu işler yoksa hangi işlerde çalışacağını düşünebiliyor musunuz? Muhtemelen konusuyla hiç alakası olmayan bir işte çalıştırılacaktır. Halbuki bu personele istediği zaman nakledilme imkanı sağlansa bu ülke kaynağı bu şekilde heba olmayacaktı ve adama göre işten ziyade işe göre adam mantığı işleyecekti.

3- Özellikle yönetici pozisyonunda olup da nakledilen personellerin durumu ise tam bir faciadır. Bunlar kamu kurumlarına araştırmacı olarak atanmakta ve birçok kamu kurumunda bunlara oturacak yer dahi verilmemektedir. Halbuki bu durumda olan personelin hizmetine özelleşen kurumlarda ihtiyaç vardır ve bunlarla sözleşme imzalanmak dahi istenmektedir. Ancak, tekrar nakil hakkı tanınmadığı için bu personeller sözleşme imzalamamaktadırlar.

4- Özelleşme sonrasında personelin güvencesinin olmadığını gören özel sektör, özel sektör mantığını işletmeye başlayarak sözleşme imzalayan personeli mağdur etme meyline girmektedir. Şayet sözleşme imzalayan personelin nakil hakkının olduğu bilinse hem personel kendini güvence altında hissedecek hem de özel sektörün aklına şeytan kötü şeyler sokamayacaktır. Personelin çaresiz olduğunu özel sektör bilirse ne olacağı aşağı yukarı bellidir.

5- Bu facianın Sayın Faruk ÇELİK tarafından bilinmesi gerekmektedir ki çözüm bulunmaya çalışılsın. Çözüm için de öyle ciddi bir zaman ve birikime de ihtiyaç yoktur. Çözüm bir talimat kadar yakın olup, 4046 sayılı Kanun'un 22'nci maddesinde yapılacak küçük bir değişiklikle özelleşen kurumla sözleşme yapan personelin sözleşme yaptıktan sonra sözleşmesinin feshedilmesi halinde belirli bir süre içerisinde müracaat etmesi kaydıyla sözleşme imzaladığı tarihteki kadro veya pozisyonunun karşılığı ücretlerinin dondurularak ödenmesinin sağlanarak nakil hakkı verilmesidir. Temennimiz PTT özelleşmesinde de aynı durumlar yaşanmaz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber