Er Coşkun Kırandi'yi teslim alanlara dava

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Ocak 2006 11:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Tunceli Cumhuriyet Savcılığı PKK tarafından kaçırılan er Coşkun Kırandi'yi serbest bırakılırken teslim alan heyete ve heyeti izleyen gazetecilere, "Yasa dışı örgüt propagandası yaptıkları" iddiasıyla dava açtı.

Tunceli-Pülümür Karayolu Zeğve Mevkii'nde 11 Temmuz günü yol kesme eylemi düzenleyen PKK'lılarca kaçırılan er Çoşkun Kırandi'yi 4 Ağustos günü Tunceli Merkeze bağlı Güleç Köyü'nde teslim alan heyette yer alan kişiler ile askerin teslim alınmasını izleyen gazeteciler hakkında Tunceli Cumhuriyet Savcılığı'nca açılan soruşturma tamamlandı.

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Selahattin Demirtaş ve Bölge Temsilcisi Mihdi Perinçek, Sanatçı Ferhat Tunç, gazeteci Umur Hozatlı, Tunceli Belediyesi İl Encümeni Özgür Söylemez ile haberi takip etmek için heyetle birlikte giden gazetecilerden Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirleri Abdülkadir Özbek ve Rüştü Demirkaya, Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Ferit Demir ve Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Haydar Toprakçı'ya dava açıldı.

İddianamede söz konusu heyette yer alanlarla görevlerini yapan gazetecilerin TCK'nın 220/8 ve 'üncü maddelerince "PKK/KONGRA-GEL örgütünün ve bu örgütün amacının propagandasını yapmak"tan yargılanmalarını istendi.

Tunceli Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, er Kırandi'yi teslim almaya giden heyet için "sözde insan hakları savunucuları" nitelemesi kullanıldı.

İddianamede ayrıca, kaçırıldığı süre boyunca, er Kırandi'nin ailesinin "politik hatta anarşik malzeme haline getirildiği" ifadesine de yer verildi.

PKK'lıların yanında 25 gün kalan ve teslim alındığı ilk anda CNN Türk'e açıklama yapan er Kırandi için ise iddianamede, "Can endişesi ile adeta örgüte angaje olan, kendisinden sağlıklı, aklı başında sözler söylemesi beklenemeyecek er Coşkun Kırandi" denildi ve kendisine örgüt yanlısı sözler söyletildiği iddia edildi.
İlk duruşma 3 Mart'ta Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

PİŞMAN DEĞİLİM

Heyette yer aldığı için hakkında açılan davaya yaptığı açıklamayla tepki gösteren sanatçı Ferhat Tunç, 2005 yılında düşüncesini ifade ettiği için yargılanan son, 2006 yılında da gerçekleştirdikleri insani bir görev nedeniyle hakkında dava açılan ilk insan olduğunu kaydetti. Tunç, sistemin kendisi gibi düşünmeyen, emir eri olmayı reddeden ve insan hakları mücadelesini bile "emirle" gerçekleştirenlerin dışındaki insanlara yönelik tahammülsüzlüğünün sürdüğünü belirterek, "Türkiye'nin içinde bulunduğu çatışma ortamının sona ermesi, barış ve kardeşliğin hakim olmasına yönelik 'emir dışı' çaba gösteren, benim de içerisinde bulunduğum insanlara yılın ilk günü dava açılması, bu tahammülsüzlüğün önümüzdeki süreçte de sürdürüleceğinin göstergesidir" dedi.

Tunç, şunları kaydetti:

"Bizler, insan hakları mücadelesi içerisinde yıllardır bulunuyoruz ve kimsenin bizi bu sıfatla tanımlamaya hakkı yoktur. Bizler, insan hakları mücadelesinde herhangi bir resmi kurumdan icazet almadık ve almayız. Bu tanımlama, Türkiye'deki insan hak anlayışının adli kurumlarda çağrıştırdığı anlam bakımından önemlidir ve daha önce yargılanmama neden olan 'derin Yargı' tanımlamasının da doğruluğunu teyit etmiştir." "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyon düzenleyerek Er Kırandi'yi kurtaramayacağı aşikardı" diyen Tunç, "Hayatımızı da riske atarak, bir barış eylemini gerçekleştirdik ve bundan dolayı da son derece mutluyum. Hem Coşkun Kırandi'nin ailesini, hem de bu konuda beklenti içinde olan, duyarlı Türkiye kamuoyunu sevindirdiğimize inanıyorum" diye konuştu.

hürriyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber