Maliye'nin Son Yazısı Ne Anlama Geliyor?

Devlet hastanelerinin, SSK ve Bağ-Kur'daki alacaklarının bir kalemde silinmesinin etkileri sürüyor. Maliye Bakanlığının bütçe açığını azaltmak amacıyla 2006 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa koydurduğu hüküm 3 yıldır oturtulmaya çalışılan sistemin iflası anlamına geliyor. Alacaklarına göre harcama yapan hastaneler öyle zor bir duruma gelmiştir ki artık vergi borçlarını dahi ödeyemez hale gelmişlerdir. Maliye Bakanlığının konuya ilişkin son açıklamasının yorumu için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 24 Ocak 2006 00:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sitemiz Sağlık bölümü sorumlusunun Dr. Serhat'ın Maliye Bakanlığının açıklamasına ilişkin görüşleri aşağıda yer almaktadır.

TBMM nin 27.12.2005 tarihinde kabül ettiği 5437 sayılı "2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu"nun 31/c maddesi tüm devlet hastanelerini çok yakından ilgilendirmekte ve devlet hastanelerini ekonomik olarak çok ciddi sıkıntılara sokmaktadır.

Bu maddeye göre SSK ve Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'nün 31.12.2005 tarihine kadar Sağlık Bakanlığından almış oldukları tedavi hizmetlerinden bedeli ödenmemiş olanların tamamı kanunun yürürlüğe giriş tarihi itibari ile terkin edilmektedir. Yani Devlet hastanelerinin SSK ve Bağ-Kur'dan alacaklarının tamamı 2006 yılı bütçe kanunu ile silinmiştir.

Hastaneler hastalara ait tedavi giderlerini hastanın kurumuna fatura olarak yollamakta ve bu fatura bedelleri ortalama 3-6 ay sonra tahsil edilebilmektedir. Almış olduğumuz bilgilere göre bu madde Sağlık Bakanının ciddi direnişine ragmen Maliye Bakanlığınca bütçe kanununa konulmuştur. Maliye Bakanlığı bu madde ile 2005 yılı bütçe açığını azaltmayı amaçlamıştır. Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerin SSK ve Bağ-Kur'dan alacaklarının toplamı 2005 yılı sonu itibarıyle yaklaşık 3.500.000.000 YTL dir(3.5 katilyon TL). Bu şekilde bütçedeki açığı azaltmak hoş gözükebilir. Ancak bu aynı zamanda sağlıkta özelleştirme yönünden çok ciddi bir adım anlamını taşımakta idi. Zira bu madde uygulanır ise hastanelerin büyük bölümünün personeline döner sermaye ödemesi mümkün olamayacaktır. Bırakın döner sermaye ödemesini pek çok hastane parası olmadığı için hastane ihtiyaçlarını alamayacak, alınan malın parası zamanında ödenemediği için tüm ihtiyaç malzemeleri bir önceki döneme göre çok daha pahalıya alınacaktı.

Şayet bu madde uygulanır ise eczanesinde ilaç bulunmayan hastaneler medyada haber olarak yer alacaktır. Sonuçta da devlet hastaneleri kendi imkanları ile ayakta duramaz hale geleceğinden bu birimlerin özelleştirmesi yoğun olarak gündeme getirilecekti. Nitekim bu kanunun yayınlandığı an pek çok hastane yönetimi anında tepki vererek bu maddenin çok yanlış olduğunu ve bu şartlarda hastane yönetmenin mümkün olamayacağı yönünde sağlık bakanlığına ciddi tepkiler vermişlerdir. Bakanlık üst yönetimi de hastane yönetimlerinin bu tepkilerinin çok haklı olduğunu kabul etmişlerdir. Zira bu aynı zamanda üç yıldır uygulanan AKP hükümetinin sağlık politikasının sonu anlamına gelmekteydi. Çünkü hükümet performansa dayalı döner sermaye uygulaması ile hastanelerde verilen sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmayı planlamış ve hekimleri muayenehanelerini kapatarak kamuda çalışmaya teşvik etmeye uğraşmıştır.

Hastanelerde çok ciddi grev ve iş bırakma eylemlerinin olacağını gören ve uygulanan sağlık politikalarının iflası anlamına gelen bu kanun nedeniyle Sağlık Bakanlığı bürokratları Maliye Bakanlığı ve Hükümet nezdinde girişimlerde bulunmuştur. Bu girişimler sonucu hastane alacaklarının silinme tarihinin sehven 31.12.2005 olarak belirtildiği planlanın 31.12.2004 olduğu açıklaması yapılarak yumuşak bir manevra yapılmıştır. Bu açıklama kesinlikle doğru değildir. Maliyenin planladığı, 3.5 katrilyon borçtan kurtulma idi. Ancak gerek Sağlık Bakanlığının direnmesi gerekse sağlık çalışanlarının yapabilecekleri eylemler nedeni ile Maliye Bakanlığı geri adım atmak zorunda kalmıştır. Hem Maliye hem de Sağlık Bakanı bu maddenin en kısa sürede değiştirileceğini açıklamalarına rağmen henüz herhangi bir değişiklik yapılamamıştır.

Kanun yürürlüğe girdiği için de SSK ve Bağ-Kur yönetimleri hastanelere ödeme yapamamaktadırlar. Zira 2006 yılı Bütçe Kanununun 31/C maddesine göre bu kurumların Sağlık Bakanlığına olan tüm borçları silinmiş bulunmaktadır. Hastaneler bir önceki ay kasalarına giren nakit tutarının yüzde 15'ini (hazine payı olarak) en geç bir sonraki ayın yirmisine kadar hazine hesabına yatırmak zorundadır. Yine nakit tutarın belli bir yüzdesini de Sağlık Bakanlığına aktarmak mecburidir. Şu anda pek çok hastane maddi yönden çok zor durumda olup; almış oldukları hizmet ve malzemenin (Yemek hizmeti,temizlik hizmeti, tıbbi cihaz,tıbbi sarf ve ilaç gibi) parasını ödeyemez duruma düşmüştür. Zira hastaneler bu ihaleleri yaparken ve yatırımlarını planlarken alacaklarını göz önünde bulundurmuşlardır. Böyle bir kanun maddesi değişikliğinin olabileceğini düşünülmemiştir. Çünkü bu tür uygulamalara hukuk devletlerinde pek rastlanılmaz.

Hastaneler o kadar zor durumdadır ki Maliyeye olan vergilerini ve hazine paylarını ödeyemez durumdadırlar. Sizin gönderdiğiniz yazı bu konu ile ilgilidir. Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı anlaşarak hastanelerin vergi borçlarına taksitlendirme imkanı getirmişlerdir. Ancak bu taksitlendirmede hastanelerin 6183 sayılı kanunun 48. maddesi geregince ( yıllık % 30) tecil faizi ödemek zorunda kalacağı Maliye Bakanlığının yazılarında belirtilmektedir. Yani bir yandan hastanelerin 10-15 aydır alamadığı alacakları silinmekte diğer taraftan Maliye'ye olan borçları 6 ay taksitlendirilmekte ancak bu taksitlendirme esnasında da aylık % 2.5 faiz uygulanmaktadır.

Sonuç olarak tüm devlet hastaneleri çok ciddi bir darboğazdadır. 2006 yılı bütçe kanununun 31/c maddesi bir an önce tekrar düzenlenmelidir. Aksi taktirde hükümetin 3 yıldır uyguladığı sağlık politikası iflas etmiş olacaktır.Yine bu madde düzenlenmez ise fiilen döner sermaye sonlandırılmış olacaktır. Bundan da kötüsü pek yakında devlet hastaneleri ilacı olmayan hizmet üretemeyen kurumlar haline dönüşebilir. Bu 3.500.000.000 YTL alacağın 700.000.000 YTL (700 trilyon) sinin bu ay içerisinde geri kalanın da ayda 500.000.000 YTL (500 trilyon)lik dilimler halinde ödeneceği söyleniyor. Umarım bu söylentiler doğrudur. Bir an önce bu paraların ödenmesi gerekmektedir. Her il hastanesinin yaklaşık 5-10 trilyon borcu bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı hastanelerin bu borçlarını dikkate alarak ivedi çözüm bulması çok önemli ve gereklidir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber