Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı neler getiriyor

Tasarıyla, 210 maddeyi aşan Gelir Vergisi Kanunu ile 45 maddeden oluşan Kurumlar Vergisi Kanunu birleştirilerek, 92'ye indiriliyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Haziran 2013 20:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı neler getiriyor

Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Tasarının gerekçesinde, düzenlemenin yatırım, üretim, istihdam ve tasarrufların teşvik edilmesi, vergiye gönüllü uyumun artırılması ve kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılması, vergi tabanının genişletilmesi ve vergi adaletinin pekiştirilmesi, vergi güvenliğinin güçlendirilmesi ile sosyal ve çevresel politikalarla uyumlu düzenlemelerin yapılması, yürütmede esneklik ve etkinliğin artırılmasının amaçlandığı vurgulandı.

*Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı - Tam Metin

Tasarının gerekçesine göre, yatırım, üretim ve istihdamın artırılmasına olumlu katkılar sağlayan vergi oranları ve tarife yapısı korunuyor. Bu çerçevede, gerçek kişilerin gelirleri artan oranlı tarifeye göre yüzde 15 ile yüzde 35 arasında, kurum kazançları ise yüzde 20 oranında gelir vergisine tabi tutulmaya devam edilecek.

Asgari geçim indirimi müessesesinin, ücretlerde özel indirim adı altında uygulanması sürdürülecek, üçüncü çocuk için indirim oranı yüzde 5'ten yüzde 10'a çıkartılıyor.

Tasarrufların katma değeri yüksek yatırımlara yönlendirilmesi ile üretim, istihdam ve rekabetçiliğin artırılması amacıyla, yatırım teşvik sistemi kapsamında yürütülen indirimli kurumlar vergisi uygulaması da indirimli gelir vergisi adı altında düzenleniyor. Benzer şekilde, yatırım teşvik sistemi kapsamında, sosyo ekonomik gelişmişlik düzeyine göre belirlenen iller için sağlanmış olan istihdam teşviklerine devam edilecek.

Yüksek katma değer yaratma potansiyeli bulunan mal ve hizmetlerin üretiminin artırılması ve Türkiye'nin katma değer zincirinde daha yukarılara taşınabilmesi için uygulanmaya konulan hizmet ihracına yönelik teşvikler, tasarıda yer alıyor. Ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet gücünü artırmak amacıyla, yapılan Ar-Ge harcamalarının tamamı beyanname üzerinden indirilebilecek.

Kurumların halka açılması teşvik edilmek suretiyle, sermayenin tabana yayılması kolaylaştırıyor. Finansal piyasaların derinliğini artırmak, yatırımlara kaynak sağlamak ve girişimciliği desteklemek amacıyla bireysel katılım sermayesi, girişim sermayesi ve uluslararası fon yönetim şirketlerinin ülkemizde faaliyette bulunması destekleniyor.

Yurtiçi tasarruf seviyesinin artmasını desteklemek amacıyla işverenler tarafından çalışanlan için bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, gelir ve kazançlardan indirilebilecek.

- Genç girişimciye destek

Genç girişimcilere vergi indirimi getiriliyor. İlk defa gelir vergisine tabi olacak 29 yaşını doldurmamış genç girişimcilerin iş kurmaları teşvik ediliyor. Bu kapsamda, 3 yıl boyunca elde edilen kazancın asgari ücrete tekabül eden kısmı üzerinden hesaplanan vergi, genç girişimciler tarafından verilecek gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden indirilebilecek.

Tarımda yatırım, üretim ve istihdamın çok daha güçlü bir şekilde teşvik edilmesi ihtiyacına yönelik, tasarıyla tarımda verimliliğin artırılması ve ölçek ekonomisine ulaşılabilmesi amacıyla tarım sektöründe kurumsallaşmayı teşvik edici uygulamalar getiriliyor. Münhasıran zirai faaliyette bulunan ve işletme büyüklüğü ölçülerini aşan şirketler, gerçek kişi çiftçilerle benzer esaslarda vergilendirilecek.

Ticari kazanç olarak vergilendirmeyi gerektiren sertifikalı tohum, yumru ve fide yetiştiriciliği ile hayvan fetüsü üreticiliği de zirai faaliyet kapsamına alınıyor.

Çiftçi ve çiftçi sayılanın yanında çalışan işçilerin asgari ücrete tekabül eden ücretleri için vergi indirimi getiriliyor. Ayrıca biçerdöver, kamyon veya ikiden fazla traktöre sahip olmak tek başına gerçek usulde vergilendirilmeyecek.

Halihazırda ek, geçici ve mükerrer maddeleriyle birlikte 210 maddeyi aşan Gelir Vergisi Kanunu ile 45 maddeden oluşan Kurumlar Vergisi Kanunu birleştirilerek, toplamda 92 maddeye indiriliyor.

Kanunun daha basit ve anlaşılır bir hale getirilmesi için vergi kesintisi yükümlülükleri, gelir unsurları itibariyle gruplandırılıyor. Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarında ayrı ayrı düzenlenmiş hükümler tek bir çatı altında birleştiriliyor.

-Tutar aşımına beyanname

Tasarı ile beyanname veren mükellef sayısının artırılması öngörülüyor. Bu kapsamda, ücret ve istisna serbest meslek kazancı elde eden gerçek kişilerden, elde etikleri gelirleri, Kanunda belirlenen tutarı aşanlara da beyanname verme zorunluluğu getiriliyor.

Beyanname verilmesi durumunda bu kişiler; yaptıklan bağış ve yardımlarını vergi matrahlarından, eğitim ve sağlık harcamalannın bir kısmını hesaplanan vergilerinden indirebilecek.

Mükellefin vergiye uyum maliyetlerinin azaltılarak vergiye gönüllü uyumunun artırılması hedefleniyor. Tasarıda beyanname verme süreleri bir ay öne çekilerek, dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi kaldırılıyor. Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, hasılat eşiklerinin altında kalanların, basit usulde vergilendirilebilmesi imkanı korunuyor. Ayrıca, basit usule tabi mükellefler kayıtlarını kendileri tutabilecek.

Geçici verginin iade talebi, ilgili yılın sonuna kadar yapılabilirken, bu süre zamanaşımı süresine ötelenerek, mükellef haklarına yönelik önemli bir yenilik getiriliyor. Mükellef haklarına yönelik yapılan söz konusu iyileştirmeler, mükellefin vergiye gönüllü uyumunu artırarak kayıtlı ekonomiye geçişi hızlandıracak.

-İstisnalar daraltılıyor

Tasarı ile vergi tabanını genişletmeye ve vergi adaletini güçlendirmeye yönelik önemli önemli düzenlemeler yapılıyor.

Kentsel rantların ve sermaye kazançlarının vergilendirilmesindeki istisnalar daraltılıyor. Buna göre; taşınmazlar, pay senetleri, ortaklık hakları ve hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, elde tutma süresine göre kademeli olarak istisnaya tabi tutularak vergilendirilecek.

Vergi tabanını genişletmeye yönelik yapılan diğer bir önemli düzenleme ise kira gelirlerinde götürü gider uygulamasına getirilen sınırlama. Taşınmazların konut olarak kiralanmasından elde edilen gelirin beyanında uygulanan götürü gider, elde edilen hasılat tutarına göre sınırlandırılıyor ve belli bir hasılat tutarı üzerinde gelir elde edilmesi halinde ise kaldırılıyor. Haklar ile taşınmazların konut olarak kullanım dışındaki amaçlarla kiraya verilmesinden elde edilen hasılat için ise götürü gider uygulamasına son veriliyor. Ancak, bu mükellefler, kiralamaya konu taşınmazlar için yaptıkları gerçek giderleri gelirlerinden indirebilecek.

-Vergi tabanı genişletiliyor

Türkiye'de kalma süresi 3 tam yılı aşan iş adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın çalışanları tüm kazançları üzerinden vergilendirilecek. Tam mükellefiyet ölçütü, OECD uygulamalarına paralel olarak, 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, toplam 183 gün veya daha fazla Türkiye'de kalanları kapsayacak şekilde düzenleniyor. Bu düzenlemeler ile vergi tabanı daha da genişliyor.

Vergi tabanını genişletmeye yönelik olarak, teknolojik gelişmeler ışığında her türlü elektronik ortam veya alan adlarının kiralamasından elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu hükme bağlanıyor.

Kurumların, yönetim kurulu başkan ve üyelerine ortaklık payı ile ilişkili olmaksızın ödenen kar paylarının ücret olarak tarifeye göre vergilendirilmesi öngörülüyor.

Vergi alacağını güvence altına almak, vergi kaçırmaya veya vergiden kaçınmaya yönelik girişimlerin önüne geçebilmek amacıyla vergi güvenlik müesseselerine yer veriliyor.

-Emsal kira bedeli uygulamasına son

Konut sahipliğinin temel ihtiyaçlar arasında yer aldığı gerçeğinden hareketle, ikamet amacıyla kullanılan tek konutun elden çıkarılmasından doğan kazançlar vergiden istisna ediliyor. Bu düzenlemenin, aynı zamanda inşaat sektörünü canlandırarak ekonomik büyümeye olumlu katkı sağlayacağı öngörülüyor.

Türk aile yapısının sosyal değerleriyle uyumlu olarak, kira gelirleri için eşin anne ve babasının kullanımına bedelsiz olarak tahsis edilen konutlarda emsal kira bedeli esası uygulamasından vazgeçiliyor. Sahip olduğu konutu eşinin anne ve babasının ikametine bedelsiz olarak bırakanlar bu konutlar için emsal kira bedeli üzerinden gelir beyan etmek zorunda kalmayacaklar. Çocuk tanımının kapsamı genişletiliyor. Kardeşler ve anne babasını kaybetmiş kardeş çocukları da kanunun uygulanmasında mükelleflerin kendi çocukları gibi vergi indirimlerinden yararlandırılacak.

Üçüncü çocuk için vergi indirimi tutarı artırılarak çocuklara bakmakla yükümlü olan mükellefin üzerindeki vergi yükü hafifletiliyor. Kreş hizmetlerinin yaygınlaştırılması teşvik edilerek, kadınların çalışma hayatına katılımını ve aile ve toplum refahını arttırmak için nüfus ve aile politikaları çerçevesinde destekleyici vergi düzenlemeleri yapılıyor. Öğrencilere, bakıma muhtaç olanlara ve yaşlılara destek olmak amacıyla; öğrenci yurtları, bakımevleri ve huzurevlerine ödenen oda ve yatak ücretlerinin gayrimenkul sermaye iradından indirilmesine olanak sağlanıyor.

-Sanatçılar destekleniyor

Türkiye'nin kültürel zenginliklerini korumak ve geliştirmek, fikir ve sanat eserlerini teşvik etmek amacıyla sanat ve sanatçılar desteklenmeye devam edilecek. Bu kişilerin ve bunların kanuni mirasçılarının, fikir ve sanat eserlerinden elde ettikleri gelirlerin Kanunda belirtilen haddi aşmayan kısmı vergiden istisna ediliyor. Sosyal devlet olmanın bir gereği olarak; çok küçük çapta iş yapan, kazancı ancak geçimini sağlamaya yeterli olan kişiler gelir vergisinden muaf tutuluyor. Geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar ile belirli koşullarla el emeğine dayalı üretim yapan ev kadınları vergiden muaf olacak. Engellilere sağlanan vergisel avantajlar artırılarak devam ettiriliyor. Engelli vatandaşların istihdam imkanlarının artırılması amacıyla korumalı işyeri indirimi getiriliyor. Bu işyerlerinde istihdam edilen engelli çalışanlara yapılan ve kazancın tespiti sırasında indirilen ücret ödemeleri ayrıca beyanname üzerinden de indirilebilecek.

Isı yalıtımı ve enerji tasarrufuna yönelik harcamaların elde edilen kira gelirinden doğrudan indirilebilmesi imkanı getiriliyor.

Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'na göre, motorlu araç kullanmayarak gezici olarak veya bir işyeri açmadan perakende ticaretle uğraşanlar, doğrudan doğruya tüketiciye iş yapan kalaycı, lehimci, musluk tamircisi, çilingir, ayakkabı tamircisi, kundura boyacısı, berber, nalbant, fotoğrafçı, gelir vergisi ödemeyecek.

Tasarı, gerçek kişilerin gelirleri ile kurumların kazançları üzerinden alınan gelir vergisine ilişkin usul ve esasları düzenliyor.

Tasarıda, "Asgari ücret", "Çocuk", "Daimi temsilci", " Eş", "İş merkezi", "İşyeri", "Kanuni merkez", "Kurum" tanımları yapılıyor.

Tasarıya göre, gerçek kişilerin gelirleri ve kurumların kazançları gelir vergisine tabi olacak.

Ticari, zirai ve serbest meslek kazançları, ücretler, gayrimenkul ve menkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar; gerçek kişiler için gelire giren kazanç ve iratlar sayılacak.

Düzenlemede aksine hüküm olmadıkça, gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratlar, gelirin tespitinde gerçek ve safi tutarları ile dikkate alınacak.

Kurum kazancı, bir hesap dönemi içinde elde edilen ve sayılan gelir unsurlarından oluşacak. Gelir vergisinin hesabında, safi kurum kazancı esas alınacak.

-Gelir Vergisi mükellefleri-

Gerçek kişiler ile sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler, iş ortaklıkları gelir vergisi mükellefi olacak.

İktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilen görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemeyecek. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyecek.

-Tam mükellefiyet-

Türkiye'de yerleşmiş olanlar; Türk Medeni Kanunu'na göre Türkiye'de yerleşim yeri bulunanlar; geliş ve ayrılma günleri dahil olmak üzere, 12 aylık kesintisiz bir dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha fazla Türkiye'de kalanlar; resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan her türlü kurum, kuruluş, teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup bunların işleri dolayısıyla yabancı ülkelerde oturan Türk vatandaşları; Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden vergilendirilecek.

Tam mükellefiyet, 183 günün dolduğu takvim yılı itibarıyla doğacak. 183 günün hesabında geçici ayrılmalar Türkiye'de kalma süresini kesmeyecek.

Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan her türlü kurum, kuruluş, teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup bunların işleri dolayısıyla yabancı ülkelerde oturan Türk vatandaşlarından, bulundukları ülkelerde elde ettikleri gelirleri dolayısıyla gelir vergisine veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, bu gelirleri üzerinden ayrıca vergilendirilmeyecek.

Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye'ye gelen bilim adamları, Türkiye'de kalma süresi 3 tam yılı aşmamış olan; iş adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyenler; eğitim, tedavi, istirahat veya seyahat için gelenler, tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan nedenlerle Türkiye'de alıkonulmuş veya kalmış olan yabancılar; Türkiye'de 183 günden fazla kalsalar dahi yerleşmiş sayılmayacak.

Kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunan kurumlar, Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazançlarının tamamı üzerinden vergilendirilecek.

-Dar mükellefiyet-

Tam mükellefiyet esasında vergilendirilmeyen gerçek kişiler ve kurumlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri gelir veya kazançlar üzerinden vergi ödeyecek.

Dar mükellefiyete tabi olanların gelir veya kazançlarını Türkiye'de elde etmiş sayılabilmesi için; kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması, daimi temsilci bulundurması, kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması; zirai faaliyetlerin ve serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de yapılması, ücretlerde hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş ya da edilmekte olması, Türkiye'de bulunan kurum ve kuruluşların yönetim kurulu başkan ve üyelerine, denetçilerine, tasfiye memurlarına ait huzur hakkı, aidat, ikramiye ve benzerlerinin Türkiye'de değerlendirilmesi, taşınmazın Türkiye'de bulunması, sermayenin Türkiye'de yatırılmış olması, diğer kazanç ve iratları doğuran işin veya muamelenin Türkiye'de ifa edilmesi veya değerlendirilmesi gerekecek.

-Gelir vergisinden muaf tutulanlar-

Tasarıda, ticaret ve sanat erbabından gelir vergisinden muaf olanlar şöyle sıralanıyor:

-Motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartıyla gezici olarak veya bir işyeri açmaksızın perakende ticaret ile uğraşanlar (giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit işyerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o işyerlerinde satışı yapılan aynı neviden mallan satanlar hariç)

-Bir işyeri açmaksızın gezici olarak ve doğrudan doğruya tüketiciye iş yapan hallaç, kalaycı, lehimci, musluk tamircisi, çilingir, ayakkabı tamircisi, kundura boyacısı, berber, nalbant, fotoğrafçı, odun ve kömür kırıcısı, çamaşır yıkayıcısı ve hamallar gibi küçük sanat erbabı.

-Köylerde gezici olarak her türlü sanat işleri ile uğraşanlar ile aynı yerlerde aynı işleri bir işyeri açmak suretiyle yapanlardan düzenlemede belirtilen şartları taşıyanlar.

-Nehir, göl, deniz ve su geçitlerinde motorsuz ve makinesiz nakil aracı işletenler ile hayvanla veya bir adet hayvan arabası ile yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar.

-Ziraat işlerinde kullandıkları hayvan, hayvan arabası, motor, traktör gibi vasıtalar veya sandallarla nakliyeciliği mutat hale getirmeksizin ara sıra ücret karşılığında eşya ve insan taşıyan çiftçiler.

-Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, kırpıntı deriden üretilen mamuller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanlar (Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri dolayısıyla gelir vergisi mükellefi olanlann düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlannca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.).

-Ticari işletmelere ait atıkları mutat olarak veya belli aralıklarla satın alanlar hariç olmak üzere, bir işyeri açmaksızın kendi nam ve hesabına münhasıran kapı kapı dolaşmak suretiyle her türlü hurda maddeyi toplayarak veya satın alarak bu mallann ticaretini yapanlara veya tekrar işleyenlere satanlar.

-Düzenlemede belirtilenı şartlara sahip olanlardan kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır olmak üzere el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar.

-Bu işlere benzerlik gösterdikleri Maliye Bakanlığı'nca kabul edilen ticaret ve sanat işleriyle uğraşanlar.

-Milli Piyango bileti satanlar da muaf olacak-

Ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olanlar ile bu sayılan işleri Gelir Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından yararlanamayacak.

Esnaf muaflığından yararlananlar, faaliyetleriyle ilgili satın aldıkları mallara ve giderlerine ilişkin gelir vergisi mükelleflerinden aldıkları belgeleri saklayacak.

Bir işyeri açmaksızın münhasıran gezici olarak milli piyango bileti satanlar ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre gerçek ve tüzel kişilerin mallarını iş akdi ile bağlı olmaksızın bunlar adına kapı kapı dolaşarak tüketiciye satanlar, sayılan şartlarla sınırlı olmaksızın gelir vergisi'nden muaf olacak.

Esnaf muaflığına ilişkin şartları taşıyanlara, talepleri halinde vergi dairesince Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi verilecek.

-Karşılıklılık esasına göre gelir vergisinden muafiyet-

Yabancı devletlerin, fahri konsoloslar hariç Türkiye'de bulunan elçi, maslahatgüzar ve konsolosları, elçilik ve konsolosluklara mensup olan ve o ülkenin uyrukluğunda bulunan memurları, Türkiye'de resmi bir göreve memur edilenler, bu sıfatlarından dolayı ve karşılıklı olmak şartıyla gelir vergisinden muaf olacak.

Diplomat muaflığı, menkul sermaye iratları ve değer artış kazançları üzerinden kesinti yoluyla gelir vergisi alınmasına engel oluşturmayacak.

-Kamu idarelerinin kreşlerine vergi muafiyeti-

Gelir vergisinden muaf tutulan kurumlar ise tasarıda şöyle yer alıyor:

-Kamu idare ve kuruluşları tarafından tarım ve hayvancılığı, bilimi, fenni ve güzel sanatları öğretmek, yaymak, geliştirmek ve teşvik etmek amacıyla işletilen okullar, okul atölyeleri, konservatuvarlar, kütüphaneler, tiyatrolar, müzeler, sergiler, numune fidanlıkları, tohum ve hayvan geliştirme ve üretme istasyonları, yarış yerleri, kitap, gazete, dergi yayınevleri ve benzeri kuruluşlar.

-Kamu idare ve kuruluşları tarafından genel insan ve hayvan sağlığını korumak ve tedavi amacıyla işletilen hastane, klinik, dispanser, sanatoryum, huzurevi, çocuk bakımevi, hayvan hastanesi ve dispanseri, hayvan bakımevi, veteriner, bakteriyoloji, seroloji, distofajin kuruluşları ve benzeri kuruluşlar. Bunlardan sağlık hizmeti sunanların teşhis ve tedaviye yönelik olarak birbirlerine yapacakları mal ve hizmet satışları ile Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastane, klinik, dispanser, sanatoryum gibi kurum ve kuruluşların yapacağı mal ve hakların kiralanması işlemleri bu muafiyeti ortadan kaldırmayacak.

-Kamu idare ve kuruluşları tarafından sosyal amaçlarla işletilen şefkat, rehin ve yardım sandıkları, sosyal yardım kurumları, yoksul aşevleri, ceza ve infaz kurumlan ile tutukevlerine ait iş yurtları, darülaceze atölyeleri, öğrenci yurtları, pansiyonları ve benzeri kuruluşlar.

-Kamu idare ve kuruluşları tarafından yetkili idari makamların izniyle açılan yerel, ulusal veya uluslararası nitelikteki sergiler, fuarlar ve panayırlar.

-Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait olup sadece kamu görevlilerine hizmet veren, kar amacı gütmeyen ve üçüncü kişilere kiralanmayan kreş ve konukevleri ile askeri kışlalardaki kantinler.

- Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim yapan mesleki ve teknik eğitim okullarındaki atölye ve uygulama birimleri ile anaokulu, kreş, çıraklık ve halk eğitim merkezlerindeki uygulama birimlerine bağlı döner sermaye işletmeleri.

-Kanunla kurulan emekli ve yardım sandıkları ile sosyal güvenlik kurumları.

-Yaptıkları iş veya hizmet karşılığında resim ve harç alan kamu kuruluşları.

-Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile Özelleştirme Fonu, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve şans oyunları lisans veya işletim hakkının hasılatın belli oranında hesaplanan pay karşılığında verilmesi halinde bu hakkı devralan kurumlar hariç olmak üzere, Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da tanımlanan kurum ve kuruluşlar.

-Kuruluşlarındaki amaca uygun işlerle sınırlı olmak şartıyla, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü ile askeri fabrika ve atölyeler.

-İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen; kanal, boru ve benzeri yollarla dağıtım yapan su işletmeleri, belediye sınırları içinde faaliyette bulunan yolcu taşıma işletmeleri, kesim, taşıma ve muhafaza işleriyle sınırlı olmak üzere mezbahalar, köyler veya köy birlikleri tarafından köylünün genel ve ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla işletilen hamam, çamaşırhane, değirmen, soğuk hava deposu, kıraathane, kahvehane ve bağlı oldukları il sınırı içinde faaliyette bulunmalan şartıyla yolcu taşıma işletmeleri ile köylere veya köy birliklerine ait tarım işletmeleri.

-Spor Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetlerinde bulunan anonim şirketler.

-Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri.

-Yabancı ülkeler veya uluslararası finans kuruluşları ile yapılan mali ve teknik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde yalnızca kredi teminatı sağlamak üzere kurulmuş olup, bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları teminat sorumluluk fonlarına ekleyen ve sahip oldukları fonları ortaklarına dağıtmaksızın kredi sağlayan banka ve kuruluşlara yatıran kurumlar.

-Münhasıran bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlar.

-Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin alt yapılarını hazırlamak ve buralarda faaliyette bulunanların; arsa, elektrik, gaz, buhar ve su gibi ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kamu kurumları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile

gerçek ve tüzel kişilerce birlikte oluşturulan ve kazancının tamamını bu yerlerin ortak ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanan iktisadi işletmeler.

-Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunu'na göre kurulan ve tamamı Hazine Müsteşarlığı'na ait olan varlık kiralama şirketleri.

-Diş protezciliği, özel okul ve hastane işletmeciliğinden elde edilen kazançlar, ticari kazanç olacak-

Gelir vergisine tabi gelir unsurlarından ticari kazancı tanımlayan tasarıya göre, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazanç sayılacak.

Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl üretim yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden, özel okullar ile hastane, laboratuvar, bakımevi ve benzeri yerlerin işletilmesinden, diş protezciliğinden, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının alım satımı dahil, ticari bir organizasyon çerçevesinde borsalarda doğrudan kendi nam ve hesabına veya borsa komisyoncusu, borsa ajanı ve benzerleri aracılığıyla kendi hesabına alım satım yapanlarca bu işlerden, satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu süre içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından, ticari bir organizasyon çerçevesinde taşınmaz alım satımı ve inşası işleriyle uğraşanların bu faaliyetlerinden elde edilen kazançlar ticari kazanç sayılacak.

Zirai kazanç ve serbest meslek kazancı hükümleri saklı kalmak üzere, adi ortaklık veya kollektif şirketlerde ortakların, komandit şirketlerde ise komandite ortakların ortaklık karından aldıkları paylar, şahsi ticari kazanç hükmünde olacak.

Ticari işletmelere dahil bulunan, düzenlemenin menkul ve gayrimenkul sermaye iradına konu olan varlıklar bölümende yer alan kıymetlerin elden çıkarılması dahil olmak üzere bu kıymetlerden elde edilen gelir ticari kazanç sayılacak.

Bir faaliyetin ticari muhasebe tutmayı gerektirecek hacim ve önemde olması ya da faaliyetin özelliğine göre işin; sermaye veya yer tahsisi, personel istihdamı, reklam ve tanıtım gibi pazarlamaya yönelik işlemlere girişilmesi, dış kaynak temini, işe mahsus makine ve araç tedariki gibi suretlerle yürütülmesi hallerinde ticari organizasyon oluşmuş sayılacak.

Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu düzenlemede yazılı gerçek (bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usule göre tespit edilecek

Özel okul ve hastaneler ile benzeri yerleri işleten serbest meslek erbabı, serbest meslek kazançlarını da işletmenin kayıtlarına dahil edebilecek.

-Onarımın hasılat ve giderleri ayrı defterlerde-

İşletme öz sermayesinin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki olumlu fark, bilanço esasına göre ticari kazanç; bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki olumlu fark ise işletme hesabına göre ticari kazanç olacak.

Dekapaj işleri dahil birden fazla takvim yılına yaygın taahhüde dayalı inşaat ve onarım işlerinde kar veya zarar, işin bittiği yıl kesin olarak tespit edilecek ve tamamı o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterilecek. Bu işlere ilişkin avanslar dahil hakediş bedellerinin değerlendirilmesinden doğan gelirler, elde edildiği yılın kazancı sayılacak.

Mükellefler, bu madde kapsamına giren işlerde, her inşaat ve onarım işinin hasılat ve giderlerini ayrı defterlerde izleyecek veya aynı defterde ayrı ayrı izlenebilmesine imkan verecek şekilde gösterecek.

-Özel inşaat işleri-

Tasarı, özel inşaat işlerinden doğan kazancın nasıl vergilendirileceğini de tarif ediyor.

Taahhüt niteliği bulunsun ya da bulunmasın, başkasının arsası üzerinde taşınmaz inşa etme, ticari kazanç hükümlerine tabi tutulacak.

Kat karşılığı inşaat işleri dahil başkasına yaptırılan inşaatlarda, hasılatın müteahhit ile paylaşılmasının kararlaştırılmış olması, faaliyetin arsa sahibi yönünden de ticari faaliyet olduğunu gösterecek.

Arsa sahibi tarafından inşa edilen veya ettirilen taşınmazların ya da kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde inşa edilip arsa sahibine bırakılan taşınmazların brüt kapalı alanları toplamının; bin metrekareyi aşması halinde ilk satış tarihinden itibaren ticari faaliyete başlanıldığı kabul edilecek. 500 metrekare ile 1000 metrekare arasında olması halinde ise inşa edilen taşınmazların satışının arsa sahibine veya müteahhide ait ticari bir organizasyon çerçevesinde gerçekleştirilmesi halinde ilk satış tarihinden itibaren ticari faaliyete başlanıldığı kabul edilecek. Bu kapsamda taşınmaz inşa ettiren arsa sahipleri, istedikleri takdirde inşaat faaliyetine başlanıldığı tarihten itibaren mükellefiyet tesis ettirebilecek.

500 metrekareyi aşmaması halinde ise inşaat faaliyeti nedeniyle arsa sahibi yönünden ticari kazanç hükümleri uygulanmayacak.

Arsa sahibi yönünden, belirtilen inşaat işlerinde; inşaatın bitim tarihini takip eden takvim yılı başından itibaren 3 takvim yılı içinde taşınmaz satışı yapılmaması halinde, bu sürenin sonunda anılan taşınmazlar inşaatın bitim tarihindeki maliyet bedeli üzerinden iktisap edilmiş sayılacak.

Yapılan son satış işleminden başlayarak 3 yıl içinde herhangi bir taşınmaz satışı yapılmaması durumunda, ticari faaliyetin sona erdiği kabul edilerek satışa konu edilmeyen taşınmazlar işletmeden çekilmiş olacak. Bu hüküm, ticari faaliyetine bu süre içerisinde son verenler hakkında da uygulanacak. İşletmeden çekilen taşınmazlar, inşaatın bitim tarihindeki maliyet bedeli üzerinden bu tarihte iktisap edilmiş sayılacak.

Mezkur metrekare büyüklüklerini ayrı ayrı veya birlikte, büyükşehir belediyeleri, il veya ilçe sınırları itibarıyla ya da bağımsız bölüm ve müstakil yapının niteliğine veya kullanım amacına göre yarısından az ve 2 katından fazla olmamak üzere yeniden belirlemeye Bakanlar Kurulu olacak.

Özel inşaat işlerinde, inşa edilen veya ettirilen her bir bağımsız bölüm ya da müstakil yapının alıcıya teslim edildiği yıl, bunlara ilişkin kar veya zarar tespit edilecek.

-Gerçek usulde vergilendirilenler, belirli şartlarla basit usule dönebilecek-

Tasarı, basit usule tabi olmanın şartlarını da düzenliyor. Basit usule tabi mükellefler, gerçek kazançları üzerinden vergiye tabi tutulacak. Kazançları basit usulle tespit edecek mükellefler, defter tutmayacak ancak ikinci sınıf tüccarlara ilişkin Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen bildirimler, vesikalar, muhafaza ve ibraz hükümlerine tabi olacak.

Bu mükellefler yaptıkları satış ve hizmetler dolasıyla belge düzenleyecek.

Bu usulde vergilendirilen mükelleflerden isteyenler, muhasebe kayıtlarını kendileri tutabileceği gibi meslek mensubu veya bağlı bulunduğu meslek odası bünyesindeki muhasebe bürosuna da tutturabilecek.

Gerçek usulde vergilendirilen mükellefler, belirli şartlartlarla basit usule dönebilecek. Bu uygulamadan mükellefin eş ve çocukları da yararlanacak.

-Basit usule tabi olacaklar-

Basit usule tabi olmak için; kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak şartı aranacak. İşinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak, bu şartı bozmayacak. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmayacak.

Kendi işinde bilfiil çalışma ve bulunmanın dışında basit usule tabi olmak için aranan şartlar şöyle:

-İşyeri vergi değerinin büyükşehir belediye sınırları içinde 106 bin lirayı, diğer yerlerde 74 bin lirayı, işyerinin vergi değeri bu tutarları altında olsa dahi kiralanmak suretiyle faaliyette bulunulan işyerlerinde yıllık kira bedelleri toplamının büyükşehir belediye sınırları içinde 5 bin 300 lirayı, diğer yerlerde 3 bin 700 lirayı aşmamak.

-Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak.

-İlk madde ve yardımcı malzeme verilerek yaptırılan üretim veya imalatlar için ödenen hizmet bedelleri de dahil olmak üzere; satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 75 bin lirasını veya yıllık satışları tutarının 110 bin lirasını, bunların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayrisafi iş hasılatının 37 bin lirasını, bu işlerin birlikte yapılması halinde, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 75 bin lirasını aşmamak.

-Milli piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kar hadleri emsallerine nazaran bariz şekilde düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için Maliye Bakanlığı'nca belirlenecek alım satım hadleri uygulanacak.

Bu düzenlemede yer alan tutarları iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkili olacak.

-Mücevherat alan satanlar, sigorta acenteları basit usulden yararlanamayacak-

Tasarı, ekonomi içinde önemli bir yere ve mali güce sahip iş ve sektörleri, basit usulde vergilendirmenin dışına çıkararak, gerçek usulde vergilendiriyor.

Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları, sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ve ödünç para verme işleriyle uğraşanlar, vergi kesintisi yapmak zorunda olan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarım işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte bulunanlar, sigorta acente ve aracıları, her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut edenler, taşınmaz, motorlu nakil vasıtaları ve gemi alım satımı ve kiralaması işleriyle uğraşanlar, tavassut işi yapanlar (dayıbaşılar hariç), maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl üretim yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler, şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri, işyerinde kullanılan ve o işyerinde yürütülen faaliyetle mütenasip sayıda motorlu taşıtla faaliyette bulunanlar hariç olmak üzere, ticari faaliyetini bir takvim yılı içinde aynı anda 3 aydan fazla süreyle birden fazla işyerinde veya motorlu taşıtla yürütenler, faaliyete başladıkları tarihten itibaren basit usulden yararlanamayacak.

İş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dahil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları, belediyelerin nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilme kapsamına alınması gerekli görülenler için Maliye Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu'na yetki verilecek.

-Ticari kazancın tespitinde indirilecek giderler-

Safı kazancın tespitinde ise şu giderlerin indirilmesi kabul edilecek:

-Kazancın elde edilmesi ve faaliyetin sürdürülmesi için yapılan genel giderler.

-İşveren tarafından çalıştırılanlar için; merkezi Türkiye'de bulunan sigorta şirketleri ve sosyal güvenlik kuruluşları ile tüzel kişiliğe sahip yardım sandıklarına geri alınmamak üzere ödenen sigorta primleri ve emekli aidatları, işin gereği olarak verilen demirbaş niteliğindeki giyim eşyaları nedeniyle katlanılan giderler, işyerinde veya işyerinin eklentilerinde iaşe, ibate, tedavi ve ilaç harcamaları nedeniyle katlanılan giderler, bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları.

-İşle ilgili olmak şartıyla, sözleşmeye, ilama veya kanun emrine dayanılarak ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar.

-Seyahat maksadının gerektirdiği süreyle sınırlı olmak üzere, işle ilgili ve yapılan işin önem ve hacmi ile orantılı seyahat ve ikamet giderleri.

-Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri.

-İşle ilgili olmak şartıyla, emlak, gider, damga ve belediye vergileri, harçlar ve katılma payları gibi ayni vergi ve harçlar.

-İşverenlerce, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar.

- Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar.

-İhracat, yurtdışında inşaat, onarım, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelleflerin, bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurtdışındaki bu işlerle ilgili fiilen katlanılan ancak tevsik edilemeyen giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları tutarlar.

-Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığı'nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.

Menkul kıymet ihraç giderleri, kuruluş ve örgütlenme giderleri, genel kurul toplantıları için yapılan giderler ile birleşme, devir, bölünme, fesih ve tasfiye giderleri, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde komandite ortağın kar payı, katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları, sigorta ve reasürans şirketlerinde bilanço gününde hükmü devam eden sigorta sözleşmelerine ait teknik olup, aşağıda belirtilen teknik karşılıklar da kurum kazancının tespitinde hasılattan indirilebilecek.

Asgari ücretin yıllık tutarının, mükellefin kendisi için yüzde 50'si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için yüzde 10'u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere, ilk iki çocuk için yüzde 7,5'i, üçüncü çocuk için yüzde 10'u oranında ücrette özel vergi indirimi uygulanacak.

TBMM Başkanlığı'na sunulan Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı, ticari kazancın tespitinde kabul edilmeyen gider, ödeme ve indirimleri de düzenliyor.

Buna göre; teşebbüs sahibinin, eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar, teşebbüs sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler, teşebbüs sahibi tarafından işlenen suçlardan doğan tazminatlar, alkollü içkiler ile tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderleri, kiralanan ya da işletmede kayıtlı olan motorlu deniz taşıtları ile hava taşıtlarının amortismanları, kazancın tespitinde kabul edilmeyen gider, ödeme ve indirimler arasında yer alacak.

Satıştan doğan kazanca uygulanacak gelir vergisi istisna oranları; 2 yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda yüzde 40.2, 3 yıldan satıştan doğan kazançlarda yüzde 50.3, 4 yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda yüzde 60, 5 yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda yüzde 75 olacak. Satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılı sonuna kadar tahsil edilmesi şart olacak.

Taşınmazların, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine satışından doğan kazançlar için bu oran sıfır olarak uygulanacak.

Türkiye'de verilen ve yurtdışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti faaliyetinde bulunan hizmet işletmeleri ile eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın yüzde 50'si, gelir vergisinden muaf olacak.

Okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve ortaöğretim özel okulları ile Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ya da kamu yararına çalışan derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden elde edilen kazançlardan, 5 vergilendirme dönemi boyunca gelir vergisi alınmayacak.

Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi acenteliği faaliyetinden elde edilen kazançlar da gelir vergisinden müstesna olacak.

-Zirai kazançta vergileme-

İşletme büyüklüğü ölçülerini en az yüzde 50 oranında aşan, ana sözleşmelerinde zirai faaliyetle iştigal edeceğine dair açık hüküm bulunan ve zirai faaliyetle iştigal eden ticaret şirketleri çiftçi sayılacak. Çiftçi sayılan kollektif şirketlerin ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortaklarının şirket kâaından aldıkları paylar zirai kazanç hükmünde olacak.

Çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançlar, hasılatları üzerinden vergi kesintisi yapılmak suretiyle vergilendirilecek. Çiftçilerin kazançları işletme hesabı ya da diledikleri takdirde bilanço esasına göre tespit edilecek. Çiftçilerin işletme büyüklüğü ölçülerini aşmaları, vergi kesintisi yapılarak vergilendirilmelerine engel teşkil etmeyecek.

Çiftçilerin sahip oldukları biçerdöver, traktör, kamyon ve bu mahiyetteki araçların başka çiftçilerin zirai faaliyetlerinde çalıştırılması karşılığında elde edilen gelirler, zirai kazanç hükümlerine göre vergilendirilecek. Hane halkına ait işletmeler ile ortaklık halindeki işletmelerde, işletme büyüklüğü toplu olarak dikkate alınacak.

İşletme büyüklüğü ölçülerini aşmayan çiftçiler, yazılı olarak vergi dairesine bildirimde bulunarak izleyen vergilendirme dönemi başından itibaren kazançları işletme hesabı ya da diledikleri takdirde bilanço esasına göre tespit edebilecek.

Zirai faaliyette bulunanlardan Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre defter tutma, belge alma, verme, saklama ve ibraz yükümlülüklerine uymayanlar, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlan tarafından verilen avans, kredi, sübvansiyon, prim gibi unsurlanndan yararlanamayacak.

-Serbest meslek kazançları-

Tasarıya göre, hasılat gelir vergisinden muaf olan serbest meslek kazançları şöyle:

"Müellif, mütercim, heykeltıraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı, senarist, mucit ve durumları bunlara benzeyenler ile bunların kanuni mirasçılarının, fikir ve sanat eseri niteliği taşıyan; hat, gravür, minyatür, tezhip, ebru, resim, heykel, beste, nota halindeki eserler, şiir, kitap, roman ve hikayeler, bilimsel araştırma ve incelemeler, mevcut bir yazılımı değiştiren veya geliştirenler dahil bilgisayar yazılımları, makale, araştırma ve inceleme yazılan ile tercüme, yorum, karikatür, fotoğraf, eğitim, kültür ve belgesel nitelikli filmler, video bant, röportaj, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu, yazılı koreografı eserleri, gazete, dergi, bilgisayar, internet ortamı, radyo, televizyon veya videoda yayınlamak, kitap, CD, resim, disket, veya benzeri ortamlarda basmak suretiyle ya da bu eserleri ve patentleri satmak, bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak yoluyla elde edilen hasılatlar."

Arzuhalci, rehber, ebe, sünnetçi, sağlık memuru ve hayvan sağlık memurlarından Vergi Usul Kanunu'na göre vergiye tabi olma şartlarından en az ikisini taşımayanlar ile köylerde ya da nüfusu 2 bini aşmayan yerlerde bu faaliyetlerde bulunanların kazançları gelir vergisinden muaf tutulacak.

Köylerde ya da nüfusu 2 bini aşmayan yerlerde düğün ya da benzeri toplantılarda müzik icra edenlerin kazançları gelir vergisinden muaf olacak.

-Ücretlerde vergi muafiyeti-

Tasarı, gelir vergisinden muaf tutalacak olan ücret, menfaat ve benzeri ödemeleri de düzenliyor. Buna göre, vergiden muaf tutulacak ücretler şunlar:

"Sosyal Güvenlik Kurumu, kanunla kurulan emekli sandıkları ile yabancı ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenen emekli, maluliyet, dul ve yetim aylıkları, karşılıklı olmak kaydıyla, yabancı elçilik ve konsoloslukların memur ve hizmetlilerinin aldıkları ücretler.

Köylerde ya da nüfusu 5 bini aşmayan yerlerde faaliyet gösteren ve el ile dokunan halı ve kilim imal eden işletmelerde çalışanlara ödenen ücretler, köy muhtarları ile köylerin katip, korucu, imam, bekçi ve benzeri hizmetlilerine köy bütçesinden ödenen ücretler.

Çiftçi mallarını koruma bekçilerinin ücretleri, sanat okulları ile bu mahiyetteki enstitülerde, ceza infaz kurumları ve tutukevlerine ait işyurtlarında, darülacezelerin atölyelerinde çalışan öğrencilere, hükümlü ve tutuklulara ve acezelere verilen ücretler, gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin yanında çalışan işçilerin ücretleri, toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher üretimi ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışanların ücretleri.

Evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan yerlerde orta hizmetçiliği, süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanların ücretleri.

Emekli, dul, yetim ve evlilik ikramiyeleri ya da iade olunan mevduatı ve sürelerini doldurmamış bulunanlarla, dul ve yetimlerine toptan ödenen tazminat ve yardımlar.

Asgari ücreti geçmemek kaydıyla, Mesleki Eğitim Kanunu'na tabi çıraklara ödenen ücretler.

İşverenlerce, çalışanlara yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere ödenen yemek bedellerinin, çalışılan her bir gün için 12 liraya kadar olan kısmı. İşverenler tarafından çalışanların toplu olarak taşınması giderleri.

Deniz İş Kanunu'na göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'a göre ödenen kıdem tazminatlarının, çalışanların 24 aylığını aşmayan miktarları.

Müsseselerce demirbaş olarak verilen giyim eşyası.

Özel kanunlara dayanarak verilen yemek ve hayvan yem bedelleri.

Maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere ve barındırılması gereken memurlarla müstahdemlere konut tedariki ile mülkiyeti işverene ait konutların çalışanlara mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler.

Gelir vergisinden muaf esnafın yanında çalışanların ücretleri.

Subay, astsubay, erbaş ve erler ile ordu hizmetinde bulunan sivil makinistlere, uçuş, dalış gibi hizmetleri dolayısıyla verilen tazminatlar, gündelikler, ikramiyeler, zamlar ile Türk Hava Kurumu'nda ve iş merkezi Türkiye'de bulunan müesseselerde uçuş maksadıyla görevlendirilen pilotlar ile uçuş sırasında uçak içinde hizmet veren personele; fiilen uçuş hizmeti, denizaltına dalış yapanlara fiilen dalış hizmetleri dolayısıyla yapılan ödemeler."

-Yardımlarda vergi muafiyeti-

Tasarıya göre, gider karşılıkları gelir vergisinden muaf olan ödemeler şöyle:

"Harcırah Kanunu'na tabi kurumlar tarafından harcırah ya da yolluk olarak yapılan ödemeler.

Harcırah Kanunu kapsamı dışında kalan müesseseler tarafından yönetim kurulu başkanı ve üyeleri, oluşturulan komite ve komisyon üyeleri ile tasfiye memurları ve hizmet erbabına verilen yol giderlerinin tamamı ile yemek ve yatma giderlerine karşılık verilen gündelikler

Sayım ve seçim işlerinde çalıştırılanlara yapılan ödemeler.

Devletçe verilen miktarı aşmamak üzere çalışana ödenen çocuk zamları.

Evlenme ve doğum nedeniyle çalışana yapılan yardımlar (Çalışanın 2 aylığına kadar olan yardım kısmı için uygulanacak uygulanır)

Ölüm, engellilik, hastalık, işsizlik nedenleriyle verilen tazminat ve yardımlar.

Vatan hizmetleri tertibinden bağlanan aylıklar ve ödenen mükafatlar ile harp malullüğü zamları, harp malullerine ve şehit, dul ve yetimlerine bu sıfatları nedeniyle yapılan her türlü ödemeler.

Asker ailelerine yapılan yardımlarla hayır derneklerinin ve yardım sandıklarının yardımları dahil olmak üzere, muhtaç olanlara belli bir süre için yapılan yardımlar.

Resmi ve özel müesseseler ve şahıslar hesabına Türkiye'de okuyan öğrenciye iaşe, ibate ve tahsil gideri olarak ödenen paralar.

Devlet tarafından öğrenci ve memurlara verilen tutarı aşan kısımlar hariç, resmi ve özel müesseseler ve şahıslar hesabına yurtdışında eğitim ya da staj gören öğrenci ve memurlara gider karşılığı olarak verilen paralar.

Staj ve uygulama dolayısıyla, öğrencilere öğretim müesseseleri veya eğitim masraflarını karşılayanlarca verilen paralar.

Alanlar açısından nafakalar.

Spor yarışmalarına katılan amatör sporculara ödenen ödül ve ikramiyeler.

Spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler.

İlim ve fenni, güzel sanatları, tarımı, hayvan yetiştirilmesini ve memleket bakımından faydalı olan diğer işleri teşvik amacıyla verilen ikramiyeler ve ödüller.

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalılara yapılan ödemeler ile yardım sandıkları tarafından statüleri gereğince kendi üyelerine ölüm, engellilik, hastalık, doğum, evlenme gibi nedenlerle yapılan yardımlar."

-Vergide, üçüncü çocuk indirimi-

Tasarı, bazı ücretlerde vergi indirimi getiriyor. Buna göre, asgari ücretin yıllık tutarının, mükellefin kendisi için yüzde 50'si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için yüzde 10'u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere ilk iki çocuk için yüzde 7,5'i, üçüncü çocuk yüzde 10'u oranında ücrette özel vergi indirimi uygulanacak. Gelirin kısmi döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılarak, bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınacak.

İndirim tutarının tespitinde mükellefin, gelirin elde edildiği tarihteki medeni hali ve aile durumu esas alınacak. İndirim, bu oranlara göre hesaplanan tutarları aşmamak kaydıyla, ücret geliri elde eden aile fertlerinden her biri için ayrı ayrı, çocuklar için ise eşlerden yalnızca birisinin gelirine uygulanacak. Boşananlar için indirim tutarının hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınacak. Özel indirim, teşvik amaçlı her türlü diğer indirim ve istisnadan önce uygulanacak.

Bakanlar Kurulu, indirim konusu yapılacak toplam tutarın asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması şartıyla özel indirim oranlarını artırmaya ya da kanuni oranına kadar indirmeye yetkili olacak.

Yüz ve daha az sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde en fazla iki, yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en fazla dört amatör sporcu için uygulanmak üzere, her yıl ulusal yarışmalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi şartıyla amatör sporcu çalıştıranların, bu sporculara ödedikleri ücretlerin asgari ücretin iki katını aşmayan kısmının üzerinden hesaplanan tutar vergiden mahsup edilecek. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmayacak.

Faiz, kira maaş gibi gelirlerinin yıllık toplamı 188 bin lirayı aşanlar, beyanname verecek.

TBMM Başkanlığı'na sunulan Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'na göre, kanunda aksine hüküm olmadıkça, gelir vergisi, mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunacak.

Gelir vergisi beyanları, mükellefiyet veya sorumluluk türlerine, vergilendirme dönemine ya da gelir unsurlarına göre yıllık, muhtasar ve özel beyannameler şeklinde yapılacak.

Her kurum vergiye tabi kazancının tamamı için yıllık bir beyanname verilecek. Kurumların şubeleri, ajansları, alım satım büro ve mağazaları, imalathaneleri veya kendilerine bağlı diğer işyerleri için, bunların bağımsız muhasebeleri ve ayrılmış sermayeleri olsa dahi ayrı beyanname veremeyecek. Ancak, tüzel kişiliği bulunmayan iktisadi kamu kuruluşları ile dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerden her biri için, bunların bağlı olduğu kamu tüzel kişileri ile dernek ve vakıflar tarafından ayrı beyanname verilecek.

-Gelirin toplanmasının esasları

Tam mükellef kurumlar, kazançlarının tamamını yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olacak. Ancak, kooperatiflerin gelirlerinin münhasıran Türkiye'de kesinti suretiyle vergilendirilmiş taşınmaz kira gelirlerinden ibaret olması halinde, bu gelirler için beyanname verilmeyecek.

Gerçek kişiler, bir takvim yılı içinde elde ettikleri gelirler için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verecekler. Bu düzenlemeye göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunlu olacak.

Ticari kazanç ve gerçek usulde vergilendirilen zirai kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı, ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verecek. Bu hüküm şirketlerin faaliyet ve tasfiye dönemlerine şamil olmak üzere kollektif şirket ortakları ile komanditeler hakkında da uygulanacak.

Gayrimenkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratları, serbest meslek kazancı 188 bin lirayı aşanlar, beyenname verecek.

Tasarıda gerçek kişilerin hangi gelirleri için biyanname vermeyeceği ve hangi gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği konusunda da düzenleme yapılıyor.

-Zarar mahsupları

Gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından hasıl olan zararlar, diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilebilecek. Bu mahsup sonucunda kapatılmayan zarar kısmı, izleyen yıllarda beyan edilen gelirlerden indirilebilecek. Arka arkaya beş yıl içinde mahsup edilmeyen zararlar, izleyen yıllara devredilmeyecek.

Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında, gider fazlalığından doğanlar hariç, sermayede vukua gelen eksilmeler zarar kabul edilmeyecek. Kurumlar, her yıla ilişkin tutarları ayrı ayrı göstermek şartıyla gelir vergisi matrahının tespitinde bazı zararları indirebilecek.

Yıllık beyannamede bildirilecek gelir veya kazancın zarar mahsuplarından sonra kalan kısmı indirime esas gelir sayılacak. Bu tutardan ilgisine göre sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılabilecek:

- Mükelleflerin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının yüzde 100'ü oranında hesaplanacak ar-ge indirimi

- Engelliler Hakkında Kanun'a göre kurulan korumalı işyerlerinde istihdam edilen engelli çalışanlar için diğer kişi ve kurumlarca karşılanan tutar dahil yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının yüzde 100'ü oranında korumalı işyeri indirimi

- Münhasıran kreş ve anaokulu faaliyetinde bulunacak olan veya mevcut işletme içerisinde çalışanların çocuklarına bakım amacıyla kurulan kreş ve anaokuluna ilişkin kuruluş ve yapım giderlerinin yüzde 100'ü.

- İndirime esas gelirin yüzde 15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla mükellefin şahsına, eşine ve çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin yüzde 50'si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri

-İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı

- Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul ve sağlık tesisi ile 50 yatak büyükşehirlerde 100 yatak kapasitesinden az olmayan öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile aynı kuruluşlara, ait olan mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı.

- Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı

-Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için yüzde 100'ü, profesyonel spor dalları için yüzde 50'si.

Tasarıda, kültür ve sanat faaliyetleri ile yapılacak harcamalara yönelik de indirimler düzenleniyor.

-İndirim yapılmayacak giderler

Bu düzenlemeye göre, hesaplanan gelir vergisi ile diğer şahsi vergiler, her türlü para cezaları, vergi cezaları, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizleri gelir vergisinin matrahından, gelir unsurlarından ve kurum kazancından indirilemeyecek.

Yıllık beyanname, gerçek kişiler tarafından takvim yılını izleyen yılın Şubat ayının başından yirminci günü akşamına kadar; kurumlar tarafından ise hesap döneminin kapandığı ayı izleyen üçüncü ayın başından yirminci günü akşamına kadar tarha yetkili vergi dairesine verilecek veya taahhütlü olarak posta ile gönderilecek.

Takvim yılı içinde Türkiye'yi terk edenlerin beyannameleri terke tekaddüm eden 15 gün içinde; ölüm halinde ise ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilecek.

-Vergilendirme dönemi

Gelir vergisinde vergilendirme dönemi, gerçek kişiler için geçmiş takvim yılı, kurumlar için hesap dönemi olacak. Gerçek kişilerin mükellefiyetinin takvim yılı içinde kalkması halinde, vergilendirme dönemi, takvim yılı başından mükellefiyetin kalktığı tarihe kadar geçen süreyi kapsayacak. Diğer ücretlerde vergilendirme dönemi, hizmetin ifa olunduğu takvim yılı olacak.

Gelir vergisi, mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunacak. Gelir vergisi, beyanname verilmesi gereken hallerde, beyannamenin verildiği günde, beyanname posta ile gönderilmişse vergiyi tarh edecek daireye geldiği tarihi izleyen 3 iş günü içinde tarh edilecek.

-İndirimli gelir vergisi

Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen ya da tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren, yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden gelir vergisine tabi tutulacak.

Bakanlar Kurulu, istatistiki bölge birimleri sınıflandırması ile kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini dikkate alarak, illeri gruplandırmaya ve teşvik edilecek sektörleri, bu sektörler ile organize sanayi bölgeleri, Gökçeada ve Bozcaada'da yapılan yatırımlara turizm yatırımlarına ilişkin yatırım ve istihdam büyüklüklerini belirlemeye yetkili olacak.

Her bir il grubu, stratejik yatırımlarda, katkı oranı yüzde 55'i, yatırım tutarı 50 milyon lirayı aşan büyük ölçekli yatınmlarda yüzde 65'i geçmemek üzere belirlemeye, gelir vergisi oranını yüzde 90'a kadar indirimli uygulatma da Bakanlar Kurulu'nun yetkisinde olacak.

-Vergi kesintileri

Vergi kesintileri, vergi kesenler tarafından beyanname verecekleri ayın 26. günü akşamına kadar bağlı bulundukları vergi dairesine yatırılacak.

Maliye Bakanlığı, kesinti yapacaklardan 10 ve daha az kişi çalıştıranlar ile hizmet erbabı çalıştırmayanlara ilişkin olarak beyanname verme süresinden itibaren 3 ayı geçmeyecek şekilde, ödeme zamanı belirlemeye yetkili olacak.

Basit usulde vergilendirilenler hariç ticari kazanç sahipleri, serbest meslek erbabı ve kurumlar cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, ticari ve mesleki kazancın veya kurum kazançlarının tespitine ilişkin hükümlere göre belirlenen ilgili takvim yılı veya hesap döneminin 3'er aylık kazançları üzerinden geçici vergi ödeyecek.

Geçici vergi matrahının hesaplanmasında Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümlerinin uygulanması bakımından, kazanç tespitine esas alılan üçer aylık dönemlerin son günü bilanço günü yerine geçer. Ancak bu dönemlerin son günündeki mal mevcutları, istenirse sadece kayıtlar üzerinden de tespit edilebilecek.

Mükellefler, işin bırakılması veya tasfiyeye girilmesi halinde, işin bırakıldığı ya da tasfiyeye girildiği dönemi izleyen dönemlerde geçici vergi ödemeyecek.

Bakanlar Kurulu, geçici vergi oranını 5 puana kadar indirmeye ya da tekrar kanuni seviyesine kadar getirmeye, gerçek kişi veya kurumlar için farklı oranlar belirlemeye yetkili olacak.

-Geçici vergi beyanı

Geçici vergi, 3 aylık dönemi izleyen ikinci ayın 14. günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilecek ve 17. günü akşamına kadar ödenecek.

Ticari, zirai ve mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisine tabi olan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla 29 yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, talepleri halinde, faaliyete başladıkları vergilendirme döneminden itibaren 3 vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri kazançlarının, asgari ücretin yıllık tutarına isabet eden kısmı üzerinden yapılacak hesaplama ile belirlenecek tutar, bunların kazançları üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilecek.

Bu vergi indiriminin uygulanmasında, kişinin kendi işinde bilfiil çalışılması, faaliyete devam eden bir işletmenin eş ve üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından devralınmamış olması, işe başlamanı kanuni süresi içinde bildirilmiş olması şartları aranacak.

Gerçek kişiler tarafından yıllık beyannamede bildirilen geliri, asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları, bu kişilerin kazançları üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilecek.

Çiftçilerin yanında zirai faaliyette çalışan işçilerin, ücretlerinin asgari ücrete tekabül eden kısmı üzerinden hesaplanan gelir vergisi, verilecek beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilerek ertelenebilecek.

-Yurt içinde kesilen vergilerin mahsubu

Yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan kesilmiş olan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup edilecek.

Geçici vergilendirme dönemi içinde elde edilen gelirler üzerinden kesinti yoluyla ödenmiş vergilerin bulunması halinde bu vergiler, o dönem için hesaplanan geçici vergi tutarından da mahsup edilebilecek. Kesinti yoluyla ödenen vergilerin hesaplanan geçici vergiden mahsup edilemeyen kısmı geçici vergi dönemleri için iade edilmeyecek.

Ticari faaliyet kapsamında elde edilip vergi kesintisine tabi tutulmuş olan kazanç ve iratlar, ticari kazanca ilişkin hükümler çerçevesinde kazancın tespitinde dikkate alınacak ve kesinti suretiyle ödenmiş olan vergiler, kazançların beyan edildiği beyannamelerde hesaplanan vergiden mahsup edilecek.

Tam mükellef kurumların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesi ya da oy hakkının yüzde 25'ine sahip olduğu yurt dışı iştiraklerinden elde ettikleri kar payları üzerinden, Türkiye'de ödenecek gelir vergisinden, iştiraklerin bulunduğu ülkelerdeki kar payı dağıtımına kaynak oluşturan kazançlar üzerinden ödenen gelir vergisi ve benzeri vergilerin kar payı tutarına isabet eden kısmı mahsup edilebilecek.

Geçici vergilendirme dönemi içinde yurtdışından elde edilen kazanç ve iratların bulunması halinde, bu kazanç ve iratlar üzerinden, kazancın elde edildiği ülkelerde kesinti yada diğer şekillerde ödenen vergiler, o dönem için hesaplanan geçici vergi tutarından da mahsup edilebilecek. İndirilecek tutar, yurtdışında elde edilen bu kazanç ve iratlar için Türkiye'de tarh edilen geçici vergi tutarından fazla olamayacak.

Kanunda yer alan maktu had ve tutarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulancak. Bakanlar Kurulu, bu şekilde tespit edilen had ve tutarları yüzde 50'sine kadar artırmaya veya indirmeye yetkili olacak.

Diğer kanunlardaki muafiyet, istisna ve indirimlere ilişkin hükümler, gelir vergisi bakımından geçersiz olacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber