Eroğlu: Diktiğimiz ağaçların belgesi elimizde

Bakan Veysel Eroğlu, Başbakan’ın Gezi Parkı olayları sırasında yaptığı konuşmalarda dile getirdiği, “2 milyar 800 milyon ağaç diktik” sözlerini eleştiren muhalefete ilginç bir teklif yaptı: “İnanmayan buyursun saysın.

Kaynak : Vatan
Haber Giriş : 15 Haziran 2013 09:08, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Eroğlu: Diktiğimiz ağaçların belgesi elimizde

Şu sıralar Başbakan Erdoğan'a İstanbul Raporu hazırlayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, soruları yanıtladı:

*'Türkiye'de gelmiş geçmiş en çevreci hükümetiz'

- Her şey Gezi'deki bir ağaçla başladı. Siz de ilk günden beri 'En çevreci iktidarız' açıklamasıyla gündeme geldiniz...

Ormanların bakımı, korunması, mücadele biyolojik çeşitliliğin korunması gibi faaliyetleri Orman Genel Müdürlüğümüz yapıyor. 174 yıllık köklü bir geçmişi var. Ağaçlandırmaya çok büyük önem veriyoruz. Açık yüreklilikle söylüyorum; Dünyada orman varlığı azalıyor ama Türkiye'de hem alan artıyor, hem odun serveti. Bu nedenle dünyanın dikkatini çekiyoruz. Başbakanımız yeşili sever, yeşilliğe, estetiğe çok dikkat eder. 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda, şehrin en büyük meselesi suydu. Beni üniversiteden çağırdı, 'Hocam gel bu meseleyi çözelim' dedi. Bir yıllık izin alarak geldim. Su meselesini hallettikten sonra 1995'te 'Artık ağaçlandıralım' dedi. Geçmişte insanlara su verememişler ki ağaçlara su versinler! Büyük bir ağaçlandırma seferberliğine başladık. Belediyede ilk defa Ağaç ve Peyzaj AŞ kuruldu. Muazzam bir fidan yetiştirme çalışması başlattık. İstanbul'daki ağaçlandırma o tarihte başlamıştır. Başbakanımız, bana bakan olunca da, 'Öyle muazzam bir seferberlik yapalım ki, tüm dünyaya örnek olsun' dedi.

- Söz ettiğiniz rakamlar bu seferberliğin sonucu olarak mı ortaya çıktı?

2007'de Çevre ve Orman Bakanı'ydım. Bir çalışma yaptım. Muazzam bir eylem planı hazırladık. 2012 sonuna kadar büyük bir eylem planı çizdik. Her yıl ne yapacağımızı önceden ilan ettik. Beş yılda 2 milyon 300 bin hektar, yani 23 milyon dekar alan -Belçika'nın 3 milyon hektar olduğunu hatırlatmak isterim- alanda çalıştık. Trakya bölgesinden daha büyük alanda planlama yaptık ve '2 milyar adet fidanı dikeceğiz' diye karar kıldık. Arkadaşlarımız gece gündüz çalıştı. Her ünitede hedefler aşıldı.

- 2 milyar 800 milyon rakamının imkansız olduğuna dair eleştiriler var?

İstenirse daha fazla da dikilebilir. Arkadaşlar da başlarda bunu ulaşılmaz bir rakam gibi görüyorlardı. Ama başardık. Bir kere hedefimizi aştık. 2 milyon 300 yerine, 2 milyon 429 bin hektar alanda çalışma yaptık. Bu devlette bir ciddiyet var. Ne yaptığımızın tek tek raporu var. Bunları Başbakanlığa veriyoruz. Son 10 yılda 2 milyar 711 milyon fidan dikildi. Fakat 2012 sonu itibariyle bu rakam Başbakan'ın ifade ettiği 2 milyar 800 milyon rakamına ulaştı. Ağaçların yaş grupları, kim nereye ne kadar dikildi hepsi bellidir. Ayrıca 900 bin dekar orman alanımız arttı. Odun serveti 1.2 milyar metreküpten 1.5 milyar metreküpe çıktı.

- Belçika kadar alana ağaç mı dikildi özetle?

O kadarlık bir alanda çalışma yaptık. Geçmişte ağaçlandırılan sadece çalışma yapılan alan 75 bin hektardı, biz 500 bin hektara çıkardık, 7 misli. 75 milyon fidan üretimi vardı, bunu 470 milyona çıkardık. 'Bu hesap yanlış' diyenlere şunu söylemek istiyorum; Rakamlar ortada. Ayrıca 2 milyar 800 milyon adet tamamen Bakanlığımızın diktikleridir. Belediyelere, vatandaşa da yaklaşık 200 milyon fidan dağıttık. Sayamadığımız için onları dahil etmiyoruz.

Ormanlarımız açık

- Yine de hesapta bir karışıklık olduğunu savunanlar var?

İnanmıyorlarsa saysınlar efendim. Buyursunlar saysınlar, ormanlarımız açık. Uydudan alsınlar. Mesela Atatürk Orman Çiftliği'ni ağaçlandırdık. 2 milyon fidan diktik. Eski resimlerine bakın, o yamaçlar boştu. Şimdi ağaçlar büyüdü. İstanbul- Ankara otobanına 948 milyon fidan diktik. Hastane alanları, mezarlıklar, ibadethanelere ağaçlar diktik. Ben sadece bakanlığı çıkarabildim. Dediğim gibi en az 200 milyon fidan dağıttık. Sayı çok daha fazla yani. Bir yandan da askerle, öğrencilerle, okullarla ağaç dikiyoruz.

- AOÇ'te ağaçların kesildiği ve bir 'Başkanlık Sarayı' yapıldığı da gazetelere yansıdı...

Orası tamamen Orman Genel Müdürlüğü'nün mülküdür, tapusu var. 50 yıl önce yapılmış, depreme dayanaksız, boşaltılmış bir binaydı. Şu anda yıkıyorlar. Başbakanlık orayı aldı. AOÇ ile alakası yok...

Yurtdışından yüzbinlerce sahte tweet atılmış

- Siz meydanlarda, sokaklarda farklı bir gençlik görmediniz mi?

Doğru da, gençleri yönlendirmek isteyen yüz binlerce sahte tweet atılmış. Yabancı ülkelerden bunları planlayan insanlar var. Fevkalade tehlikeli. Yok falanca polisin panzerleri insanların üzerinden geçti, bu hale geldi gibi yurtdışından resim koyanları görmedik mi? Bunların hesabı sorulmayacak mı?

- Tahrik edenler ayrı, çoğunluğu sempatikti...

Gençler hakikaten hassaslar. Ama tahrip etmemek kaydıyla fikirlerini söylesinler. Biz de müzakere eden, medeni ölçüler içinde fikirlerini tartışan bir gençlikten yanayız. Bütün fikir suçlarını kaldıran bizim iktidarlarımız. Her türlü fikre, yaşam tarzına saygılıyız. İsteyen istediği şekilde düşünür, yaşar. Biz de devlet olarak onları korumakla görevliyiz. Fikirlere saygılıyız ama tahrip etmeye, yağlamaya veya AKM'ye bölücü örgütlerin paçavralarının asılmasına müsaade edemeyiz. Polise taş atana müsaade edemeyiz. Bakın dururken bu niye çıktı? Gezi Parkı olayını iyi tahlil etmek gerekir.

- Sabah çadırların yakılması olayı başlattı ama bir takım planlar mı tetikledi size göre?

Gök kafes yeşilin ortasına hançer gibi saplandı, kimsenin sesi çıkmadı. Taşkışla'nın oradaki park Gezi Parkı'ndan daha büyüktü, otel yaptılar, niye kimsenin çıkmadı? Bunların arka planı var. Bu ağaç meselesi değil.

Gezi Parkı'nda yeni ağaç kesimi görünmüyor

- Başbakan'ın raporla ilgili bir yorumu oldu mu?

Sayın Başbakan takdir ediyor. 'En çevreci, yeşili en çok koruyan biziz. Hangi hükümet bu kadar ağaç dikti?' dedi. İstanbul için Başbakan'a özel bir rapor hazırlıyorum.

- Raporda Gezi Parkı da var mı?

Şu anda üzerinde çalışıyoruz. Gezi Parkı'yla ilgili rakamları da size vereyim: Toplam 52 bin metrekare. 26 bin metrekaresi sert zemin. 26 bin metkerakare yeşil alan. Küçük, avuç içi gibi bir yer. 523 adet ağaç ve ağaçcık var. 110 çınar ve diş budak mevcut. Yaşları 60 ile 90 arasında. Yaşlı ağaçların sayısı 110 adet. Diğerleri çalı formunda ağaçlar. Ekranlara yansıyan kesilenler, 2 adet çalı formunda ağaçcık. Bugüne kadar kesilen başka ağaç mevcut değil. Bunların da yaya yolu genişletmesi nedeniyle zorunluluk olarak kesildiği belirtilmiş. 5 adet ağaç ise Abide-i Hürriyet parkına nakledilmiş. Yani toplam 7 ağaç. Yeni planda ise hiçbir ağaç kesimi görülmüyor.

- Topçu Kışlası'ndan vazgeçmek hala mümkün mü?

Ona Başbakanımız karar verecek. Ben ağaçlandırmayla ilgili sorulara yanıt verebilirim. Ama geçmişte de orada Topçu Kışlası vardı.

- Mesele ağaçtan çıktı ama onunla sınırlı kalmadı. İnsanlar başka bir tepkiyi sokaklara taşıdı...

Mesele başlangıçta ağaç meselesiydi. Hakikaten samimi insanlar gitti, 'Ağacımıza sahip çıkalım' dedi. Herkesin görüşüne saygılıyız. Talepleri olabilir.

- Gezi'ye gidip oradaki insanları dinlemeyi düşündünüz mü?

Orada çevreciler kalmadı. Provokatörlere teslim ettiler. Ne yapsanız, maksat o değil. Bölücülerin bayraklarını asmışlar. Polis müdahale ediyor. Çünkü her sabrın bir sınırı var. Taksim Atatürk Anıtı'nda bölücülerin paçavralarının sallanmasına müsaade edebilir miyiz? Orada sadece Atatürk posteri ve Türk bayrağı dalgalanır. Bakanlar Kurulu'nda artık sabrımız buraya geldi. Onları görünce herkesin kanına dokunuyor. O bölücü posterler milletin kanına dokundu. Bir takım terör örgütlerinin paçavraları. İnsanları rahatsız etti, bizi de fevkadale rahatsız etti. İsteyen polise taş atmadıkça, tahrik etmedikçe düşüncesini söylesin, ama iş çığrından çıktı. Vatandaş çok büyük zarar gördü. Bakanlar Kurulu'nda da bunu görüştük. Bu ülkeye büyük zarar verir. Önümüzde seçim var, fikrini git orada söyle.

Bakan'ı gülümseten gençler

- Yeni nesilin “orantısız mizah” anlayışı gerçekten yaratıcı değil mi?

Çok zekiler, doğru. Ama bu zekalarını Türkiye'nin kalkınmasına kullansınlar. Birlik, beraberlik için kullansınlar. Provokatörlerin gazına gelmesinler.

- 'Mustafa Keser'in askerleriyiz' gibi bir slogan taleplerinin de bakışlarının da farklı olduğunu göstermiyor mu? Beğendiğiniz olmadı mı?

Belki bir tanesi: 'Başbakan, İstanbul susuzluktan kerbelaya dönmüşken siz neredeydiniz' diyor. Başbakan'a gençler cevap atıyor: 'kreşteydik'. Biliyorlar yani. Ama dediğim gibi bunun arka planı var. Zaten ağaç meselesi olmadığı biz rakamlarla hücuma geçince anlaşıldı. Bir de güldüğüm bir olay yaşandı. Ben ha bire yazıyorum ya, biri de bana 'Veysel hoca, hala anlamadın mı bu ağaç meselesi değil' diye tweet atmış. Çok güldüm. Tabii ki anladık da anlamayanlara anlatmaya çalışıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber