Ölü kabakları evlerin gözdesi oldu

Osmanlıdan bu yana başta su taşıma olmak üzere saklama kabı olarak kullanılan ve 'Ölü Kabağı' olarak bilinen nesli tükenmeye yüz tutmuş tarihi kabaklar süs eşyası olarak evlere geri döndü.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 15 Haziran 2013 15:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Ölü kabakları evlerin gözdesi oldu

Türkiye'de artık dikimi yapılmayan su kabağı, geniş ve dayanıklı yapısı nedeniyle asırlardır başta köyler olmak üzere su taşıma ve saklama kapı olarak kullanılıyordu. Bir kepçeyi andıran saplı doğal şekli nedeniyle cenaze ve çamaşır yıkama işlemlerinde sıcak su almak için kullanılan kabak, bu özelliğiyle halk arasında 'Ölü Kabağı' olarak kendisine yer buldu. Gelişen teknolojiyle birlikte ihtiyaç kalmayınca gözden düşen su kabağı, unutulunca dikimi bile yapılmaz hale geldi.

Aydın'da 13 yıldır süs eşyası yapımıyla uğraşan Enver Berberoğlu (34), ilk başta hobi olarak başladığı su kabağı süsleme işine gelen talepler üzerine sektör halinde getirdi. Bizzat kendilerinin yetiştirdiği ve tüm evrelerini yakından takip ettiği kabakları kurup temizleyen Berberoğlu, süslenip ışıklandırdığı kabaklara yeniden hayat verdi. Berberoğlu, yüzlerce delik açarak su kabaklarına Osmanlı desenleri havan modelleri ve değişik motifler işliyor. Başta sahil beldeleri olmak üzere yurt içi ve dışından büyük talep gören kabaklar, Osmanlı motifleriyle süslenmiş dekoratif yapısıyla evlerin vazgeçilmez sis eşyası oldu.

2000 yılından bu yanan Aydın'da hediyelik eşya işiyle uğraştığını beliren Berberoğlu, hobi olarak başladığı kabak işinin ana uğraşı haline geldiğini söyledi. Kabakların dikiminden üretimine, hazırlanmasından satılmasına kadar her şeyiyle kendisinin ilgilendiğini kaydeden Berberoğlu, "Kabaklar Türkiye'de eskiden çok popüler bir ürün iken şimdilerde çok fazla bilinmiyor. Bu ürün köylerde su kabağı olarak kullanılan bu bitki daha çok 'Ölü Kabağ'ı olarak biliniyor ve artık dikimi de yapılmıyor. Yani nesli tükenen bir bitki haline geldi. Biz bunları kendimiz üretiyoruz. Kuşadası'nda kendimiz dikiyoruz, topluyoruz, işliyoruz ve satıyoruz. Ortalama bir su kabağının kuruması, sonra temizlenme işlemi zımparalanma işlemi, yapılacak olan desenin çizimi ve daha sonra kesim ve delim işlemleri, boncuklanması ve verniklenmesi ve bu da ortalama 1 yılı aşan bir sürede tamamlanıyor.

O yüzden biraz sabır gerektiren bir iş. Zevkli bir iş" dedi.

Şu anda Aydın'da bu işi yapan tek kişinin kendisi olduğunun altını çizen Berberoğlu, "Bu işi pek fazla yapan kişi yok ama şuanda Türkiye'de bu iş yavaş yavaş popüler olmaya başladı. Su kabağına bir şekil vermek ona bir hayat kazandırmak herkesin gözde işlerinden bir tanesi oldu. Sahillerde çok satıyoruz. Kuşadası, Şirince ve Didim gibi sahil taraflarına çok gönderiyoruz ve talep de şu an giderek çoğalmaya başladı. Değişik bir obje olması doğal olması, doğal olması ve çok eski çağlardan gelen bir ürün olması ilgiyi artırıyor. Eskilerde bunun tuzluk su taşımasında, plastik kaseler yerine bunlar kullanılırmış. Tarihi bir özelliği olunca ve tekrar popülerliği yeniden gündeme geldi" diye konuştu.

Büyük beğeni toplayan su kabaklarının satışını iş yerinde de yapan Berberoğlu, 40 ile 200 TL arasında değişen fiyatlarla alıcı bulunduğunu ve bunu para kazanmaktan öte kendini rahatlattığı için yaptığını vurguladı. -

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber