Elazığ'da 6.5 büyüklüğünde deprem riski var

Palu ve Pütürge fay hatları, Elazığ'da 5.5 ile 6.5 arasında değişen bir depremi meydana getirebilir.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 27 Haziran 2013 15:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Elazığ Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Sivrice İlçesi'ndeki Hazar Gölü'nün 50 bin yıllık geçmişini incelerken, gölden geçen Palu ve Pütürge fay hatlarının birleşerek bükülme yarattığını tespit etti. Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Murat İnceöz, "Bu iki fayın birleşiyor olması, daha uzun bir periyotta ama daha yıkıcı bir depremin meydana gelebileceğini şimdiden öngörmek gerektiği inancındayız. Ana kırık hariç, bu fay hattı orta büyüklükte, yani 5.5 ile 6.5 arasında değişen önemli bir depremi meydana getirebilir" dedi.

Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Sivrice İlçesi'ndeki 86 bin metrekarelik bir alanda ve 213 metre derinliğe sahip Hazar Gölü'nde geçen yıl Haziran ayında, göl üzerinde kurdukları platformla 3 yıl devam edecek bir araştırma başlattı. Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Kadir Eriş ve ekibi, gölün 50 bin yıllık evrimi ve depremselliğini ortaya çıkartmak için aldıkları numuneleri araştırmak amacıyla, bu yılın Ocak ayında Fırat Üniversitesi Yer Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni (FÜYAM) kurdu. 3 yıl sürecek olan TÜBİTAK Projesi kapsamında Fırat Üniversitesi'nden 5, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden 3 olmak üzere toplam 8 araştırmacı ve 4 yüksek lisans öğrencisinden oluşan 12 kişilik bir ekip, bir yıllık çalışma sonunda gölün taban haritasını ortaya çıkardı.

18 BİN YIL ÖNCE SU SEVİYESİ YÜZLERCE METRE DÜŞMÜŞ

Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Kadir Eriş Hazar Gölü'nde, farklı metodlar uygulayarak hem gölün evrim sürecini, hem de bu süreçlerde yaşanan eski deprem izlerini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyledi. Gölün 55 metre derinliğinden aldıkları numunelerin, iklimsel değişimleri ve eski deprem izlerini takip ettiklerini ifade eden Eriş, numunelere uyguladıkları jeokimyasal ve fiziksel analizlerde, yaklaşık 50 bin yıl içerisindeki evrimde, buzul ve kuraklık dönemlerini de görebildiklerini belirterek, şöyle dedi:

"50 bin yıllık süreçte global, bölgesel ve iklimsel değişimlere bağlı olarak, zaman-zaman Hazar Gölü'nün seviyesi düşmüş, bazen de seviye yükselmiş. Hazar Gölü'nde yaklaşık 18 bin yıl önce tüm dünyada da yaşandığı bilinen, en son maksimum buzul döneminde, Hazar Gölü'nde su seviyesinin yüzlerce metre aşağıya düştüğünü görüyoruz. Buzullar eridikten sonra gölün seviyesi bir miktar yükselmiş ve daha sonra yeniden günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önce yeni bir buzul döneminde de Hazar Gölü'nün seviyesinin 73 metre daha aşağıya düştüğünü biliyoruz. Yapılan polen analizleri sonucunda ise Hazar Gölü ve çevresinde yaklaşık 15 bin yıl önce yaygın orman ve ağaçlarla kaplıyken, bu orman ve ağaçlık alanlar yerini kurak bir iklimin meydana gelmesiyle otsu bitkilere bırakmış."

"GÖLÜN DİBİNDE BİRLEŞEN İKİ FAY BÜKÜLME YARATMIŞ"

Elazığ Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Murat İnceöz ise, Hazar Gölü'nde bir yıllık taban araştırma ve sismik çalışmalarından sonra, göl tabanının haritasını ortaya çıkardıklarını anlattı. Bu haritada, gölün tabanından geçen Palu ve Pütürge faylarının, göl içerisinde birleşerek bükülme yarattığını kaydeden İnceöz, bu bükülmenin daha yıkıcı depremler doğuracağını belirterek, şöyle konuştu:

"Palu ve Pütürge fay hatlarının göl içerisinde birleşmesiyle birlikte, daha büyük bir fayın varlığını ortaya çıkardık. Bu da sismik risk açısından değerlendirildiği zaman, kırılmanın daha büyük boyutlara ulaşabileceğini, dolayısıyla daha büyük boyutlu bir depremin bu alanda meydana gelebileceğini gösteriyor. Şimdiye kadar gölle ilgili olarak ortaya atılan görüşler de bu çerçevede yeniden değerlendirilmek zorunda. Yani sıçrama yapan farklı iki fay yerine, işte bu iki fay birleşerek bir bükülme meydana getiriyor. Hazar Göl'ü tabanında bu iki fay birleşmekle birlikte, özellikle gölün Hazarbaba Dağı'na kadar uzanan bölümde, çok daha farklı sistemler, yani bu sistem içerisinde ama doğrultuları birazcık değişken, çok daha kompleks, yani karmaşık bir deformasyonun bu alanda etkili olduğunu da söylememiz gerekiyor."

"ELAZIĞLILAR HER AN 6.5'LİK DEPREME HAZIR OLMALI"

Yard. Doç. Dr. İncesöz, Doğu Anadolu Fayı'nın ana kırığından kaynaklanabilecek büyük bir depremin gerçekleşebilmesi için henüz erken olduğunu, ancak Elazığlılar'ın 6.5 büyüklüğünde bir depreme hazır olması uyarısında bulundu. Yard. Doç. Dr. İncesöz, "Bu fayın üzerideki kayma hızı, yıllık ortalama bir santimetredir. Bir santimetrelik kayma hızını baz aldığınız zaman, 7 ve üzeri depremler için en az 300-350 yıllık zamana ihtiyaç var. 1874-1875 ile 1893-1905 depremlerini ki, 6.5'in üzerindedir bu depremler. Bu depremleri baz aldığımız zaman o tarihlerden bugüne kadar yaklaşık 100-130 yıllık bir sürecin geçtiğini görüyoruz. Hazar Gölü'nü de içerisine alan Doğu Anadolu Fayı'nın ana kırığından kaynaklanabilecek büyük bir depreme yani 6.5'in üzerinde bir depremin gerçekleşebilmesi için daha zamana ihtiyacımızın olduğunu düşünüyoruz. Ancak göl tabanında, bu iki fayın birleşiyor olması, daha uzun bir periyotta, ama daha yıkıcı bir depremin, uzun bir dönemde meydana gelebileceğini şimdiden öngörmek gerektiği inancındayız. Fakat Elazığlılar şunu da unutmamalı; Elazığ şehir merkezini de içerisine alan ve Hazar Gölü'ne kadar uzanan bu geniş hat doğrultuları değişken çok fazla sayıda, çok önemli fay parçaları var. Ana kırık hariç bu fay hattının orta büyüklükte, yani 5.5 ile 6.5 arasında değişen önemli bir deprem etkisi oluşturabileceğini de aklımızda tutmamız gerekiyor. Bunun en iyi örneklerini biz 2004, 2007 ve 2010 Okçular depreminde yaşadık" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber