Sağlıklı yaşlılık için hareketsiz yaşamdan uzak durun

Memorial Antalya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü'nden Op.Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, yaşlanmayla birlikte gelen hücresel kayıpların eklem kireçlenmesine yol açarak, eklemlerin bir takım görevleri yerine getirmesine engel olduğunu belirtti.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 01 Temmuz 2013 23:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Sağlıklı yaşlılık için hareketsiz yaşamdan uzak durun

Eklem içi sıvının azalması olarak tarif edilebilen eklem kireçlenmesinin, yaş faktörünün yanı sıra öncelikli olarak genetik yapı, hareketsiz yaşam, aşırı kilo ve sigara kullanımı gibi nedenle ortaya çıkabildiğini kaydeden Memorial Antalya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü'nden Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, "Kireçlenmeye yol açan eklem içi sıvının azalması omurgada ortaya çıktığında buradaki küçük eklemlerin yavaş yavaş fonksiyonlarını kaybetmesine neden olur. Omurganın esnekliğini kaybetmesi ile birlikte kemikler kalınlaşır. Sonuç olarak sinirlerde sıkışıklık, esnekliğin azalmasına bağlı olarak ağrıyla birlikte gelen hareket kısıtlılığı, kamburluklar, bel çukurunda artma, öne ve yana eğrilik gibi şekil bozuklukları görülebilir" dedi.

BAŞKA HASTALIKLARA NEDEN OLUR

Kireçlenmenin başka hastalıkların da önemli nedenlerinden biri olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, şunları söyledi:"Omurgadaki bir kireçlenme, kalça ve dizlere binen yükün artmasına neden olur. Belde bir kireçlenme varsa bu kez boyun ve sırttaki kireçlenmeler artar. Belde bir ya da iki omurda kireçlenme başlamışsa, diğer üç omura binen yük artar. Bu durum nedeniyle, omurların dayanıklılığının azalmasıyla kayma ya da omurga kanalında darlık oluşabilir"

Omurga kireçlenmesi veya daralması tanısının muayene, ağrı karakterinin tanımlanması ve radyolojik incelemelerle konulduğunu belirten Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üç aydan fazla süren ve geçmeyen ağrılar, eklemlerde bir sorunun varlığının göstergesidir. Hastada ağrı geniş bir alana yayılır ve yumruk yenmiş gibi bir his oluşur. Ağrıyı iç organlarda hissetmek de mümkündür. Ağrı aralıklarla gidip gelebilir. Tanı konulurken tüm omurga sistemi gözden geçirilmelidir. Kireçlenmenin ömür boyu süren bir rahatsızlık olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle hastanın öncelikle yaşam alışkanlıklarını değiştirmesi büyük önem taşımaktadır. Fazla kilo verilmeli, sigara bırakılmalı, kişi yaşına ve zevkine uygun bir spor yapmalıdır. Özellikle yüzme kireçlenme hastaları için çok faydalıdır."

MİKROCERRAHİ YÖNTEMİYLE TEDAVİ

Yaşam alışkanlığı değişiklikleri ve diğer tedavilere cevap vermeyen hastaların eğer yaşam kalitesi ciddi olarak düşmüşse cerrahi seçeneklerden yararlanılması gerektiğini ifade eden Op.Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, "Kapalı ameliyat olarak da bilinen mikrocerrahi yöntemiyle oluşan fazla kireçler alınarak hasta rahatlatılır. Ortalama 1.5- 2 saat süren mikro cerrahi ameliyatının tamamı iki santimetrelik cilt kesisi ve özel ameliyat mikroskobu ile yapılır. Hasta, bir gün hastanede kaldıktan sonra ağrılarından kurtulmuş olarak evine gönderilir. Operasyonun ikinci haftasında da iş yaşamına geri dönebilir" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber