Başörtüsü kararına tepki: 'Türkiye Tunus olmayacaktır'

Türkiye Tunus olmayacaktır!

İdarî konularda bir bilen olarak hareket etmesi beklenen Danıştay, dün çok tartışılacak anti-demokratik bir karar verdi. Bir öğretmenle ilgili davada Danıştay, okul dışında da başörtüsü takmanın sakıncalı olduğuna hükmetti. Danıştay'ın sokakta bile başörtüsünü yasaklamaya yeltenen bu adımı, ülkeyi kaosa ve çatışmaya sürükleyebilecek bir tutumun tehlikeli habercisidir. Bu karar, Türkiye'yi, eski Fransız sömürgesi oluşu yüzünden başörtüsüyle sokakta gezmenin bile yasak olduğu Tunus'a çevirme girişimidir.

- Bu kararı alan kişiler, hiçbir zaman başörtüsü takılamaz demeye getirdiklerinin acaba farkında mıdırlar?

- Okula gidip gelirken başörtüsü kullanan bir öğretmene, ?çocuklara kötü örnek oluyor? demek, nasıl bir mantığın, nasıl bir zihniyetin ürünüdür?

- Başörtüsünü evde de örtmeyin, komşular görür rahatsız olur, ezan okumayın, gavurlar duyar rahatsız olur demekten ne farkı var bunun?

- Ninelerimizden, annelerimizden, onların en masum, en temiz örtülerinden, kim, ne hakla ?kötü örnek? olarak söz edebilir?

- Anayasada ifadesini bulan ?dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kimsenin suçlanamayacağı ve kınanamayacağı? açık hükmüne rağmen, Müslüman halkımızın dini inanç ve kanaatlerinin tezahürleri, ne zamandan beri ?kötü?lükle birlikte anılıyor?

- Asıl bu tür nitelemeler yapmak, hukuk adına, demokrasi adına, insan hakları adına aleme kötü örnek olmak değil midir?

Bu kararla varılmak istenen yer, bir cinnet noktasıdır, bir cadı avı sürecidir, millete savaş açmaktır. Kimse bizim tepkimizin gücünü, sabrımızın sınırını ölçmeye kalkışmasın! Keyfi yasağı sokaklara da yayarak, ?işyerlerinde ve okullarda örtmeyelim ama bari sokakta örtünmemize izin verin, lutfedin!? dememizi bekliyorlarsa, boşuna bekleyeceklerdir. Başörtüsü ne sokakta, ne okulda ne işyerinde hiçbir gerekçeyle asla engellenemez.

Dost düşman herkes bilmelidir ki bu aziz yurt, emperyalist işgalcilere karşı dinimizi, namusumuzu, şerefimizi, özgürlüğümüzü koruma uğruna kanını sebil etmiş milyonlarca şehidin bize mirasıdır. Mermiler ıslanmasın diyerek, yorganı çocuğunun sırtından alıp mermilerin üstünü örten Kara Fatmaların, Nene Hatunların, Satı Kadınların mirasıdır. Kimse bu mirasın sahiplerine, ancak işgalci Fransız askerine yakışır tarzda muamele etmeye kalkışamaz.

Türkiye'yi Tunuslaştırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.