KESK toplu sözleşme taleplerini açıkladı
Kesk Genel Başkanı Özgen, "Enflasyon ve cari dönemin ekonomik büyümesinden verilecek adil payla temel maaş 2 bin 340 liraya yükseltilmeli" dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen, 2012 yılı için kamu emekçilerinin geçmiş dönemlerden bu yana süren refah kayıplarının telafi edilmesi gerektiğini savunarak, "Enflasyon ve cari dönemin ekonomik büyümesinden verilecek adil payla temel maaş 2 bin 340 liraya yükseltilmeli" dedi.
Özgen, Mülkiyeliler Birliğinde, 1 Ağustos'ta başlayacak 2014-2015 dönemine ait toplu iş sözleşme süreciyle ilgili basın toplantısı düzenleyerek, taleplerini dile getirdi.
Hükümetin "Kamu emekçilerini enflasyona ezdirmedik" söylemiyle kamuoyunda sahte bir algı yarattığını iddia eden Özgen, aynı dönemde yüzde 46'nın üzerinde büyüyen Türkiye ekonomisinin yarattığı enflasyonun, vergi artışları ve paralı hale gelen kamu hizmetlerindeki fiyat artışıyla beraber çalışanların maaşlarında yüzde 22'lik net bir kayba neden olduğunu söyledi.
Kamu emekçilerinin reel ücretlerinin son 10 yılda yüzde 30'Lara varan oranda kayba uğradığını ifade eden Özgen, "KESK Araştırma Birimi (KESK-AR) verilerine göre, bu yılın temmuz ayı itibariyle açlık sınırı bin 101 lira, yoksulluk sınırı ise 3 bin 481 lira olarak belirlendi. Bu koşullarda en düşük memur maaşı bin 887 lira seviyesindedir" dedi.
Özgen, görüşmeler öncesi Memur-Sen'in tutumunu da eleştirerek, "Toplu sözleşme ikramiyesinden kendi üyelerine yüzde 50 daha fazla zam talep etmesi, geçmişte olduğu gibi bugün de kamu emekçilerinin haklarını istismar ederek iktidara ve kendine pay çıkarmasından başka bir anlam ifade etmemektedir" diye konuştu.
Emekçilerinin beklentilerine uygun bir toplu sözleşme için her sendikanın kendi üyeleri adına toplu sözleşme imzalayacağı ve grevin teminat altına alınacağı düzenlemenin yapılması gerektiğini belirten Özgen, toplu iş sözleşmesindeki taleplerini şu şekilde sıraladı:
"-2014 yılı için kamu emekçilerinin, geçmiş dönemlerden bu yana süren refah kayıpları telafi edilmeli, enflasyon ve cari dönemin ekonomik büyümesinden verilecek adil bir payla temel maaşı 2 bin 340 liraya yükseltilmeli.
-Kamuda sözleşmeli, taşeron ve benzeri farklı statülerdeki güvencesiz çalışmaya son verilmeli, tüm çalışanlar iş güvencesine kavuşturulmalı.
-Kamu ve özel sektör dahil tüm çalışanların ücretlerinin bin 101 lira olarak belirlenen açlık sınırına kadar olan kısmı vergiden muaf tutulmalı, üzerindeki miktar için vergi kesintisi yüzde 15 olarak sabitlenmeli.
-Tüm ek ödemeleri emekliliğe ve emekli aylığına yansıtılmalı.
-Ek ödemeleri düzenleyen 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yaratılan ücret adaletsizliği ve mağduriyetler giderilerek, aynı unvanda farklı kamu kurumlarında çalışan tüm kamu emekçilerine eşit ücret ödenmeli.
-Başta öğretmenler olmak üzere lisans mezunu tüm kamu emekçilerinin ek göstergeleri 3 bin 600'e, ön lisans mezunu olanların 3 bine çıkarılmalı, ek gösterge adaletsizliğine son verilmeli.
-Kadın kamu emekçilerine; başta görevde yükselme ve unvan değişikliklerinde olmak üzere çalışma yaşamında uygulanan ayrımcılığa, mobbinge, baskı ve şiddete son verilmeli, uygulayanlar hakkında etkili müeyyideler getirilmeli.
-0-6 yaş grubu çocuklar için en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde ve 50'den az çalışanın bulunduğu iş yerleri için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ve belediyeler bünyesinde, çalışma alanına yakın ücretsiz ve SHÇEK yönetmeliğine uygun ortak Bebek bakım üniteleri ve kreşler açılmalı.
-İdarenin sendikalar ve üyeleri üzerinde çeşitli yöntemlerle uyguladığı baskılar son bulmalı, ayrımcı politikalardan vazgeçilerek özgür örgütlenme ortamı sağlanmalı, haksız ve adaletsiz biçimde tutuklanan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı.
-Kamu hizmetleri herkese parasız, eşit, nitelikli, ulaşılabilir bir yapıya kavuşturulmalıdır. Kamu hizmetleri işletmecilik esaslarına göre değil, toplumsal fayda gözeterek sağlanmalı.
-Eşit, özgür ve demokratik bir gelecek için toplumun tüm örgütlü kesimlerinin taleplerinin dikkate alındığı ve bu kesimlerin temsiliyetinin sağlandığı bir mekanizma ile ortaya çıkacak yeni bir anayasa."
-Çeşitli illerde eylemler düzenlenecek
Özgen, KESK olarak her zaman halktan toplanan kaynakların halka yönelik kullanılması için mücadele ettiklerini dile getirerek, "İşçiyle yapılan toplu sözleşmeyi kendimiz için emsal kabul etmiyoruz. Yüzde 4 ya da 5 bizim için anlam ifade etmiyor. Bizim için önemli olan temel maaşların seviyesi" değerlendirmesinde bulundu.
Görüşmelerin devam ettiği günlerde tüm illerde sokağa çıkacaklarını bildiren Özgen, hükümetin taleplerine olumlu yanıt vermemesi halinde 20 Ağustos'ta İstanbul, İzmir, Diyarbakır ve Trabzon'da başlatacakları ve 5 gün sürecek yürüyüşlerle kamu emekçilerinin taleplerinin emekçi halkın talepleriyle buluşturacaklarını söyledi.
Özgen, 25 Ağustos'ta ise Ankara'da yöneticilerin katılacağı merkezi bir eylem yapmayı planladıklarını dile getirerek, "Görüşmelerin masada süren boyutunu tüm şeffaflığıyla kamu emekçileriyle ve halkla paylaşacağız" dedi.
-"Brüt maaştan vergi kesilmemeli"
Kültür-Sanat Sen Genel Başkanı Yavuz Demirkaya da önceki sözleşmede bütün taleplerinin genel taleplerin içine alınarak danışma kuruluna havale edildiğini belirterek, hükümetin toplu sözleşme masasında daha ciddi davranması gerektiğini söyledi.
2014 yılı için yüzde 8, 2015 yılı için ise yüzde 10 ve enflasyon farkı oranında zam talep ettiklerini anlatan Demirkaya, brüt maaştan vergi kesilmesinin gasp niteliğinde olduğunu öne sürdü.