Rektörün 245 km hız yaptığı iddiası

Denizli'de günlük yayımlanan Denizli Gazetesi'nin köşe yazarı Mustafa Kaya, 'En Sahici Rektör' başlıklı yazısında PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı için, “Bazen İstanbul'daki bir televizyon programına yetişebilmek için şoförünün kullandığı makam aracıyla 245 kilometre hıza ulaştı. Saat 13.00'de bildirilen İstanbul'daki canlı yayınına saat 17.00 itibariyle yetişti” diye yazdı.

Kaya'nın bu yazısı Denizli Trafik Kazalarını Önleme Derneği'ni hareket geçirdi. Dernek, bir açıklama yaparak, rektörün 245 kilometre hız yapmasını eleştirdi. Valiliğe dilekçe veren dernek başkanı Tevfik Karataş, rektör Hüseyin Bağcı'nın hız yapıp yapmadığını açıklamasını istedi. Karataş, topluma örnek olacak lider pozisyondaki makam sahibi kişilerin makam aracı ile 245 kilometre hız yapmasının toplumda olumsuz davranışlara neden olacağını belirterek, “Rektör 245 kilometre hızla gittiyse bu üzüntü verici ve karayolları güvenliği açısından son derece tehlikelidir. Bu kadar hız yapmak marifet midir? Lider insanların hız yaparsa kazalar nasıl önlenecek. Rektör öğrencilerine örnek olmalıdır. Valiliğe bu iddianın doğru olup olmadığının araştırılması için dilekçe verdik. Doğru ise yasal işlem yapılmalıdır. Ayrıca Bilgi Edinme Kanunu kapsamında, rektörün şoförü hakkında son 3 yıl içinde hız ihlali yapıp, yapmadığı ve yaptıysa kaç lira ceza kesildiğinin bilgisi istedik” dedi.

Rektör Prof. Dr. Bağcı'nın makam aracının 2013 model Mercedes 4 Matic olduğu öğrenildi. Rektör'ün de bu konuda açıklama yapması bekleniyor.

“245 KİLOMETRE HIZ SÖZ KONUSU BİLE OLAMAZ”

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, şoförünün kullandığı makam aracıyla 245 kilometre hız yaptığı iddiasıyla ilgili olarak DHA muhabirine telefonda açıklama yaptı.

Rektör Bağcı, makam aracıyla 245 kilometre hızla gitmenin söz konusu bile olmadığını belirterek, “Dernek başkanına bu konuda duyarlılığı için teşekkür ederim. Yöneticiler olarak biz de vatandaşlar gibi kurallara uymalı ve ayrıca örnek olmalıyız. Otomobilde ben de varım ve canımı şoföre emanet ediyorum. Söz konusu yazıda iddia edildiği gibi o gün İstanbul'a karayoluyla gitmedim. Makam aracımla İzmir'e iki saat 10 dakikada ulaştım. Daha sonra uçakla İstanbul'a gittim. Aşırı hız yapma gibi durum söz konusu değil. Buna rağmen yetkili birimlere talimat vererek geçmiş dönemle ilgili tüm kayıtlarında incelenmesini başlattık. Köşe yazısı yazan arkadaş, sanırım konuyu biraz abartmış” dedi.