Telefonla dolandırıcılığa 260'ar yıl hapis istemi

Adana başta olmak üzere 15 ilde toplam 36 kişiyi, kendilerini 'savcı, komiser' olarak tanıtıp, kimlik bilgilerinin terör örgütü tarafından ele geçirildiğini söyleyerek dolandırdığı ileri sürülen şebekeyle ilgili soruşturma tamamlandı.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 02 Ağustos 2013 14:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Telefonla dolandırıcılığa 260'ar yıl hapis istemi

Adana başta olmak üzere 15 ilde toplam 36 kişiyi, kendilerini 'savcı, komiser' olarak tanıtıp, kimlik bilgilerinin terör örgütü tarafından ele geçirildiğini söyleyerek dolandırdığı ileri sürülen şebekeyle ilgili soruşturma tamamlandı. İddianamede, 3'ü kadın 55 şüpheli hakkında 'birden fazla kişiyle yağma' ve 'dolandırıcılık' suçlarından toplam 260'ar yıla kadar hapis cezası istendi.

Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, telefonla dolandırıcılık olayları artınca, konuyla ilgili teknik takip başlattı. 9 Aralık 2012'de başlatılan ve yaklaşık 3 ay süren çalışma sonucunda, suç örgütüne yönelik Adana'nın yanı sıra, İstanbul, İzmir ve Gaziantep'le birlikte toplam 15 ilde eş zamanlı operasyon yapıldı. Operasyonda suç örgütünün kurucu ve yöneticileriyle birlikte 100 kişi yakalandı. Şüphelilerin ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda ise, farklı kentlerde para çektikleri hesapların dekontları, bilgisayarlar, cep telefonları ve sim kartlar, çok sayıda kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi ele geçti. Ayrıca teknik takip sırasında, dolandırıcıların kandırdığı kişilerin yaklaşık 3 milyon lira para yatırmasının da engellendiği bildirildi. İfadelerinin ardından Adliye'ye sevk edilen şüphelilerden 15'i çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

İDDİANAME HAZIRLANDI

Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, olayla ilgili iddianame hazırladı. 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede, örgütün kurucu ve yöneticisi oldukları öne sürülen Abdulkadir Taştan, İsmail Attanin, Ömer Avni Badruk ve İsmail Taştan'ın 'birden fazla kişiyle yağma' ve 'dolandırıcılık' suçlarından toplam 260'ar yıla kadar hapsi istendi. Diğer şüpheliler hakkında ise 5 ile 90 yıl arasında hapis cezası talep edildi. 169 sayfalık iddianamede, 36 ayrı dolandırıcılık ve yağma olayının oluşu, suç örgütünün kurucu ve yöneticilerinin kurbanlarının yanı sıra diğer örgüt üyeleriyle yaptıkları telefon görüşmelerine yer verildi.

'TUTUKLARIM'

İddianameye göre, dolandırıcılık çetesi, Adana'dan ağına düşürdüğü Semra Aksoy'u önce terörle korkutup evinde bulunan toplam 30 bin lira değerindeki ziynet eşyasını bir torbaya koydurup Taşköprü civarına yönlendirdi. Altınlarını burada kendisini bekleyen sözde polise teslim etmesi istenen Aksoy, şüphelenerek telefonu kapattı. Kendini komiser olarak tanıtan kişi, tekrar telefonla arayarak "Savcı bey senden şüphelenmeye başladı" diyerek telefonu sözde savcıya verdi. Telefonu alan dolandırıcı da "Tamam sen 3 yıldan 21 yıla kadar ceza yemek ister misin, hapse girmek ister misin?" diyerek tehdit etti. Aksoy da "Bunlar benim çocuklarımın geleceği, ne bileyim o insanlar, uyduruk bir pikap duruyor orda" diye karşılık verdi. Ancak sözde savcı tutuklayıp cezaevine koymakla tehdit etmeye devam etti. Kadın korkudan altınlarını teslim etmeye ikna olurken, bu esnada, dolandırıcılık olayıyla ilgili teknik takip yapan Adana polisi, gerçek polisleri kadının yanına gönderdi. Dolandırıcılar tarafından adeta hipnotize edilen kadın, kimliklerini gösteren gerçek polislere inanmakta güçlük çekti.

20 BİN LİRA YERİNE 2 LİRA

Bir diğer olayda ise, polisler, çete üyelerinin dolandırmaya çalıştığı Bitlis'ten İbrahim Yarar'la istenen 20 bin lirayı bankadan çekmeye çalışırken irtibata geçti. Polisin yönlendirmesiyle istenen 20 bin lirayı çektiğini söyleyen Yarar, dolandırıcılara 2 lira yatırdı. 20 bin lira beklerken 2 lira bulan çete üyesi, sonra da polis ekipleri tarafından yakalandı.

DOLANDIRIRKEN KAYDA ALMIŞLAR

Şüphelilerden birinin cep telefonundan çıkan ve ağlarına düşürdükleri kişilerin güvenlerini nasıl kazanıp kandırdıklarını gösteren görüntü çıkmıştı. Görüntüdeki şüpheli üzerindeki iç çamaşırlarıyla kanepede yatarken, kandırmaya çalıştığı kişiyle cep telefonuyla konuşuyor. Şüpheli, karşısındaki kişinin güvenini kazanmak için Mersin İl Emniyet Müdürlüğü'nden aradığını söylüyor. Karşı taraftaki kadına 'Hocam' diye hitap eden dolandırıcı, verdiği hesaba para yatırmasından sonra Mersin Emniyet Müdürlüğü'ne gelmesini istiyor. Karşısındaki kişinin emniyetin yerini bilmediğini söylemesi üzerine ise şüpheli, "Atatürkçü olduğunuzu söylüyorsunuz. Ama Mersin Emniyet Müdürlüğü'nün yerini dahi bilmiyorsunuz. İnsan bir merak eder. Bize 10 ziyaretçi gelir. Ama hepsi suçlu değil. Siz şu anda bizimle yani 155'le görüşüyorsunuz. Bana inanmıyorsanız, 'Devlet yok' diyorsanız, ekibi göndereyim hemen sizi alsınlar. Tereddütte kalıyorsanız, özgür bir insansınız telefonu kapatın. Siz şu anda uydu üzerinden takip ediliyorsunuz. Bankaya gidin biz sizi orada karşılayacağız. Biz kimseyi suçlamıyoruz. Sizi temize çıkaracağız" diye konuşarak kandırmaya çalışıyor.

İddianame kabul edilirse, şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber