Okulun kurum tipini, hizmet bölgesi yapmak ne kadar doğru?

MEB İKGM’nin Sağlık Bakanlığı uygulama sevdası

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 05 Ağustos 2013 00:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürü iken MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğüne getirilen Hikmet ÇOLAK'ın eski bakanlığındaki uygulamalarını MEB'e taşıma ısrarı devam ediyor.

Sağlık Bakanlığında çalışanlar için getirilen A, B, C, D hizmet bölgeleri MEB'de Taşra yönetmeliğinde yerini almıştı.

Şimdi de yönetici atama yönetmeliğinde aynı durumu görüyoruz. Üstelik anlamsız bir şekilde.

Yıllardır alıştığımız kurum tipleri Hizmet Bölgesidir denilmiş. Hizmet bölgesi denilince okulun kurum tipini algılatmak ne kadar doğrudur?

Yani Hizmet bölgesi yerine Kurum Tipi kullanılmış olsa değişen ne olacaktır. Şu anda MEB mevzuatlarına baktığımızda;

Bir okulun bulunduğu Hizmet Bölgesi;

- Taşra yönetmeliğinde farklı,

- Öğretmenlerin atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde farklı

İken şimdi de;

- Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumu Yöneticileri Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde farklı

Tanımlanmış oldu.

Hiç bu detaylara girilmemiş olsa ve yönetmelikte ayrıca;

“MADDE 16 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında hizmet bölgeleri her ilde Ek-2 Kurum Tipleri Tespit Formuna göre tespit edilen eğitim kurumu tiplerini ifade eder.”

Maddesine ihtiyaç duyulmasa olmaz mıydı?

Kaldı ki geçmiş uygulamalarda sadece müdürler kurum tipine bağlı iken bu yönetmeliğe göre tüm yöneticiler kurum tipine pardon hizmet bölgesine tabiidirler.

Kurum tipi belirleme formu incelendiğinde;

Kurumun tipini belirleyen konuların büyük bir kısmı bakanlık yada çevre kaynaklı. Okulun fiziki durumu, bakanlıkça (fatih projesi dahil) donatılıp donatılmadığı puan olarak ele alınmış.

Örneğin Fotokopi makinası varsa 1 puan. Bakanlık Fotokopi gönderdi de müdür mü istemedi?

Biz bir okulun tipini yada hizmet bölgesini belirlerken sadece ve sadece bu tür maddi durumları gözetirsek okula bakışımız eğitimci bakış olmaz. Böylece İstanbul Erkek Lisesini de İstanbul da başarısı hiç kanıtlanamamış okulumuzu da aynı kefeye (pardon tipe) koymuş olursunuz.

İkili eğitim yapan okula 3 puan verirken Normal eğitim yapan okula 1 puan verirseniz İkili eğitim yapmak sizi A yani en üst tipe ulaştırmaya katkı sağlar. Oysa ki eğitimci olarak düşündüğünüzde aslolan normal eğitimdir. Yani eğitimde olması gereken, eğitimcinin düşünmesi gereken Normal eğitime geçiş olmalıdır.

Bakış penceresi farklı olunca sonuç da böyle çıkıyor…

Bu arada eskiden kurum tiplerini belirlemek için komisyon kurulurdu şimdi bunu kim belirleyecek? Bu madde acaba unutuldu mu?

Kaldı ki maddeler maddi içerikli olduğuna göre MEBBİS'ten bir modül açılır okul girer, ilçedeki komisyon onaylar ve sistem üzerinden belirlenir. Bir daha detaylı uğraşmaya gerek kalmaz.

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber