Hastalar sistemden hala şikayetçi
Türkiye'de, "Sağlıkta Dönüşüm" projesinin başlamasından üç yıl sonra
ülke çapında yapılan yeni kamuoyu yoklamasının bugün yayınlanan sonuçları, sigortalı
hastaların çok büyük bir kısmının doktor ve ilaçlara erişimle ilgili endişelerinin
devam ettiğini, sağlık hizmetlerine daha fazla harcama yapılmasını desteklediğini
ve mevcut sistemden memnuniyetin nispeten düşük olduğunu göstermektedir.
Sigortalı hastaların yalnızca beşte biri şu andaki sağlık sisteminin bireysel
ihtiyaçlarını yeterince karşıladığını söylemektedirler.
Ülke genelinde 12 ilde yapılan araştırmada Bağ-Kur, Emekli Sandığı veya Sosyal
Sigortalar Kurumuna kayıtlı kentsel ve kırsal alanlardan 600'den fazla kişi
ile görüşüldü. Ankete yanıt verenlerin büyük çoğunluğu son bir yıl içinde bir
doktora görünmüş veya bir sağlık kurumuna gitmiş kişilerdir.
Araştırma Aralık ayı ortasında GfK Türkiye Araştırma Şirketi tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları GfK Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Elvan Oktar ve Medikal Araştırmalar Direktörü Serra Bozkurt tarafından paylaşıldı. Oktar, "Sağlık reformu basın ve sağlık politikası çevrelerinin gündeminin ayrılmaz bir parçası ama gerçekte hastalar tartışmada pek yer almıyor. Anketimizde temel sorular sormaya karar verdik. Sigortalı hastalar sağlık sisteminden ne bekliyorlar? Sağlık kurumları şu andaki ihtiyaçlarını ne ölçüde karşılıyorlar?" dedi.
Hastaların farklı konulardaki düşüncelerine yönelik sorular yöneltilen araştırmada şu andaki hizmet ve bakım seviyeleriyle ilgili tepkiler de ölçüldü.
Sağlık Hizmetlerinden Faydalananlar Arasında Farklılıklar Var:
Genel olarak hastaların büyük çoğunluğunun (%82), mevcut sağlık sisteminin
herkesin hizmetlerden faydalanmasına imkan tanımadığı veya faydalanma imkanı
tanıdığında da hastaların ihtiyaç duydukları mümkün en iyi tedaviyi alamayabileceği
kanaatinde olduğu tespit edildi. Hastaların yalnızca küçük bir kesimi (%16)
sistemin "ihtiyaç duyan herkese mümkün en iyi tedaviyi" sunduğu düşüncesinde.
Hastalar en çok ihtiyaçlarını karşılayan bir yerde ve zamanında tedavi edilebilmeye
önem verirken hizmetlerin verilme şekline nispeten düşük not veriyorlar. Aynı
zamanda doktor seçme hakkına da büyük önem veriyorlar ama sistemin şu andaki
haliyle yalnızca kısmen başarılı olduğunu söylüyorlar.
İlaçlar :
Hastalar aynı zamanda en yeni ilaçları ve teknolojileri kullanarak tedavi edilmenin
de önemli olduğunu söylüyor. Bu konuda mevcut sisteme nispeten yüksek not vermektedirler.
Bozkurt, "Bu anket Türk hastaların bireysel olmadığını gösteriyor; iyi
medikal bakıma erişim konusunda eşitlikçi bir yaklaşım benimsiyorlar. Ayrıca,
büyük bir çoğunluk reformlara acilen ihtiyaç olduğu konusunda hemfikir, harcamaların
ve bakımın Avrupa'daki yüksek standartlardan geride kaldığı konusunda endişeli."
dedi.
Araştırma sonucunda elde edilen diğer önemli bulgular arasında şunlar yer alıyor:
-3 hastadan 2'si hükümetin sağlık hizmetlerine az pay ayırdığına inanıyor,
-Hastaların %90'ından fazlası Avrupa'daki standartlara ulaşmanın çok önemli
olduğunu söylerken 10 kişiden 7'si Avrupa sistemlerinin daha iyi olduğuna inanıyor,
-Hastalar resmi istatistiklere güveniyorlar ancak sağlık hizmetleri konusunda
bilgi kaynağı olarak politikacılara, medyaya veya IMF'ye fazla inanmıyorlar;
hastalar doktorlara, hemşirelere, eczacılara, ilaç ve sigorta şirketlerine daha
fazla güveniyorlar.
Oktar, "Hastalar, politikacılara ve medyaya güvenilir bilgi kaynağı olma
konusunda düşük not veriyorlar. Bu da kamuoyunu reformlar konusunda halkı ikna
etme işini daha da zorlaştırıyor".
Hastaların öncelikleri :
Hastaların çoğunluğu Avrupa'da veya Amerika'da kullanılan yeni ilaçların Türkiye'de de hastalar tarafından aynı zamanda veya 6 ay içinde kullanılabilmesini istiyor.
Aşılması gereken engeller
Bozkurt,"Reformlarla hastaların değişim beklentisinin aynı yönde olması ve aynı zamanda gelecekle ilgili iyimser olmaları çok olumlu" dedi.
"Ancak mevcut sistemde boşluklar görülmesi ise olumsuz bir sonuç. Hastaların bu reform dönemi içinde ne istediklerini söyleme şansları pek olmamıştı. Bu konularla ilgilenip ilgilenmediklerini ve hangi noktalarda ilerleme gördüklerini öğrenmek önemli, zira hastalar bu durumdan doğrudan etkileniyorlar" dedi.