İstanbul MEM Sözlü Sınavları

İşin içine insan unsuru, siyaset unsuru, torpil unsuru girdikten sonra hak etseniz de ağzınızla kuş tutsanız da nafile.

Aldığınız yüksek puanın dahi değeri kalmıyor çoğu zaman.

Öncelikle sözlü sınav komisyonunda 5 kişi olduğunu hatırlatalım.

Bu sınavlarda yönetmelik gereği;

2) Sözlü sınavda aday;
a) Mevzuat bilgisi ve uzmanlık düzeyi: %20,
b) Analitik düşünme ve analiz yapabilme kabiliyeti: %10,
c) Temsil kabiliyeti ve liyakat düzeyi: %15,
ç) Muhakeme gücü ve kavrayış düzeyi: %10,
d) İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti: %10,
e) Davranış ve tepkilerinin yapacağı işe uygunluğu: %10,
f) Yeniliklere ve teknolojik gelişmelere hakimiyeti: %10,
g) Genel kültür düzeyi: %15,
konularında değerlendirme yapılıyor.

Bir insanı bu kadar tanıyabilmeniz için 5-10 dakika yetmez.

Sınava giren kişi yılların eğitimcisi, öğretmeni öyleyse karşımızdakini düşünerek hareket etmemiz gerekmez mi?

Karşımızdakinin bir kariyeri olduğunu, bu puanların bir şekilde karşısında çıkabileceğini, incinebileceğini düşünmemiz gerekmez mi?

O odada ne yaşanmış olursa olsun siz bir öğretmene yukarıdaki kriterlere göre 27, 30, 40 hatta ve hatta 50 puan veriyorsanız on kere düşünmelisiniz.

Bu kriterlere sahip olmayan yani yukarıdaki kriterlerden geçemeyen bir kişinin öğretmenliğinden de şüphe etmez misiniz?

Bunun vicdani muhasebesini hiç yaptınız mı?

En Önemlisi de bu kadar düşük puan verirken objektif olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Gelelim bir başka konuya bir komisyonda 5 kişi görev yapıyorsunuz ve hepiniz de bir kişiye 100 tam puan veriyorsunuz. Evet 100 tam puan. Hem de hepiniz. Bir taneniz bile 99 demiyor. Hepiniz 100 diyorsunuz.

Şimdi tekrar soralım bu değerlendirmede objektif olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Cevabınız evet ise eminim ki biz kişiyi tanıyoruz, çalışkanlığını biliyor, yönetmelikteki kriterlerinin farkındayız diyeceksinizdir aksi halde tamamınızın 100 tam puan vermesini izah edemezsiniz.

O zaman siz objektif değilsiniz. Yani önceden bildiğiniz tanıdığınız bir kişi için önceki bilmişliklerinizi kullanıyorsanız diğerlerine haksızlık yapıyorsunuz demektir. Sizi tanımamanın bedelini ödetiyorsunuz demektir.

Bazı alanlarda, sendikalarda yüksek puanların yoğunlaşmasını dile bile getirmiyoruz.

Çünkü onların muhasebesini kamuoyuna bırakıyoruz.

Şimdi bakanlığa tekrar çağrı yapıyoruz… Şu sözlü sınav saçmalığından vazgeçin. Eğer vazgeçmiyorsanız;

Öğretmeni düşük puanla değerlendirme yeterliliğinde yetkilendirdiğiniz,

Hep beraber aynı düşünüp 100 puan vermeyi başarabilecek kadar üstün yeteneğe sahip komisyon üyelerini lütfen bakanlığa alın… Bu yetenekleri harcamayın.

Bu değerli üyelerin tespitte bulunduğu ve ülke genelinde 100 tam puan ile değerlendirdikleri kişileri de harcamayın, okul müdürlüğü ile söndürmeyin, onları da bakanlığa alın ki ülkemiz kazansın.

Bu üstün yeteneklerini bir kısım öğrenci için değil ülke geneli için harcasınlar…

Geçmişte ödüle dayalı yönetmelik gündeme gelince 4yılda 3 kez aylıkla ödül alan üstün yeteneklerin bakanlığa alınmasını önermiştik, şimdi de bu kadar ince eleyip sık dokuyabilen komisyon üyeleri ile onların tespit ettiği tam puanlı yetenekleri öneriyoruz…

Son söz: sözümüz asla ve asla 100 tam puan alana ya da düşük alana değil. Onları değerlendirmek, eleştirmek ya da övmek gayretimiz yok. Sadece ve sadece bu sınavların (sözlü) yanlışlığını bir kez daha vurgulama gayretimiz var. Eminim ki o komisyonda yer alanların bir kısmı da inanmıyordur bu sözlü sınava…

Maksut BALMUK