56 KESK üyesiyle ilgili iddianame kabul edildi

- KESK üyesi 15 öğretmen ve memurların da aralarında bulunduğu 56 şüphelinin, "DHKP-C terör örgütü yöneticisi veya üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" gibi suçlardan 7,5 ile 85 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması istemiyle hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edildi

İSTANBUL - KESK üyesi 15 öğretmen ve memurların da aralarında bulunduğu 56 kişinin, "DHKP-C terör örgütü yöneticisi veya üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" gibi suçlardan 7,5 ile 85 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması istemiyle hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edildi.

Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce hazırlanan 897 sayfalık iddianamede, DHKP-C terör örgütünün kuruluşu ve yapısı anlatılırken, örgüt çatısı altında çalıştığı iddia edilen Devrimci İşçi Hareketi (DİH), gençlik örgütlenmesi olan Dev-Genç, Halk Cephesi, Haklar ve Özgürlükler dernekleri, Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD), Gençlik Federasyonu, İdil Kültür Merkezi, Karanfiller Kültür Merkezi, Halkın Hukuk Bürosu, Avcılar Anka kültür Merkezi, Devrimci Alevi Komitesi, Yürüyüş Dergisi ve Halkın Sesi TV ile ilgili de kimi bilgiler aktarıldı.

Halkın Hukuk Bürosu'na bağlı 9'u tutuklu 22 avukat hakkında, daha önce gerçekleştirilen örgüt soruşturmasına yönelik bilgi de verilen iddianamede, şüphelilerden Kamile Kayır'ın, hukuk bürosunda kozmik oda şeklinde yapılmış bir odada yakalandığı ve aynı büroda faaliyet yürüten avukatlar hakkında da dava açıldığı belirtildi.

Devrimci Memur Hareketi'nin (DMH) de örgüt altında faaliyet yürüttüğü öne sürülerek, şüpheliler arasında bulunan Ö.D adlı İngilizce öğretmeniyle ilgili "öğrencileri eğitim amaçlı bir filme götürmek üzere ailelerinden izin aldığı ve örgüte kazandırmak için onları şiddet içerikli bir filme götürdüğü" ifadeleri kullanılan iddianamede, bir öğrencinin psikolojisinin bozulduğu ve velisinin de bu öğretmenle telefonda bu nedenle tartıştığı aktarıldı.

İddianamede, sendikal alanda faaliyet gösteren DMH, Kamu Emekçileri Cephesi ve DİH'in tamamen DHKP-C'nin kontrolü ve yönlendirmesinde olduğu kaydedilirken, örgütün kendi ideolojisiyle hareket eden sendikalar oluşturmak için büyük çaba gösterdiği vurgulandı.

- "İdeolojik saplantı içine giren memurlar"

Devlet memurluğu yapan şüphelilerin, örgütün silahlı kanadının özellikle emniyet güçlerine yönelik gerçekleştirdiği saldırı ve canlı bomba eylemlerini, saldırıya maruz kalanların kendileri gibi memur olmasına rağmen alkışladıkları ve örgütün propagandasını yapmakta sakınca görmeyecek kadar ideolojik saplantı içerisine girdikleri öne sürülen iddianamede, şüphelilerin tek amaçlarının, örgütün menfaatleri doğrultusunda hareket etmek olduğu anlatıldı.

Gözaltına alınan memurlardan F.Y'nin, örgütün hedefleri arasında yer alan emekli Tümgeneral Engin Hoş ile ailesi, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve İstanbul Üniversitesi'nde Ülkücü Gençlik lideri olduğu belirtilen Ali Can Çilesiz'e ait kişisel bilgileri, Sosyal Güvenlik Kurumu sisteminden sorguladığı belirtilen iddianamede, bu şüphelinin ifadesinde, kişisel bilgileri, DHKP-C örgütünün silahlı kanadı olan silahlı propaganda birlikleri üyesi Ş.K'nın talimatı doğrultusunda sorguladığını beyan ettiği aktarıldı.

56 şüphelinin, "terör örgütü yöneticisi veya üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" gibi suçlardan 7,5 ile 85 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması talep edilen iddianame, Ulusal Yargı Ağı üzerinden gönderildiği TMK'nın 10. maddesiyle görevli İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Mahkemenin hazırlayacağı tensip tutanağının ardından davanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak.