Depremzede aile, kararı değerlendirdi

Bu karar davanın güzel bir sonuçla neticeleneceği, sorumlular, sorumluluklarını yerine getirmeyenler, tüm dava açtığımız kamu kurumları hakkında güzel bir sonuç elde edeceğimiz umudunu doğuruyor" dedi.

Anayasa Mahkemesi, 9 Kasım 2011'deki Van Depremi'nde hayatını kaybeden emekli Emniyet Müdürü Selman Kerimoğlu'nun eşi ve çocuklarının "yaşam hakkı" ve "hak arama hürriyeti"nin ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı başvuruyu kabul edilebilir buldu. Ailenin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, etkili ve caydırıcı bir ceza soruşturması yürütülmediği anlaşıldığından, Anayasa'nın 17'nci maddesinde düzenlenen yaşam hakkının usuli boyutunun ihlal edildiğinin kabul edilmesi gerektiğini bildirdi.

Anayasa Mahkemesi, Van Depremi'nde Bayram Otel'in yıkılması sonucu hayatını kaybeden Selman Kerimoğlu'nun ailesinin yaptığı bireysel başvuruda, "Bayram Otel'de devlet vatandaşı korumadı" diyerek devleti 20 bin TL manevi tazminata mahkum etti. Selman Kerimoğlu'nun eşi Serpil Kerimoğlu ve çocukları Sinem (24), Önder Can (28) ve Yiğit Ögeday Kerimoğlu'na (13) toplam 20 bin TL tazminat ödenecek. Anayasa Mahkemesi, bu kararıyla ilk kez yaşam hakkı ihlali nedeniyle tazminata hükmetmiş oldu.

"SONUÇTAN MUTLUYUZ"

Selman Kerimoğlu'nun Antalya'da yaşayan eşi emekli polis memuru Serpil Kerimoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin kararını değerlendirdi. Kerimoğlu, davanın bu şekilde sonuçlanmasından mutlu olduklarını söyledi. Davayı 2 yıl önce açtıklarını hatırlatan Serpil Kerimoğlu, şunları söyledi:

"7,2 büyüklüğündeki ilk depremin ardından 10 gün sonra ikinci deprem oldu. Eşim Selman Kerimoğlu, Çelebi Havalimanı Müdürü olarak özel sektörde orada görevine devam ediyordu. İlk depremde sorun olmadı. Evimiz hasar gördü. Eşim, ardından oğlum ve beni Antalya'ya gönderdi. Görev sorumluluğu nedeniyle geri gelmedi. Görevimin başında olduğunu ve Vanlıları terk etmeyeceğini söyledi. Otele girmemesi konusunda uyarmıştık. İkinci depremde Bayram Otel'de personeline yemek vermiş. Orada kalmayı tercih etmişti. O gün orada yaşamını kaybetti. Bu hayatımızda inanılmaz acılar bıraktı, yaralar açtı. 20 kişi orada hayatını kaybetti. Akabinde 24 kişinin için de ilk olarak biz hem otel hem Van Valiliği hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, AFAD ve burada kim sorumluluğundan kaçtıysa, sorumluluğunu yerine getirmediyse, denetimlerde kim eksiklik yaptıysa bu sorumluların bulunmasını ve yargılanmasını istedik. Eksiklikler olduğunu görüyorduk. Bilirkişi raporlarının yüzeysel olduğunu biliyorduk. Bunların aydınlatılmasını istedik ve başarılı olduk. Bütün incelemeler bizim davamızda ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi."

Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla yargılamanın önünün açıldığını dile getiren Kerimoğlu,"Bundan sonra sorumlular ve sorumluluklarını yerine getiremeyen tüm şahıslar, davalar açılacak devam edilecek. Bu kamu görevlileri de dahildir" dedi.

"KARAR BİZİ ONURLANDIRDI"

Davanın bu kadar kısa sürede sonuçlanmasına şaşırdıklarını kaydeden Serpil Kerimoğlu, "Dava 2 yıl gibi sürede sonuçlandığı için inanılmaz mutluyuz. Demek ki ülkemizde istenildiği zaman davalar kısa sürede sonuçlanabiliyormuş. Biz bir zamanlar Yargıtay'ın somut deliller elde olmadığından dolayı yargılamaya mahal vermediği bir şeyi, bizler Anayasa Mahkemesi'ne götürdük. Anayasa Mahkemesi'nin, 'Yargılamaya mahal vardır, tekrar değerlendirilip yargılanmalıdır' kararı bizi onore etti. Devlete olan, mahkemelere olan güvenimiz, şu an en üst seviyede. Bu davanın güzel bir sonuçla neticeleneceği, sorumluların, sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin, tüm dava açtığımız tüm kamu kurumları hakkında güzel bir sonuç elde edeceğimiz umudu doğuyor bu kararla" şeklinde konuştu.

İçişleri Bakanlığının vereceği kararın çok önemli olduğunun altını çizen Kerimoğlu, "Olumlu karar vermese de bütün hukuk yollarını izleyeceğiz. Olumsuz olursa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğiz" dedi.

"BAŞKA SELMAN'LAR KAYBEDİLMESİN"

Depremde hayatını kaybeden diğer ailelere de önder olduklarını ifade eden Kerimoğlu, "Birçok kişi dava açamadı çünkü davalar gerçekten büyük paralarla açılıyor. 6-7 kişi Bayram Otel tarafından maddi ve manevi tazminatlar verilerek davadan uzaklaştırıldı. Bize de teklif edildi. Biz önder olmak istiyoruz. Biz Selman'ı kaybettik. Başka Selman'ların kaybedilmemesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Tazminat davaları ile ilgilenmediklerini kaydeden Kerimoğlu, "Sorumluların sorumluluklarını yerine getirmesini, eğer bir sorumsuzluk varsa o sorumsuzluklarından dolayı ceza almalarını istiyoruz. Bizler yaşadık, başka aileler yaşamasın, başka insanların canı yanmasın. Başka acılar yaşanmasını istemiyoruz. Türkiye bir deprem bölgesi. Gerekli tedbirler şimdiden alınsın" dedi.

Bayram Otel'e açtıkları davada bilirkişi raporunda ihmalleri öğrendiklerini kaydeden Selman Kerimoğlu'nun 28 yaşındaki oğlu Öndercan Kerimoğlu ise, "Denetim görevini yerine getirmeyen kamu kurum ve kuruluşlarındaki yetkililerin kusurlu olduğu bilirkişi raporlarında sabitlendi. Bürokratların yargılanabilmesi, İçişleri Bakanlığı ve Yargıtay'ın iznine tabidir. Biz Bayram Otel'e açtığımız ceza davasının ardından bu yetkililer adına da dava açtık ama Yargıtay dilekçeyi bile incelemeye gerek duymadan reddetti. Bizim hukuken başvurabileceğimiz Anayasa Mahkemesi dışında yer kalmadı. Bu da bireysel başvuru açıldığı için başvuru yaptık. Yoksa direkt Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidecektik. Anayasa Mahkemesi'nin kararı içimize biraz su serpti. Yargılamanın olabileceğine dair bir karar bu. Bu bizi son derece mutlu etti" şeklinde konuştu.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ İZNİ BEKLENECEK

Anayasa Mahkemesi'nin kararının Cumhuriyet Başsavcılığına iletildiğini kaydeden Önder Kerimoğlu, "Başsavcı gerekli soruşturmayı yaptıktan sonra yargılama izni için tekrar İçişleri Bakanlığından izin almak gerekiyor. Her şey burada belli olacak. Anayasa Mahkemesi, 'Bunlar yargılansın' şeklinde bir görüş bildirirken, İçişleri Bakanlığının izin verip vermeyeceği konusunda büyük bir bekleyişimiz var" diye konuştu.

Öndercan Kerimoğlu, bunun Türkiye'de alınan ilk karar olduğunu belirterek, "İlk olması bizi memnun ediyor. Tazminattan ziyade, bu karar sayesinde kamu görevlilerinin işini daha iyi yapmasına ön ayak olarak başka canların gitmemesi için bir örnek olacak. En büyük onuru bununla yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

Aile, otel sahibinin yanı sıra dönemin Van Valisi Münir Karaloğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Afet ve Acil İşler Daire Başkanlığı (AFAD) yöneticileri hakkında da dava açılmasını istedi.