Hükümetten Sezer'e net yanıt
Başbakan yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Cumhurbaşkanı Sezer'in dünkü sert açıklamalarıyla ilgili canlı yayında bir basın açıklaması yapıyor:
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Cumhurbaşkanı Sezer'in dünkü açıklamalarıyla ilgili olarak bir basın toplantısı yaparak, iddialara cevap verdi. Şahin şöyle konuştu:
"Sayın Sezer dün devlet kurumlarında irticai akımların hızlandığını açıkladı. Devlet kurumlarına elamanlar sınavlar vasıtasıyla alınıyor. Bu uygulama 1999 yılından beri uygulanıyor. Kamuya sınavla elaman alınyor. Bizim devlet kurumlarına elaman alımı ile ilgili bilgimiz olmaz. Memurlar hemen göreve başlamazlar. Bunlar hakıknda güvenlik soruşturması yapılır. eğer problem yoksa göreve başlarlar. Uygulama budur. Bu sistem ile birlikte torpili ortadam kaldırıyoruz. Ayrıcva devletin birliği ve bütünlüğü konusunda zararlı olanların da böylece devlete alımının önüne geçilmektedir. sayın Sezer'in açıklamaları Milli Eğitim bakanlığı ile ilgildir. Ama bütün bu tutumlarımaça rağmen Sayın Sezer'i elinde irticai faliyetlere kalkışmış olanların isimleri varsa, Sayın sezer beni Köşk'e çağırsın, ve bana bu isimleri açıklasın. sayın sezer, bu isimleri bana intikal ettirise ben hemen devreye gire ve gerekeni yaparım. Ama Sayın sezer, basın vasatasıyla konuştu, bu konudaki düşüncelerini bize iletebilirdi. Ben Devlet personelinden smorumlu olan bir bakan olarak laiklik ilkesinin okorunması konusunda sayın Sezer kadar titizim. O bakımdan bu tür devletimizin birliği aleyhine faliyette bulunan insanlara karşı yapılacak mücadele devletin bütün kurumlarını ilgilendirir. Ben memurların devlete nasıl atandığını açıklamak için bu toplantıyı yapıyorum. Amacım Sayın Sezer'e cevap vermek değil. Ama bu tür açıklamalar yapıldığı zaman vatandaşın kafasında soru işaretleri doğuyor. Bu intibahı uyandırmak çok da doğru değil... Kamuya elaman alırken her türlü titizliği gösteriyoruz. Bunun aksinde elinde belge olan varsa açıklasın. Gerekeni yapalım.
Yargının siyasallaşması konusuna gelince hakim ve savcıları kim atar?. hakim
ve Savcılar yüksek kurulu. Bu kurula kim bakıyor. Adalet Bakanlığı. Bu bizim
dönemimizde olan bir şey değil. Bu kurulda seyasi olan sadece Adalet Bakanı
ve müsteşarıdır. Geri kalanlar ise Sayın sezer tarafından atanan üyelerdir.
Bu beyanlar yargı bağımsızlığına, yargıçlara büyük bir ithamdır. Halkın üzerinde
bu tür söylentiler yaymak, kafalarda soru işareti yaratmak yanlıştır. Bu tür
beyanlarla yargı organlarına zarar verilmemeli.Bizim yargıyı siyasallaşkırma
gibi bir düşüncemiz yok. Kamuoyu bu konuda müsterih olsun. Bizi eleştirenler
aynaya baksın. (CHP Genel Başkanı'nı kastediyor)"
Sezer'e hükümetten resmi yanıt geldi: Elinizde bilgi varsa iletin
Harp Akademileri Konferansı'nda irticanın devlete sızdığı eleştirisinde bulunan
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e Hükümet adına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet Ali Şahin yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den kanıt ve
isim isteyen Şahin, konunun açık tartışılmasına sitem etti, mütedeyyin insanları
mutazarrır etmeyecek şekilde demokrasinin geliştirilmesi gerektiğini bildirdi,
kimsenin vatandaşın kafasında soru işareti oluşturmaya hakkı olmadığını söledi.
Mehmet Ali Şahin, Başbakanlık'ta kamera karşısına geçerek Ahmet Necdet Sezer'in
"İrtica devlete sızıyor" eleştirisini yanıtladı.
1999'dan bu yana devlete ÖSYM'nin merkezi sistemiyle personel alındığını, kamu
kurum ve kuruluşlarının boş kadrolarına da bu sınava giren ve yüksek puan alanlardan
başlamak üzere yine yerleştirme tercih kılavuzlarınndaki tercihlerine göre ÖSYM
tarafından eleman alındığını kaydeden Şahin, "Ne bakanlığımızın, ne Devlet
Personel Başkanlığı'nın, ne açık kadrolarla ilgili yerleştirme talep eden kamu
kurum ve kuruluşlarının bu kadrolara kimlerin yerleştirileceği konusunda bir
bilgisi vardır" dedi. Memur adaylarının da güvenlik soruşturmasından sonra
görevlerine başlatıldıklarını kaydeden Şahin, "Biz bu uygulamayı giderek
yaygınlaştırmayı hatta başta kamu bankaları olmak üzere eğer eleman alacaklarsa
bu yolla almalarını da tavsiye ediyoruz. Böylece kayırmacılığı torpili ortadan
kaldırmaya çalıştığmız gibi, bir takım, devletin, ülkenin vatanın, birliği ve
bütünlüğü konusunda zararlı düşünceleri olan emelleri olan kişilerin de devlette
görev almaması konusuna da azami gayret gösterdiğimizi ifade etmek istiyorum"
dedi. Şahin şöyle devam etti: "Şimdi eğer Sayın Cumhurbaşkanımın elinde
eğer devlete, kendisi eğitimden bahsetti, tabii ki Milli Eğitim Bakanlığı'nı
kastetmiştir, oraya da nasıl personel alındığını biliyorsunuz. Yine merkezi
sınav sistemiyle yapılmaktadır. Ve bilgisayar ortamında öğretmenler tayin edilmektedirler.
Bütün bu titizliğe rağmen eğer Sayın Cumhurbaşkanımızın elinde irticai faaliyetler
içerisinde bulunduğu tesbiti yapılan kişiler varsa, bütün bu titizliğe rağmen
gözden kaçmış insanlar varsa bunları sayın Cumhurbaşkanımızın beni Çankaya Köşkü'ne
davet ederek bana bildirmesini arzu ederdim. Ama kendileri öyle takdir ettiler,
bu konudaki düşüncelerini dün kamuoyuyla paylaşma ihtiyacını duydular. Ben de
aynı yolla sayın Cumhurbaşkanı'mın eğer elinde, irticai faaliyetler içerisinde,
bölücü faaliyetler içerisinde bulunduğu tesbit edilen kamuya girmiş veya girmek
üzere olan kişiler var ise, bunları devlet personelden sorumlu bakan olarak
bana intikal ettirirlerse derhal gereğinin yapılacağını, bu konuda yasaların
yönetmeliklerin bana vermiş olduğu görevi, yerine getireceğimizi ifade etmek
istiyorum."
MÜTEDEYYİNLERE ZARAR VERMEMEK
Devletin temel niteliklerinin Anayasa'nın ikinci maddesinde yazıldığını, bu
niteliklerin bir tanesinin de Cumhurbaşkanı Sezer'in özenle üzerinde durduğu
laiklik ilkesi olduğunu belirten Şahin, "Gerçekten laiklik ilkesini titizlikle
korumak ancak inançlı, mütedeyyin insanları da mutazarrır etmeyecek şekilde
türkiye'de demokrasiyi yine temel nitelikleriyle birlikte geliştirmek hepimizin
görevidir" dedi.
Kendisinin ve Hükümetin laiklik ilkesinin doğru tatbik edilmesi, titizlikle
korunması konusunda en az Cumhurbaşkanı Sezer kadar titiz olduğunu kaydeden
Mehmet Ali Şahin, "Bu konuya herkesten her zamankinden daha çok önem verdiğimizi,
titizlikle ifade etmek istiyorum. O bakımdan, bu tür devletimizin, ülkemizin
birliği ve bütünlüğü aleyhine faaliyetlerde bulunanlarla yapılacak olan mücadele
topyekün yapılacak bir mücadeledir" dedi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e yanıt vermek için toplantı düzenlemediğini
kaydeden Şahin şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanı devletimiz başıdır, birliğimizin, beraberliğimizin
simge makamıdır o makam. Kamuoyunda kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgili bu tür
endişeler dile getirildiğinde, vatandaşlarımızın kamuya, devlete, devlet erkine
ve hükümetimize karşı kafalarında bir takım soru işaretleri gündeme gelebilir.
Bu soru işaretlerini vatandaşlarımızın kafalarında oluşturmaya hakkımızın olmadığını
düşünüyorum. Devletimiz güçlüdür, Anayasamız, kanunlarımız, yönetmeliklerimiz,
bu konuda nasıl, ne şekilde hareket edilmesi gerektiğiyle ilgili hükümlerle
doludur."
ŞEMDİNLİ İDDİANAMESİ YANITI
Cumhurbaşkanı Sezer'in Şemdinli iddianamesinin yargının siyasallaşmasına örnek
olduğu yolundaki eleştiriyi anımsatan bir gazeteciye ise Şahin, "HSYK hakim
ve savcıları atar. 7 kişiden oluşur, burada siyasi olarak sadece Adalet Bakanı
var.
AK Parti iktidarı iktidara geldikten sonra mı Adalet bakanı görev yapmaya başladı.
Hayır öteden beri HSYK bu şekilde görev yapar. Diğerleri Sayın Cumhurbaşkanı
tarafından atanır.
Yargıtay'dan ve Danıştay'dan seçilmiş yargıçlarımıza bühtandır. Onların siyasi
kanaatleriyle atama yaptıklharı düşüncesini akla getirmektedir" dedi.
CHP'nin "Yargı siyasallaştı" iddialarına da Mehmet Ali Şahin, SHP'li
eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın bir parti toplantısında, "O atamaları
yapmayacaktım da MHP'lileri mi atayacaktım" sözleriyle karşılık vermesini
ad vermeden anımsatan Şahin, "'MHP'lileri mi alacaktım' sözünü bizim bakanlarımızdan
duymayacaksınız, ama bu söz geçmişte söylendi.
Şimdi o gelenekten gelen bir genel başkan bizi siyasallaştırmakla itham ediyor, önce kendileri aynaya baksınlar. Yargıyı siyasallaştırmak gibi bir niyetimiz