Bir babanın feryadı oğlumun gözlerini açın

OĞLUNUZUN GÖZÜ KÖR OLDU DEYİP TABURCU ETTİLER

Diyarbakır merkez Sur İlçesi'nde yaşayan ve günü birlik işlerde yövmiyeci olarak çalışan Hüsnü Gönülalan ile ev hanımı Feride Gönülalan'ın iki oğlundan Recep, 15 aylıkken kanepeden kafa üstü yere düştü. Gönülalan, ailesi tarafından hemen Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü.

Baba Hüsnü Gönülalan, oğlunun götürüldüğü hastaneye kendisinin daha sonra gittiğini belirterek, Hastanede oğlumun bedeni yemyeşil olmuş, ağzından da kan akıyordu. Sonra, başka bir hasta geldi, oğluma takılan cihazları çıkaran doktor, bu cihazları o hastaya taktı. Evlat acısıyla ona niye böyle yaptığını sordum. Doktor bana, 'sana hesap mı vereceğim' dedi ve hastane polisini çağırarak, 'Alın bu bunu başımdan' dedi. Oğlum için ses çıkaramadım ama polise de her şeyi gösterdim, anlattım. Sonra oğlumu Beyin Cerrahi Servisi'ne götürdüler. Oğlum 15 gün hastanede kaldı. Sonra da 'oğlunuzun gözleri kör olmuş' deyip taburcu ettiler dedi.

YANLIŞ İLAÇ VERİLDİĞİ SÖZÜNÜ KULAKLARIMLA DUYDUM

28 yaşındaki Feride Gönülalan ise, oğluna yanlış ilaç verildiğini kulaklarıyla duyduğunu iddia ederek, Doktor, oğluma ilaç verdikten sonra hemşirelerle konuşurken duydum. Benim annesi olduğumu bilmiyordu. Beni de süt vermek için çağırmışlardı. Doktor yanındaki hemşirelere, 'Yanlış ilaç verilmiş, bunun annesini çağırın yazacağım ilaçları getirsin, çocuğun kanını temizlememiz lazım' dediğini duyunca bağırdım. Ne olmuş diye sordum; Doktor, yeşil kartım olmasına rağmen normal reçeteye yazdığı ilacı almamı istedi. Üstümde para da yoktu. Serviste yatan hasta yakınlarından topladığım para ile gidip ilaç aldım getirdim. 15 gün hastanede kaldı oğlum. Sonra oğlumun kör olduğunu ancak gözlerinin 6 ay sonra açılacağını söyleyip taburcu ettiler diye konuştu.

15 GÜN HASTANEDE YATAN OĞLU İÇİN, OĞLUNUZ BURDA YATMAMIŞ DEDİLER

Hastaneden çıkardığı oğlu Recep'i Ankara'da Hacetepe Üniversitesi'ne götüren Hüsnü Gönülalan, yaklaşık bir ay süren tedaviye rağmen oğlunun gözünün açılmadığını söyledi. Bunun üzerine oğlunun gözlerinin kör olmasına sebep olan hastane yetkilileri ve doktorlar hakkında davacı olmak için çalışma başlatan baba Gönülalan, Benim de eşimin de okuma yazmamız yok. Bu yüzden cep telefonu dahi kullanmıyoruz. Aslında benim derdim para değil. Sonra hastane ve doktorlar tanıdıklar aracılığıyla bize haber gönderdiler. Gelsinler anlaşalım filan diye. Ben gidip doktorla konuştum. Doktor bana, 'Ben idealist bir doktorum. Gel seninle anlaşalım. Benim hakkımda şikayetçi olursan sicilim lekelenir' dedi. Ben asla kabul etmedim. Oğlumun gözlerinin kör olmasına kim sebep olmuşsa cezasını çeksin istiyorum. Onların da çocukları var Allah hakkımı koymasın. İkinci kez bir avukatla görüştüm dava açmak için. Benden oğlumun dosyasını istedi. Ben de hastaneye gittim arşiv bölümüne. Orada yapılan araştırmada, oğluma bakan doktorun asistanı oğlumla ilgili dosyayı almış dediler. Sonra gittiğimde ise 'arşiv yanmış' dediler. Benim param yok, günübirlik işlerde çalışıyorum. Param olmayabilir ama onurum var. Oğlumu bu hale getirenlerin cezalandırılmasını istiyorum şeklinde konuştu.

DİYARBAKIR'A GELEN BAŞBAKAN'A ULAŞAMADI

Son 5 yıl içerisinde dost, arkadaş ve komşulardan aldığı paralarla oğlunu götürmediği hastane kalmayan Hüsnü Gönülalan, yaşadıklarını anlatırken, hıçkıra hıçkıra ağladı. Gönülalan, hafta sonu Diyarbakır'a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a büyük umut bağladığını ancak kalabalık ve korumalar yüzünden kendisine ulaşamadığını dile getirdi.

OĞLUM DUVARA ÇARPINCA, AĞZIMDAKİ LOKMA BOĞAZIMDA DÜĞÜMLENİYOR

Başbakan'a ulaşamadığını ancak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e sesini duyurabildiğini dile getiren Gönülalan, şöyle konuştu

Korumalara rağmen Bakan Fatma Şahin'e sesimi duyurdum ve koruması aracılığıyla derdimi anlattım. Bakanın koruması, beni aradı ancak benden oğlumun raporunu istedi. Bu beni çok incitti. Ben oğlumun gözlerinin görmesini istiyorum. Ben kimseden para talebinde bulunmuyorum. Alsınlar oğlumu, yurt içinde veya yurt dışında, nerede tedavisi mümkünse yeterki onu tedavi etsinler. Her akşam yemek yerken, oğlumun duvarlara çarptığını görünce, yediğim lokma boğazımda düğümleniyor. Başbakan'a ve oğlumun gözünü açabilecek hayırseverlere buradan sesleniyorum; Allah rızası için bana yardım edin. Oğlumun gözünü açın. Her gün oğlumun bu durumunu görünce kahroluyorum. Başbakan bana yardımcı olsun, oğlumu bu hale götürenlerin cezasını almasını sağlasın. Ciğerim parçalanıyor, her gün gözlerimin önünde oğlumun bu haliyle yaşamak beni kahrediyor.

Gözleri kör olduğu için okula bile gidemeyen küçük Recep'e, ağabeyi 9 yaşındaki Muhammet yardımcı oluyor. Her anını Recep il geçiren Muhammet, kardeşinin bu durmuna çok üzüldüğünü ve gözlerinin açılmasını istediğini söyledi.