Kardemir'de 'ön alım hakkı' ile haksız rekabet davası

Duruşmaya katılan sanıklardan Mustafa Üstün, Kardemir'in halka arzında 'ipotekli hisse senedi' aldıklarını, bu yüzden şirketin kendilerine 'ön alım hakkı' tanıdığını söyledi.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 21 Ocak 2014 16:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kardemir'de 'ön alım hakkı' ile haksız rekabet davası

KARABÜK Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) yönetiminde bulunan ve şirketin yüzde 10.8 hissedarı olan Yolbulan, Güleç ve Yücel ailelerinin şirketlerine ürün temininde 'ön alım hakkı' tanındığı iddiasıyla açılan 'haksız rekabet' davasında 19 kişinin yargılanmasına başlandı. Duruşmaya katılan sanıklardan Mustafa Üstün, Kardemir'in halka arzında 'ipotekli hisse senedi' aldıklarını, bu yüzden şirketin kendilerine 'ön alım hakkı' tanıdığını söyledi.

Karabük'te faaliyet gösteren Nomtaş Demir Çelik A.Ş. ve Kaptan Demir Çelik A.Ş. yöneticileri, halka açık şirket konumundaki KARDEMİR'in yönetiminde bulunan Yolbulan, Güleç ve Yücel ailelerinin kendi şirketlerine, demir ve kütük gibi ürünlerin satışında kolaylık sağladıkları iddiasıyla Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) 21 Ocak 2011'de şikayette bulundu.

SPK İNCELEDİ, DAVA AÇILDI

SPK'nın incelemesinde KARDEMİR'in ürettiği kütüklerin yüzde 76.6'sını, demirçelik şirketinin yüzde 10.8 hissesine sahip Yolbulan ailesine ait Yolbulan A.Ş., Güleç ailesine ait Çağ Çelik A.Ş. ve Yücel ailesine ait Çelsantaş A.Ş. aldığı ortaya çıktı. KARDEMİR'in de yönetim kurulunda bulunan bu 3 şirketin yöneticilerinin, üretim ve satış bilgilerine sahip olmaları avantajını mal alımında kullandıklarına dikkat çekildi. Diğer şirketlere ürün teslimatlarının ise gecikmeli yapıldığı belirtilen SPK raporu doğrultusunda Karabük Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.

Savcının hazırladığı iddianame ile 11'i 3 aile şirketinin yöneticisi, 8'i KARDEMİR yöneticisi 19 kişi hakkında, 'haksız rekabetin ihlali' suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

'İPOTEKLİ HİSSE SENEDİ ALDIK, BİZE ÖN ALIM HAKKI VERİLDİ'

Karabük 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen ilk duruşmaya sanıklardan Cavit Yücel ve Mustafa Üstün ile davacı Kaptan Demir Çelik A.Ş.'nin Satış Müdürü Murat Orhan ve avukatlar katıldı.

Kardemir'in ürün satışında öncelik tanıdığı ileri sürülen şirketlerden Çelsentaş A.Ş.'nin eski yönetim kurulu üyesi sanık Mustafa Üstün, Çelsentaş olarak Kardemir ile hukuki bağlantılarının olmadığını, sadece ticari iş yaptıklarını söyledi. Kardemir'in, istekleri dışında kendilerine satış yapmadığını belirten Üstün, parayı yatırdıktan 2 ay sonra sipariş ettikleri ürünü aldıklarını iddia etti. Üstün, hisse senedi aldıklarında Kardemir'in borca batık olduğunu da ileri sürerek, "Bize o zaman ipotekli hisse senetleri verildi. Kardemir de bu yüzden ipotekli hisse senedi sahibi şirketlere malın tesliminde ön alım hakkı tanıdı" dedi.

KARDEMİR Yönetim Kurulu üyesi ve Çelsentaş A.Ş. eski yönetim kurulu başkanı sanık Cavit Yücel ise mahkemeye yazılı savunmasını sunduğunu, suçlamayı kabul etmediğini söyledi. Yücel, yapılan tüm işlemlerin evraklarının mevcut olduğunu da kaydetti.

'YÜZDE 80 ONLAR ALIYORDU, YÜZDE 20 BİZE VERİLİYORDU'

Davacı Kaptan Demir Çelik A.Ş. Satış Müdürü Murat Orhan ise siparişleri KARDEMİR'den 15 ay sonra teslim alabildiklerini, yönetimde bulunan 3 şirketin siparişlerinin ise anında işleme konulduğunu ileri sürdü. Bu durumun haksız rekabete yol açtığını savunan Murat Orhan, "Kardemir'in halka arzı sürecinde amaç küçük sanayinin desteklenmesiydi. Ancak üretimden yüzde 80 oranında yönetim kurulunda bulunan 3 şirket yararlanmaktadır. Bize yüzde 20 oranında hizmet veriliyordu. Şirketler 2005-2011 yılları arasında söz konusu ipotekli hisse senetleri için kredi borçlarını ödemiştir. Bunu ödemelerine rağmen Kardemir'den öncelikli olarak ürün almaya devam ettiler, şikayetçiyim" dedi.

Duruşma, avukatların da savunma yapmasının ardından diğer sanıkların dinlenmesi için ertelendi.

HADDEHANELER ERİDİ

Adliye çıkışında açıklama yapan Murat Orhan, Kardemir'in bu uygulaması nedeniyle haddehane sahipleri olarak her geçen gün eridiklerini söyledi. Bir çok haddehanenin bu uygulama yüzünden kapandığını, bir çok kişinin işsiz kaldığını ifade eden Orhan, şöyle dedi:

"SPK incelemesinde Kardemir yönetiminde bulunan 3 aile şirketine yüzde 76.6 ürün satışı yapıldığı ortaya çıktı. 10 yıl önce 40 civarında haddehane varken, şimdi kentte 5-10 haddehane kaldı. Binlerce kişi işsiz kaldı. Bir çok kişi kentten göç etti."

Halen KARDEMİR'in yüzde 21.08'i kuruluşun çalışanlarına, yüzde 10.48'i Karabük ve Safranbolu Ticaret Odalarına aitken, yüzde 68.44 hissesi ise halka açık.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber