İlkokullarda planlanan ders programı uygulanıyor mu?

Haber Gönder yoluyla iletilen aşağıdaki içerik uygun bulunarak yayıma alınmıştır.

MEB OKULLARDAN NE KADAR HABERDAR?

Devlet, her yıl milyonlarca lira masraf eder, kitap basar, her öğrenciye ücretsiz olarak dağıtır ve "milli" politikalarına uygun vatandaşlar yetiştirmek üzere müfredatın uygulanmasını ister. Uygulayıcılar, yani öğretmenler kendilerine iş karşılığı ödenen ücretleri karşılığında derslere girerler. Araç; kitaptır. Amaç, verilen müfredatı uygulamak ve istenen nitelikte insan yetiştirmek. Sonuç. Orası tartışılır işte. Tartışalım.

Önce görünenden başlayalım. Bir öğretmen ve bir öğrenci velisi olarak ilk gözlemim ilkokullarda planlanan ders programı ile uygulanan ders programı kesinlikle aynı değil. Örneğin devletin verdiği kitaplardaki etkinlikler genelde es geçiliyor ya da eve ödev veriliyor. Okulda test kitapları ya da özel yayınlar kullanılıyor. Üstelik bunların 2. sınıf gibi küçük yaş grubuna hitap etmesi başlı başına bir sorun. Öte yandan ders programında belirtilen haftalık 5 saatlik "Fiziksel ve Sportif Etkinlikler" dersi bir çok öğretmen tarafından hemen hemen hiç uygulanmıyor. Düşünün, dönem bitti ve benim oğlum bir kez bile dışarı çıkıp oynamış değil. Sportif bir aktiviteye katılmış değil. Bir kez müzik dersi işlemiş, tek bir şarkı öğrenmiş değil. Dostluğu, sevgiyi, doğayı, dayanışmayı şarkılarla öğrenmesini beklemek büyük bir hata. Devletin verdiği kitaplar evdeki rafları süslüyor, okulda falanca yayınların test kitaplarından sürekli test çözülüyor. Ev ödevleri internet üzerinden yapılan duyuruyla test kitaplarından veriliyor. Çocuklar, önlerinde A, B, C seçeneği olmayan hiçbir soruya cevap veremiyorlar.

Hepsi bir yana ayda bir kez okul çapında yapılan ortak deneme sınavları işleri iyice çığırından çıkartmış durumda. Bu sınavlar o kadar ciddiye alınıyor ki okuldaki öğretmenler yer değiştirerek birbirlerinin sınıflarında gözlemci oluyorlar. Amaç kendi öğrencisine kopya vermesini önlemek.
Tabi bir veli ve bir öğretmen olarak durumu hem sınıf öğretmenine hem de okul müdürüne defalarca anlatmaya çalışmak da bir sonuç vermedi. Devletin eğitim konusunda okulları başıboş bıraktığı, herkesin kendi kafasına göre bir eğitim modeli oluşturduğu, denetlenmeyen her kurum gibi okulların da keyfi davrandığı ortadadır.

Öğrenci başına 400 TL vererek sınıflarda oluşturduğumuz teknolojik alt yapı, okul için bir vitrin oluşturmakta, dışarıdan gelen taleplere (kayıt) cevap verebilmek ancak belli bağışlara tabi olmaktadır.

Özetle hem müfredatın uygulanmaması, hem ders kitaplarının yerine başka kaynakların sınıflarda kullanılması, hem motor davranışları geliştirmeye yarayan, öğrencileri sosyal yönden geliştiren Bedensel ve Sportif Etkinlikler dersi ile müzik ve resim derslerinin işlenmemesi, hem sık sık deneme sınavları ile çocukların bunaltılması, hem de akçeli yatırımlarla okulun vitrine çevrilmesi olsa olsa ilçe, il milli eğitim müdürlüklerinin duyarsızlığına; Milli Eğitim Bakanlığının ise teşkilatına yeteri kadar hakim olmamasına bağlanabilir.

Saygılarımla.

Yücel A.
Öğretmen / Veli