Sağlık konusuna dokunan bin 'ah' dinliyor
İlaç harcamalarının azaltılması ve zincir eczaneler açılması konusundaki yazıma onlarca ileti aldım. Yabancı büyük bir ilaç firması adına "ilaç harcamaları ve geri ödeme" konusunda ileti gönderen J. K. şu konuları öne çıkarıyor:
a) Geri ödeme sistemi çökerse, biz de çökeriz. Bu nedenle,
israfı önleme konusunda bakanlığa yardımcı olmayı görev biliyoruz.
b) Yaygın olarak kullanılan 1000 ilaca getirilen, pratisyen hekimlerce reçete
yazılamaması uygulaması, hastaların ilaca ve tedaviye ulaşmasını
zorlaştırıyordu. Bu nedenle, bu uygulamaya karşı çıktık.
c) Etkinliği klinik olarak kanıtlanmamış bitkisel ürünlerin geri ödemesinin
kaldırılmasını ise destekliyoruz. Bakanlığın aldığı bu karar, yıllık 50 milyon
dolarlık tasarruf anlamına geliyor.
d) Reçetesiz olarak satılan ilaçların geri ödemesinin kaldırılmasını da
destekliyoruz. Bu tedbir, yıllık 600 milyon dolarlık bir tasarruf sağlayacak.
e) Ülkemizde yanlış ve gereğinden fazla antibiyotik kullanılıyor. Bu konuda
alınacak tedbir de 1 milyon dolar tasarruf sağlar.
f) İlaç kullanımındaki israfı azaltmak için bir bilimsel çalışma yapılmasını
öneriyoruz.
g) Öte yandan, Türkiye'de pek çok hasta yeterince tedavi edilemiyor. Birçok
hasta da hastalığının veya yetersiz tedavinin farkında değil veya doktora ve
ilaca erişemiyor.
h) Sağlık ve ilaç harcamaları rakamı, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında fazla
değil. Bizde kişi başına ilaç harcaması 112 dolar iken OECD ortalaması 380
dolar.
Tüm Eczacı İşverenleri Sendikası Başkanı ise şu konuları
gündeme getirmiş:
Zincir eczanelerin yabancı yatırım biçiminde veya Türk ortakla birlikte ülkeye
girmelerine izin verilmesi, hiçbir sorunu çözmez.
Son yıllarda, birçok sektörde sermaye birikimi yeterli olmayan perakendeci,
sistemden tasfiye oldu. Serbest eczaneler, insan sağlığına hizmet sunduklarından
diğer sektördeki perakendecilerden farklıdır.
Zincir eczanelerin girdiği ülkelerde, serbest eczanelerin yarısı kapanmıştır.
Üstelik, bu tedbirle ilaç harcamalarında beklenen azalma görülmemiştir.
Sorun, sağlık sisteminin rasyonel tedaviye yönelik olmamasından, sağlık
harcamalarının maliyete bağlı olarak belirlenememesinden ve koruyucu sağlık
hizmetlerinin tam ve etkin olarak verilememesinden kaynaklanmaktadır.
Eczacı İ. D. ise, "Eğitimsiz insanlara marketlerde reçetesiz ilaç satmak
neredeyse olanaksızdır. Şimdi bile, bize tok karnına alınacak ilacın yemekten
önce mi, sonra mı alınacağını soruyorlar. Bu nedenle, zincir eczane bizde
yürümez" diyor.
Eczacı A. T., "Devlet bugüne kadar firmalara fuzuli yere kazandırdığı paraları
geri istesin, sorun çözülür" diye yol göstermiş.
Emekli matematik öğretmeni C. D., eşinin "çölyak" hastası olduğunu ve ömür boyu
buğday, arpa vs. yiyemeyeceğini; yeni bütçe uygulama talimatı nedeniyle bu
harcamanın % 72'sini kendisinin ödemek zorunda kaldığını yazıyor.
Sorun çok. Sağlık Bakanlığı bu kez iyi çalışıyor.
yaman törüner/milliyet