Eş durumu tayininde 'ek gösterge'nin önemi

Devlet Personel Başkanlığı, zorunlu yer değiştirme yönetmeliği kapsamında bulunmayan memurların eş durumu tayinleri konusunda önemli bir görüş verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 25 Şubat 2014 10:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Eş durumu tayininde 'ek gösterge'nin önemi

Başkanlığın 2013 yılı içinde yayınladığı Özel Mütalaalar Bülteninde yer alan görüşe göre, biri Maliye Bakanlığında VHKİ diğer Sağlık Bakanlığında ebe olarak çalışan eşler hakkında ek göstergeye bakılması gerektiğini belirtti. Başkanlık görüşünde "Ancak, ek gösterge rakamı ile aylık katsayının çarpılması ile hesaplanan ek gösterge aylığı, ilgili personelin hizmet sınıfı, kadro unvanı ve derecesiyle doğrudan bağlantılıdır." ifadelerine yer verildi.

Ancak ek göstergenin de aynı olması veya her ikisinin de ek göstergesiz görevlerde bulunulması halinde dahi, 2010/2 sayılı Başbakanlık Genelgesine atıfla sorunun yine de iki kurumun koordinasyonu çerçevesinde çözülmesi gerektiği belirtilmiştir.

İŞTE DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞININ GÖRÜŞÜ

Not: 217 sayılı KHK 10. maddesi gereğince DPB, personelle ilgili konularda uygulamaya esas görüşler vermekle yetkili tek kurumdur. Dolaysıyla bu görüş, bu yönüyle mahkemelerde emsal olarak kullanılabilir.

Özet: Eş durumu tayininde, her ikisi de memur olan eşlerin hangisinin unvanına göre atama yapılması gerektiği hk. (08/12/2010-23125)

Zorunlu yer değiştirmeye tabi olmayan ve Maliye Bakanlığı bünyesinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan bir personel ile yine zorunlu yer değiştirmeye tabi olmayan ve Sağlık Bakanlığı bünyesinde ebe olarak görev yapan bir diğer personelin eş durumu nedeniyle tayin talebinde bulunabilmeleri için memuriyet unvanları dikkate alınarak eş durumu atamasında hangi memura göre atama yapılması gerektiğine ilişkin ilgi dilekçe incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 14/07/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72'nci maddesinde, "Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır. Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir." hükmü; 74'üncü maddesinde, "Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır. Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları caizdir." hükmü; 76'ncı maddesinde ise, "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gÖzetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler. Memurlar istekleri ile kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler." hükmü getirilmiştir.

Bununla birlikte, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik"in 01/03/2010 tarihli ve 2010/192 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değişik 2'nci maddesinde; bu Yönetmeliğin, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında, düzenleyici ve denetleyici kurumlara ait memur kadrolarında, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir. Aynı Genel Yönetmeliğin 15'inci maddesinde, "Kurumlar, bu Yönetmeliğin kapsamına giren görevlere atanacaklarda aranacak öğrenim düzeyi ile hizmet süresi, alt görevlerde bulunma süresi ve disipline ilişkin şartlar ile bunlar için verilecek görevde yükselme eğitiminin ilanı, şekli, süresi, konuları, ağırlıkları ve kapsama dahil edilecek diğer unvanlar ve bunlara ilişkin seçme kriterlerini, yapılacak sınavlara ilişkin usul ve esaslar ile bu konulara ilişkin diğer hususları Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşünü alarak çıkaracakları yönetmelikle düzenler. Bu Yönetmeliğin uygulanması sırasında doğacak tereddütleri gidermeye Devlet Personel Başkanlığı yetkilidir." hükmü getirilmiş olup, ek 3'üncü maddesinin birinci fıkrasında ise, bu Yönetmelik kapsamındaki personelin, en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanmalarının, anılan Yönetmeliğin üçüncü bölümünde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde eğitime tabi tutulmaksızın yapılacak unvan değişikliği sınavı sonundaki başarısına göre gerçekleştirileceği hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, söz konusu Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4'üncü maddesinde "Aynı düzeyde görev: Kurumların; hiyerarşi, görev, yetki ve sorumluluk açısından aynı grupta ya da grup içinde alt gruplar olması halinde aynı alt grupta gösterdikleri görevleri,", "Üst görev: 27.9.1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunda belirtilen hiyerarşik kademeler çerçevesinde daha üst hiyerarşi içindeki görevleri,", "Alt görev: 27.9.1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunda belirtilen hiyerarşik kademeler çerçevesinde daha alt hiyerarşi içindeki görevleri... ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.

Ayrıca, 25/06/1983 tarihli ve 18088 sayısı Resmi Gazete'de yayımlanan, "Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik"in 9'uncu maddesinde, "Yer değiştirme suretiyle atanmalar, Devlet Memurlarının dengeli bir şekilde dağılımını sağlamak için öğrenimi, uzmanlığı, iş tecrübesi, mesleki bilgisi gibi özellikleri ile boş kadro durumu gözönünde bulundurularak kurumlarınca hazırlanan bir plan dahilinde yapılır. Yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından, eş ve sağlık durumları ilgili kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak dikkate alınır. Aynı kurumda çalışıp da her ikisi de yer değiştirmeye tabi olan eşlerden ast durumunda olanın görev yeri üst durumda olana bağlı olarak değiştirilir. Farklı kurumlarda çalışıp da her ikisi de yer değiştirmeye tabi olan eşlerden unvan, kadro ve görev bakımından daha aşağıda bulunanın görev yeri yukarıda bulunana bağlı olarak değiştirilir. Aynı veya farklı kurumlarda çalışıp da eşlerden birinin yer değiştirmeye veya bu yönetmelik hükümlerine göre yer değiştirmeye tabi olmaması hallerinde, yer değiştirmeye tabi olmayan veya özel yönetmeliklerine göre yer değiştirmeye tabi olan eşin görev ve unvanı ile hizmetin özelliği dikkate alınır. Bu yönetmelik hükümlerine göre zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan memurun, memur olan eşinin yer değiştirme talebi öncelikle yerine getirilir." hükmü düzenlenmiştir.

Diğer taraftan, 22/09/2000 tarihli ve 24178 sayısı Resmi Gazete'de yayımlanan, "Maliye Bakanlığı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik"in 11'inci maddesinin yedinci fıkrasının (b) bendinde, "217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren başka bir kurumda memur statüsünde çalışanların eşlerinin atama ve nakilleri, eşlerin unvan, kadro ve görev itibariyle konumları gözönünde bulundurulmak suretiyle, ilgili kurumla koordine edilerek gerçekleştirilir." hükmü; 08/06/2004 tarihli ve 25486 sayısı Resmi Gazete'de yayımlanan, "Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği"nin 20'nci maddesinin altıncı fıkrasında, "Eşlerden biri bir başka kurumda çalışıyor ise; varsa o kurumla yapılan protokol hükümleri dönem beklenilmeden uygulanır. Ancak, başka kurumda çalışan eşin, Bakanlık personelinden Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde unvan, kadro ve görev bakımından üst olması veya zorunlu yer değiştirmeye tabi personel olması halinde eş durumu ataması değerlendirilerek yapılır. Teşkilatın bulunmaması veya bir başka yerde istihdamı mümkün olmayan hallerde, Bakanlık ilgili Kurumla koordinasyon sağlayarak eş durumu atama talebini değerlendirir. Bu hallerde atama yapılamıyor ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesi hükümleri uygulanır." hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamaların birlikte değerlendirilmesi neticesinde;

-Kamu kurum ve kuruluşlarının görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliklerinde, veri hazırlama ve kontrol işletmeni unvanlı kadro "idari hizmetler grubu"nda yer almakta olup, ebe unvanlı kadro ise, "unvan değişikliğine tabi kadrolar" arasında düzenlenmiştir. 27/09/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanun çerçevesinde söz konusu unvanlı kadrolar arasında hiyerarşik bir ilişki kurulması mümkün bulunmamaktadır. Ebe unvanlı kadroya atanma hususu özel bir meslek bilgisi gerektiriyor olmakla birlikte, söz konusu unvanların kendi arasındaki atanmalarının görevde yükselme mahiyetinde bir atanma olmadığı ,

-Söz konusu personelin her ikisinin de kadro derece ve kademelerinin aynı olduğu hususu, ilgi yazı ekinden anlaşılmaktadır. Devlet Memurları Kanununun 147'nci maddesinde, aylık, "Bu Kanuna tabi kurumlarda görevlendirilen memurlara hizmetlerinin karşılığında, kadroya dayanılarak ay itibariyle ödenen para" şeklinde tanımlanmaktadır. Aylık, kadroya dayanılarak ödenilmesine karşın, aylığın unsurlarının tamamı kadroyla bağlantılı değildir. Ancak, ek gösterge rakamı ile aylık katsayının çarpılması ile hesaplanan ek gösterge aylığı, ilgili personelin hizmet sınıfı, kadro unvanı ve derecesiyle doğrudan bağlantılıdır. Devlet Memurları Kanununun "Hizmet Sınıfları İtibariyle Unvan veya Aylık Alınan Derecelere Göre Ek Göstergeler" başlıklı eki I sayılı Cetvelde, Genel İdare Hizmetleri Sınıfında olup, diğer maddelerde sayılmayanlardan yüksek öğrenim görenler için 5'inci derecede herhangi bir ek gösterge rakamı düzenlenmemiştir. Aynı şekilde, Sağlık Hizmetleri Sınıfında olup, sayılan bazı unvanlar dışında kalan sağlık bilimleri lisansiyerlerinden 5'inci derecede bulunanlar için (1200) ek gösterge öngörülmüştür. Sağlık Hizmetleri Sınıfında yer alıp, diğer maddelerde düzenlenmemiş bulunan personel içinse, 5'inci derecede herhangi bir ek gösterge rakamı düzenlenmemiştir. Diğer bir deyişle, 5'inci dereceli ebe kadrosunda görev yapan personel, mezun olduğu lisans programı ebelik ise (1200) ek göstergeden yararlanacak; değilse herhangi bir ek göstergeden yararlanamayacaktır. İlgi yazı ekinden, söz konusu personelin hangi lisans programından mezun olduğu anlaşılamamaktadır. 5'inci dereceli veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosunda görev yapan personel ise her koşulda ek göstergeden yararlanamayacaktır. Bu durumda, ebelik lisans programından mezun olması kaydıyla, ebe olarak görev yapan personelin unvan ve kadrosunun, ek gösterge rakamları ölçüt alındığında, veri hazırlama ve kontrol işletmeni unvan ve kadrosundan daha yukarıda olduğunun söylenebileceği,

-Söz konusu personelin karşılaştırılmasında, yalnızca işgal ettikleri kadroların görevde yükselme mevzuatı açısından birbirine göre durumu ile kadro dereceleri ve hizmet sınıfları esas alınırsa, bu personelin unvan, kadro ve görev bakımından birbirine göre üstünlüğünün bulunmadığı mütalaa edilmektedir.

Ayrıca, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte, yer değiştirmeye tabi bulunmayan personelin atanmalarında esas alınması zorunlu olan herhangi bir hüküm bulunmamakta olup, söz konusu personelin atanmalarında, eşlerin unvan, kadro ve görev bakımından karşılaştırılması zorunluluğu yoktur.

Bu itibarla, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Ailenin korunması" başlıklı 41 inci maddesinde yer alan; "Aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar." hükmü ve 30/01/2010 tarihli ve 27478 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan 2010/2 sayılı Başbakanlık Genelgesinde yer alan " 7-Kamu kurum ve kuruluşları, Devlet memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelik kapsamında yapacakları atama işlemlerinde, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak eş, öğrenim ve sağlık durumuna dayalı atama taleplerinin gerçekleştirilmesine azami özen göstereceklerdir." hükmü dikkate alınarak, ilgi dilekçede durumları belirtilen personelin aile birliğinin sağlanması hususunda Devlet memurlarının dengeli bir şekilde dağılımını sağlamaya yönelik olarak, ilgili kurumlarca personelin öğrenimi, uzmanlığı, iş tecrübesi, mesleki bilgisi gibi özellikleri ile boş kadro durumu göz önünde bulundurulmak suretiyle işlem tesis edilerek sorunlarına çözüm bulunmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber