Hüseyin Olan: Bitlis'te tarihi dokuya zarar veriliyor
BDP Bitlis Belediyesi Eş Başkan adayı Hüseyin Olan ile projeleri konuştuk.
VAATLERİ KAYDA GEÇİRİYORUZ
Memurlar.net olarak yerel siyasetçiler ile yaptığımız görüşmeleri yayınlamaya başladık. Amacımız, projeleri, vaatleri kayda geçirip, bir sonraki seçimde seçmen denetlemesine imkan tanımak. Bu çerçevede il veya ilçedeki en güçlü adaylarla yaptığımız söyleşileri dikkatinize sunuyoruz. Vaatlerini kayda geçirmek isteyen adaylar, memurlar.net'in iletişim bilgilerinden bizlere ulaşabilirler.
Edip Üzen/Memurlar.net
Biraz kendinizi tanıtır mısınız?
Bitlis doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimini Bitlis'te tamamladıktan sonra 1986 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden mezun oldum. Yaklaşık 30 yıla yakın serbest eczacılık yapmaktayım. Halen eczanem Devlet Hastanesi'nin yanındadır. Kendi mesleğim olan Türk Eczacılar Birliği'nin Van Eczacı Odası'nda değişik dönemlerde denetleme kurulu üyeliği, denetleme kurulu başkanlığı, yönetim kurulu üyeliği yaptım. Değişik dönemlerde yine Büyük Kongre delegeliği yaptım. İki dönem olmak üzere bir dönem Türk Eczacılar Birliği denetim kurulu üyeliği yaptım, bir dönem de Merkez Heyeti üyeliğini yaptım. Bu bölgede 23 ilin sorumluluğunu yaptım. 2000 yılında oluşturulan Türkiye Barış Meclisi Bitlis Barış Aktivisti olarak görev aldım. Bir dönemde Türkiye Barış Meclisi'nin bölge sekreterliğini yaptım. 2011 yılında kurulan Halkların Demokratik Kongresi'nin Bitlis delegeliğini yaptım. Daha sonra 2013 yılında kurulan Halkların Demokratik Partisi kurucu üyeliği ve Bitlis İl başkanlığını yaptım. Aday olduğumda da Hakların Demokratik Partisi'nin Bitlis İl başkanıydım. Bu sene 2014 seçimlerinde de Bitlis Barış ve Demokrasi Partisi'nden Belediye Eş Başkan adayı oldum.
Belediye Başkanlığı'nı kazandığınız zaman Bitlis için hazırladığınız projeler var mı?
Elbette ki o anlamda bizim de hazırladığımız projeler var. Bitlis sizin de gördüğünüz gibi tarihi bir kenttir. Beş bin yıllık tarihi olan bir kent. Bu beş bin yıllık tarihi kentte Bitlis şu anda yaşadığı konum gerçekten hak ettiği bir yer değildir. Bitlis 100 yıl önce nüfusu 80.000 civarında olan bir yerdi. Aradan 100 yıl geçmesine rağmen 40 bin, 50 binlerde. Bitlis halkı kadim bir halktır, onurlu ve geleceğine sahip çıkan bir halktır. O anlamda 40, 50 yıl öncesine gidersek Bitlis bölgenin ticaret merkeziydi. Bitlis ekonomik anlamda insanların gelip gittiği, çevre illerin gelip gittiği ticaret yaptığı bir kentti. Kültürel anlamda Bitlis yine öyleydi. Bitlis'in tarihine baktığımız zaman yine çok önemli şahsiyetler yetiştirmiş bir kenttir. Ne yazık ki günümüze baktığımızda Bitlis son 40 yılda tercihini belediyecilik anlamında iktidarlardan yana kullanmışlardır. İlinin gelişmesi için, işsizliğin, yoksulluğun gitmesi için. Ancak geldiğimiz süreçte Bitlis hak etmediği bir konumda. Ve Bitlis şu anda bölgede yaşanabilir kentler arasında 80. sırada yer almaktadır. Ve bu şunu göstermektedir Bitlis halkı bu seçim döneminde şunu anladı iktidarlardan yana tavır koyma artık bir kenti kurtarmıyor. Yani eğer yerel yönetimler iyi bir yönetim sergileyemiyorsa, yerel yönetimin olanaklarını toplumun yararına kullanamıyorsa, belirli zümrenin yararına kullanıyorsa o zaman o ilin gelişmesi söz konusu değildir. Onun için bizim öncelikle şunu söylüyoruz Bitlis ekonomik anlamda, sosyal anlamda, kültürel anlamda zayıflatılmış bir durumdadır. Hepinizin bildiği gibi bir tütün olayı vardır. Tekel tütün fabrikası vardır, Türkiye'nin en eski tütün fabrikalarından biriydi. Tekel Tütün Fabrikası kapatıldı, arıcılık kapatıldı, Et Balık Kurumu kapatıldı, Köy Hizmetleri vardı bunlar kapatıldı. Şu anda Tütün Fabrikasının olduğu yerde hiçbir şey yok. Terkedilmiş şekilde, bir iki özel sektöre kiralanmış şekilde, belediye ambar olarak kullanıyor. Sigara fabrikası vardı o da aynı şekilde özel idare geçici olarak orada.
TOKİ'nin Bitlis ekonomisine faydası yok
Tabii bunlar aslında şehrin ekonomisine getiri sağlamak anlamında katmak lazım. Son 5 yılda bunlar kapatıldığı gibi bir inşaat sektörünün önüne geçildi. Şu anda Bitlis'te 5 yılda inşaat sektörü anlamında hiçbir işlem yapılmıyor. TOKİ Bitlis'te büyük bir ağırlığı var. Ancak TOKİ'nin Bitlis'in ekonomisine hiçbir faydası yok. Şöyle söyleyelim, bir örnek verirsek son 2 yılda 1000 konutluk 4.etap dediğimiz etap yapılmış onun 1000 konutluk etapta alınan Bitlis'ten malzemenin toplamı 40 bin liradır. Yani 1 dairenin maliyeti. İşçi çalıştırma, usta çalıştırma hiç kimse faydalanamıyor. Malzemeler Ankara'dan İstanbul'dan başka illerden geliyor. Yap Satçıların da önüne geçilmiş, farklı bir uygulama yapılıyor. TOKİ'ye gelince farklı bir uygulama, özel sektöre gelince farklı bir uygulama.
Bir dere üstü projesi var, bir yıkım projesi. Bu da vatandaşa, esnafa hiç sorulmadan dereyi ıslah edeceğiz adı altında bir yıkım kararı almışlar ve sanırım bunu farklı yerlerde hükümet projesi olmuştur artık, belediyede buna destek vermiştir. Bununla birlikte o desteğin sonucunda bir iş yeri merkezi yapmışlardır. Ve bunu bölgenin en büyük iş merkezi olarak insanlarımıza tanıtmaya çalışıyorlar. Ne yazık ki burada da esnafa sorulmamıştır. Bu iş yerlerinin çoğunluğu 23 metre karedir. Ve çok ilginçtir bu işyerinin ısıtma sorunu dahi çözülememiştir. Bu yetmezmiş gibi bir de aynı çarşının aynı iş merkezinin karşısına yolun diğer tarafına "Ben oraya AVM ve otel yapacağım" demektedir . Sayın Başkanımız. Yani insanlarımızın oraya gidip ne kadar iş yapacağı meçhulken bir de AVM ile otel yapıyor ve bu iş merkezi de şu anda yaptığı iş merkezi ana yoldan tamamen bağımsızdır.
Tarihi dokuya zarar veriliyor
Bunun yanında Bitlis'te tarihi doku anlamında korkunç bir zarar verilmiştir. Biz Bitlis'in de tarihi dokusunu koruyarak, mezarların etrafını çevreleyerek, mezarlıkların etrafını restore ederek tarihi dokuyu koruyacağız. Bitlis tarihi bir kenttir dedik. Bunların hepsini inanç turizmine açmayı düşünüyoruz. Yine aynı şekilde kar Bitlis'in en fazla yağan bir ili olmasına rağmen kardan en az faydalanan bir iliz.
Belediye Bitlis'te sadece bir hal binası yaptı. Hal binasının da işte %90'ını İller Bankasına borçlandırmıştır. %10'unu bir buçuk yıl önce ödemesi gerekirken ödemedi sonuçta vatandaş onu icraya verdi. Sayın Belediye Başkanımız bir sürü sulu araziyi arsa olarak göstererek insanlardan korkunç akla hayale gelmeyecek imar geliri elde etmeye çalışıyor. Su borcu olmayan vatandaşa su borcun var diye tebligat gidiyor. Tabelası olmayan vatandaşa tebligat gidiyor, icra gidiyor. Şu anda 2700 dosya icralık bekliyor. Bir çoğu daha önceden verilmişti. Bir kısmını da seçimleri kazanırsa seçimden sonra icraya verecek. Peki sormak lazım sen vatandaşı alacağın için icraya verirken güzeldir de vatandaş kendi alacağını almak için seni icraya verdiğinde neden komplo diyorsun.
Bitlis'te anket durumları nasıl?
Halkın iyi, sıcak bir karşılaması var bize karşı. Alakası, ilgisi gayet güzel.
Yani biz şuanda anketleri fazla baz almamak gerekiyor ama biz açık farkla önde
gidiyoruz. İnşallah bunu 30 Mart'a kadar önde götürürüz ve ipi göğüsleyen biz
oluruz.